Zaman Edatları - Prepositions of Time

ZAMANLARDA KULLANILAN EDATLAR

Zaman söcüklerinde kullanılan edatların başlıcaları in, on ve at edatlarıdır.

IN

* Yıl, ay ve mevsimlerde (year & month & season) kullanılır.

We met in September, in 1995. And the weather was very cold in that fall. – 1995’ te Eylül ayında buluştuk. Hava o sonbaharda çok soğuktu.

* Günün bazı vakitleri için kullanılır: morning(sabah), afternoon(öğleden sonra), evening(akşam)

I will be in the school in the morning, in the afternoon I will have lunch with my friends and in the evening I will call you.- Sabah okulda olacağım, öğleden sonra arkadaşlarımla yemek yiyeceğim ve akşam seni ararım.

* Uzun süreler için: the last century (geçen yüzyıl) , the Ice Age (buzul çağı), fifteenth century (onbeşinci yüzyıl), the past (geçmiş),the future(gelecek)

The sea level has risen about 10-20 cm in the last century. – Geçen yüzyıl deniz seviyesi yaklaşık 10-20 cm yükseldi.

*Belli bir zaman içerisinde: in two days (iki gün içerisinde), in two weeks’ time(iki haftalık zaman içerisinde)

I will call them in two days. – İki gün içerisinde onları arayacağım.

*In time:zamanında, yeterince erken

We should hurry to be in time for the show. – Zamanında gösteride olmak için acele etmemiz gerekir.

AT

* Saatlerde:

Is the meeting at 1 or 2 o’clock? – Toplantı saat 1’de mi ‘de mi?

* Tatillerde: (Easter/Christmas, the weekend)

Why don’t we meet at the weekend?- Neden hafta sonu buluşmuyoruz?

* Ay sonu ve başında:

She started working in that firm at the beginning of this month but resigned at the end of this month. – O firmada bu ay başında çalışmaya başladı ama ay sonunda istifa etti.

* Yemek zamanlarında: lunch (öğle yemeği), breakfast (kahvaltı), dinner time (akşam yemeği)

Are you going there at lunch or at breakfast? – Oraya kahvaltıda mı öğlen yemeğinde mi gidiyorsun?

* Günün bazı vakitleri için kullanılır: noon(öğle vakti), night (gece), midnight (gece yarısı),dawn (şafak vakti)

You mustn’t call your friend at midnight. – Arkadaşını gece yarısı aramamalısın.

ON

* Günlerde:

Let’s meet on Saturday! – Cumartesi günü buluşalım!

* Günün bir bölümünde:

I saw her on Tuesday morning. – Salı sabah onu gördüm.

* Gününde yer aldığı tarihlerde:

My birthday is on December 21st. – Doğumgünüm 21 Aralık’ta.

She will be in Australia on 13 August 2010. – 13 Ağustos 2010’ da Avustralya’ da olacak.

The exam was on 6 September. – Sınav 6 Mart’ taydı.

* Tek bir günden bahsederken: birthday (doğumgünü), cold day (soğuk gün), that day (o gün)

We can go to Bursa on my birthday. – Doğumgünümde Bursa’ ya gidebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder