çin takvimine göre cinsiyet belirleme,çin takvimi

- çin takvimine göre cinsiyet belirleme:))))

Bu takvime göre,annenin yaşı ve hamile kaldığınız ayın kesiştiği yer çocuğun cinsiyetini belirliyor.

Bir kesinlik ifade etmez, sadece hamilelikte eğlenceli bir oyundur ...
Gaybı yalnızca Allah bilir bunu unutmayın...

KIZ
ERKEK

Yaş OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK
18 K E K E E E E E E E E E
19 E K E K K E E K E E K K
20 K E K E E E E E E K E E
21 E K K K K K K K K K K K
22 K E E K E K K E K K K K
23 E E E K E E K K K E E K
24 E K K E E K E K E E K E
25 K E K E K E K E K E E E
26 E E E E E K E K K E K K
27 K K E E K E K K E K E E
28 E E E K K E K E K K E K
29 K E K K E K K E K E K K
30 E E K E K E E E E E E E
31 E E E E K K E K E K K K
32 E K K E K E E K E E K E
33 K E E K K E K E K E E K
34 E E K K E K E E K E K K
35 E K E K E K E K E E K E
36 E K E E E K E E K K K K
37 K K E K K K E K K E E E
38 E E K K E K K E K K E K
39 K K E K K K E K E E K E
40 E E E K E K E K E K K E
41 K K E K E E K K E K E K
42 E K K E E E E E K E K E
43 K E K K E E E K K K E E
44 E K K K E K E E K E K E
45 K E K E K K E K E K E K

Devamını Oku

Resim yorumlama

Çocuğunuzun çizgilerini yorumlayın....

ÇOCUK RESMİNİN GELİŞİM AŞAMALARI ve yorumları

Çocuklar büyüyüp,olgunlaştıkça resimleri daha ayrıntılı oranlı ve gerçekçi olur. Her yaş dönemi resimlerinin belirgin özellikleri vardır.

1-KARALAMA DÖNEMİ (1-4)YAŞ ARASI
Çocuklar bu yaşlar arasında gelişi güzel çizimler yaparlar. Resimler daha çok oyun amaçlıdır. Çizgiler,tren rayı vb. dir.
Karalama Örneklerinden bazıları şunlardır.


2-ŞEMA ÖNCESİ DÖNEM (4-7) YAŞ ARASI
Üç yaş çocuğu tipik yuvarlak kafa çizebilir. İnsan çiz değince baş ve ayakları olan insan çizebilirler. Yüz hatlarını belirleyebilir. Dört yaş çocuğu kolları ve bacakları olan çöp adam çizebilirler. Beş yaşındaki çocuğunun yaptığı insan ve evler daha belirgin olmaktadır. Altı yaş çocuğunun yaptığı resimler de artık yavaş yavaş konuda vardır. Resimlerde yer zemini çizgisi mevcuttur. Resimlerde saydamlık da vardır. Örneğin ev çizimlerinde evin içindeki eşyalarında çiziliyor olması gibi.

RENKLERİN ANLAMLARI (4-7) YAŞ ARASI

Dört beş yaşlarındaki çocuklar genelde renk ayrımı yapmadan resmi boyarlar. Bu yaşlarda ana ve ara renkleri öğrenebilirler. Mutlu resimlerde genelde sarı renk, üzüntülü resimlerde genelde kahverengi renk daha ağırlıktadır. Unutulmamalıdır ki çocuk hangi rengi seviyorsa ,resimlerde ağırlık o renge doğrudur. Resimlerde ağırlık kırmızı renkse iddiacılığı ve saldırganlığı temsil eder. Pembe,sarı,turuncu......gibi sıcak renkleri seçen çocuklar sevecen,uyumlu,işbirlikçi......dir. Siyah,mavi,yeşil,kahverengi gibi soğuk renkleri seçen çocuklar, baskıcı aile ortamında yetişen iddiacı,çekingen,güçlükle kontrol edilen,uyumsuz,gerçek duygularını bastıran .... çocukları temsil edebilir.

3-ŞEMATİK DÖNEM (7-9) YAŞLAR ARASI
Resimler daha belirgin ve ayrıntılıdır. İlk bakışta resmin ne olduğu kolaylıkla anlaşıla bilinir . Resimler daha gerçekçidir. Resimde mekansal ilişki vardır. Çocuklar yer çizgisi kullanırlar. Yer çizgisi çocuğun kendisi ve çevresiyle olan ilişkinin boyutunu temsil eder. Bu dönemde kuşbakışı resim çizimleri ağırlıktadır.

4-GERÇEKÇİLİK DÖNEMİ (9-12)YAŞLAR ARASI
Bu dönemde resimlerde daha ayrıntılı çizimler ve gerçekçi bir yaklaşım görülür. Resim konularında kızlar ve erkekler arasında farklılıklar gözlemlenir. Kız çocukları daha çok bebek resmi,portreler,elbiseler...erkek çocukları ise araba,gemi,uçak...çizerler. Resimleri beğenmeme , aşırı hassasiyet ve kendini ifade güçlüğü görülür.

5-DOĞALCILIK DÖNEMİ(12-14)YAŞLAR ARASI
Nesneler orantılıdır. Resimler perspektiftir. Yakın çevrede gördüğü objelerin orantılarını,boyutlarını ve derinliklerini çizgileriyle yansıtmaya çalışır. Renkleri ise en iyi şekilde kullanırlar.

ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARIN RESİMLERİ

Resimlerde belirgin herhangi bir konu yoktur. Plansızdır. Yaşıtlarının resim özelliklerinden oldukça gerilik gösterir. Resim cılız ve ilkeldir. Çoğunlukla kağıda resim yerine çeşitli karamalar yaparlar. Ayrıntılar bulunmaz .Örneğin insan resmi çiz dediğimizde sadece sınır belirten bir çizgi çizilir.Gözler,ağız,burun vs. çizilmez.Ev çizdiğinde çatısı kapısı,bahçesi başka bir yere çizilir.Çocukta resimleri ters çizme sıklıkla karşılaşılıyorsa öğrenme güçlüğü çekebileceği düşüne bilinir. Örneğin ağaçların ters çizilmesi gibi.

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN RESİMLERİ
Üstün kabiliyetli kişi diğer insanlardan farklı düşünebilme davranabilme kabiliyetine sahiptir. Resimlerde dikkati çeken ortak özellikler kısaca, akranlarından üstün bir performans göstermeleri, farklı kavramlar arasında mantıklı ilişkiler kurabilmeleri,gelişmiş hayal gücü ,çizilen figürlerin hareket halinde olabilmesi,renklerin genelde canlı olması kağıdın tamamının kullanılması gibi......
UNUTULMAMALIDIR Kİ
Çok güzel resim yapan çocuk zekidir,zeki çocuklar güzel Resim yaparlar DENİLEMEZ.

ÇOCUĞUN PSİKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİ YANSITAN RESİMLER

OKUL FOBİSİ :Resimlerde aile bireyleri ağırlıklı olarak çizilir. Okul ,öğrenci resmi çizmek istemezler.Ev ve evde mutlu çocuk resimleri çizerler.Resimler saydamdır.
GÜVENSİZLİĞİ YANSITAN RESİMLER: Kağıdın tamamı kullanılmaz,boşluklar fazladır. Çizimler yarımdır. Küçük figürler çizme ve kağıdın bir bölümünü kullanma eğilimindedirler. İnsan figürlerinde el ve ayakların çizilmemiş olması güvensizliği ve çevreye uyumda yaşanılan güçlüğü,iletişim eksikliğini,paylaşım azlığını,kendinden başka insanlarla birlikte olmamayı,bencilliği de ifade etmektedir. Güvensiz çocuğun resimlerindeki çizgiler daha çok silik ve kesik kesiktir.
HİPERAKTİF ÇOCUKLARIN RESİMLERİ:Taşkın ve çok renkli resim çizerler.Gerilimli oldukları için genelde karalamayı tercih ederler ve resimleri hep yarım kalır. Çizdiklerinde ise resimleri çok büyük olur.
CİNSEL KİMLİK KARMAŞASI : Anne ve babaya aşırı yaklaşılması, zıt cinsel kimlikte çizimlerde yoğunlaşma, ev resimlerinde yatak odasının çizimi, etek giyen,çocuk emziren baba , ava giden sakal bırakan anne figürlerinin çizilmiş olması bize bazı ipuçları vermektedir.

AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİNİN OLDUĞUNU İFADE EDEN RESİMLER

Ailede iletişim kopukluğu ,aileyi konu alan resimlerde açıkça görülmektedir. Resimde aile üyelerinin birinin veya birkaçının eksikliği.. ,( annenin,babanın,kardeşlerin,aile içinde yaşayan diğer fertlerin hala,amca,dede,ninenin ..... çizilmemiş olması ) Aile fertlerini çizmeyi rededmesi,ebeveyn figürlerinin olmaması parçalanmış aileyi ,sevgi eksikliğini , Anne baba ve çocukların arasına nesnelerin yerleştirilmesi,aile bireylerinin arasına köprü , gökdelen evler ,yol, ırmak ,ağaçların................. çizilmesi, iletişim problemlerinin bir göstergesi olarak kabul edile bilinir.
Anne babanın çok büyük çocuğun çok küçük veya anne babadan birinin büyük diğerinin küçük çizilmiş olması ailede baskıyı aile fertleri arasında problemin olduğunu baskıcı ve otoriter tutumu,anne babanın çok abartılı çizimi onlara duyulan hayranlığı da temsil edebilir.
Resimde küçük kardeşin anne babanın elinden tutuyor olması ve diğer çocuğun çok uzaklarda çizilmesi veya hiç çizilmemiş olması,sevgi yoksunluğunu ,kardeş kıskançlığını ,kendisini yok saydığını, iç çatışmaların bir göstergesi olabileceği düşüne bilinir.

RESİMLERDE Kİ FİGÜRLERİN ANLAMLARI İNSAN FİGÜRÜNDE Kİ KISIMLARIN ANLAMLARI

Büyük veya çok küçük kafanın çizilmesi zihinsel aktivite de problemlerin olduğunu,zihinsel geriliği ifade eder.
Vücudun organlarının çizilmemesi veya eksik bırakılması endişe duyulan,rahatsızlık hissedilen kısımları yansıtır.
Kolların abartılı çizimi aile içi ve çocuğa yönelik şiddeti, Kolların çizilmemesi ise güç ve kuvvetin azlığını,
Ağzın büyük veya küçük çizimi dil ve konuşma problemi Ağzın çizilmemesi iletişim problemlerini....
Gözlerin büyük çizimi merakı,boş ve anlamsız bakan gözlerin olması görme problemini ve görmeye bağlı öğrenme problemlerini...
Burunun abartılı çizimi astım ,bronşit vb. solunum yoluna bağlı problemlerin olduğunu...burunun çizilmemesi güç savaşını,güçsüzlüğü,desteksizliği..
Kulakların normalinden farklı ,büyük veya küçük çizimi işitmeye bağlı problemlerin olduğunu....
Ellerin çok büyük çizilmesi dayağı ,şiddeti,çalma eylemlerini,çok küçük çizilmesi ise güvensizliği,çevreye uyum güçlüğünü ....
Ayakların abartılı çizimi kendine olan güveni,küçük çizilmesi ise güvensizliği ve yardımsızlığı,
Cinsel organların çizimi saldırganlığı,aşırı endişeyi ve anne babayı çıplak görmüş olmayı temsil etmektedir.

EV FİGÜRLERİNİN YORUMLANMASI

Ev çocuğun duygusal yaşamının oluştuğu merkezdir. Evin saydam olarak çizilmesi,yaşamı canlılığı , içini göstermeyen duvarların çizilmiş olması ise karamsarlığı,yaşam ifadesinde ki güçlükleri,kendini anlatmakta karşılaşılan zorlukları ifade etmektedir.
Evlerdeki bacalardan yükselen kalın dumanlar aile için de yaşanılan kavgaları,çatışmaları ,sürtüşmeleri gösterir.
Yüksek binalar ve gökdelenler çocuktaki özlem ve komplekslerin ,gerginliğin yansımasıdır . Ezilme ve başkaldırı vardır.
Evlerden çıkan yollar rehberliğe ,yol gösterilmeye duyulan ihtiyaçtır.
Resimlerde, insan resimlerinin azlığı veya yokluğu sosyal ilişkilerde kopukluğu belirtir.İnsan figürünün çokluğu ise sosyal ilişkilerde ki gelişmişlik düzeyini belirtir.
Çizilen kuş resimleri özgürlüğe duyulan ihtiyaç hasrettir
Çizilen ağaçlarda meyve olması verimli olma isteği yeşil yapraklı ağaçlar canlılığı,solmuş yapraklı ağaçlar ve yaprak dökümü ölüm isteğini,ağaç köklerinin olması içgüdüye önem vermesi ve bağımlılık duygularını yansıtır.
Resimlerde çok bulut veya koyu renkli bulutların olması çözülemeyen problemleri ifade edmektedir.

ÇOCUK RESİMLERİNİN GENEL OLARAK YORUMLANMASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Çocuğun bize kendisini yansıtması ve olaylar hakkında duygu ve düşüncelerini ifade etmesinde,yalın bir anlatım aracı olan resmim önemi büyüktür. Resim etkinliğinin aynı zamanda sözsüz dili oluşturması ve bu yolla anlatımın kolay olması, yaşı ve kişilik özellikleri nedeniyle sözlü iletişim kurmakta güçlük çeken çocukları tanımada da önemli bir teşhis aracı olmasını sağlamaktadır.
Çocuk resimlerini yorumlarken ,dikkat etmemiz gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır.
Tek resimden yola çıkarak yapacağımız bir değerlendirme bize hatalı sonuç verebilir. Çocuğun diğer resimlerinede dikkat etmeli ve toplu bir değerlendirme yapılmalıdır. Resim değerlendirmesine başlamadan önce.....Çocuğun genel tutum ve davranışlarını ,içinde yaşadığı
Psikolojik sosyo-kültürel ve ekonomik durum,arkadaşlarıyla kardeşleriyle ilişkileri,okul ve aile içi ilişkileri çocuğun yaşını,cinsiyetini,ailede kaçıncı çocuk olduğunu varsa uyum ve davranış sorununun türünü, ailesinin genel özelliklerini,okul başarısını,çocuk hakkındaki genel izlenim ve görünüm ,diğer önemli özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır.
Resim aynı zamanda öğrenilen bir davranıştır. Resim çizmede öğretmen faktörü de önemlidir. Çocuklar resim çizmeyi kendi kendilerine,ailelerinden,öğretmenlerinden veya arkadaşlarından öğrenebilirler.
Konu seçimi yapmadan 'Hadi bakalım bize bir resim çiz' dediğimizde ,çocuk ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda içinde yaşadığı psikolojik duruma ve hayal gücünün de etkisiyle resim çizebilir .Serbest konu verdiğimizde çocuğun çizmiş olduğu resimdeki tema da çok önemli-dir .
Unutulmamalıdır ki, resim değerlendirilmesi projektif bir tekniktir.Yorumlar, yorumlayana göre değişkenlik gösterebilir.

ÇİZGİLERİN YORUMU

Büyüklük:Çok büyük ve çok küçük resimler anlamlı olabilir.

Büyük Resimler :Sayfanın tamamını kaplayan çok büyük resimler

Küçük Resimler:Birkaç cm büyüklüğünde ki resimler

-İç kontrol zayıflığı

-hiperaktivite

-Dikkat dağınıklığı

-Saldırganlık

-Ürkek

-Benlik Saygısı düşük

-İçe dönük

Abartılı Çizimler: beden kısımlarının abartılarak büyük veya küçük çizilmesi

Baş

Zihinsel açıdan kendini yetersiz gören çocuklar

Ağız

Konuşma ve dil problemi olan çocuklar

Bağımlı çocuklar

Gözler

Göz bebeği olamadan çizilen resimler görme problemi olan çocuklar

Güvensiz ve şüpheci

Ayaklar

Güven isteği,

Kaygı

Burun

Solunum güçlüğü çeken çocuklar

Kulaklar

İşitme problemi

Kuşkucu,(başkaları tarafından dinlenme )

Cinsel Organlar

Saldırganlık

Dürtü kontrolü zayıf

Eksik ve Unutulan Çizgiler:Bazı beden kısımlarının çizilmemesi veya belirgin olmaması

Eller

Güvensizlik

Çevreye uyumda güçlük

Kollar

Güvensizlik

Güç ve kuvvet azlığı

Bacaklar

Çocuğun kendini desteksiz

Hareketsiz algılaması

Ayaklar

Kendine güvensizlik

Burun

Benlik saygısı düşük

ağız

İlişki kurmakta zorluk

kaynak;www.cocukgelisimi.com sitesi

Devamını Oku

Fobiler

Aviofobi: Uçuş korkusu.
Klostrofobi: Kapalı yer korkusu.
Batofobi: Derinlik ya da yüksek binaların yanından geçmekten korkusu.
Ailurofobi: Kedilerden korkma.
Arakibutirofobi: Yerfıstığı ezmesini yerken damağa yapışmasından korkma.
Venüstrafobi: Güzel kadınlardan korkma.
Politikofobi: Politikacılardan korkma.
Peladofobi: Kel insanlardan ya da kelleşmekten korkma.
Fobofobi: Korkmaktan korkma.
Eisoptrofobi: Aynalardan korkma.
Erotofobi: Cinsellikten korkma.
Filofobi: Aşık olmaktan korkma.
Agirofobi: Caddelerden korkma.
Antropofobi: İnsanlardan korkma.
Araknofobi: Örümceklerden korkma.
Tokofobi: Gebe kalmaktan ya da çocuk doğurmaktan korkma.
Triskaidekefobi: 13 sayısından korkma.
Tripanofobi: İğne olmaktan korkma.
Musofobi: Farelerden korkma.
Nekrofobi: Cesetten korkma.
Ofidiyofobi: Yılanlardan korkma.
Okofobi: Taşıtlardan korkma.
Rantofobi: Her şeyden korkma.
Gametofobi: Evlenmekten korkma.
Ksenofobi: Yabancıdan korkma.
Tapofobi: Canlı canlı toprağa gömülme korkusu .
Amnezifobi: Hafızasını kaybetmekten korkma .
Aritmofobi: Sayılardan korkma .
Helyofobi: Güneşten korkma .
Karnofobi: Etten korkma .
Lökofobi: Beyaz renkten korkma .
Nozokomefobi: Hastanelerden korkma .
Testofobi: Testlerden ya da sınavlardan korkma .
Devamını Oku

Çocuklarda dil gelişimi

Çocuklarda dil gelişimi

6 yaşındaki kızım Melis, bir iki ay içinde inanılmaz büyüdü. Karşılıklı sohbetlerimizde düzgün cümleler kurmaya başladı.Söyledikleri daha anlamlı ve duygu yüklü. Büyüdüğünü konuşmalarından daha iyi anlıyorum.Çocuklarda dil gelişiminin ne kadar önemli olduğunu unutmayalım. Bu sebeple sizlerle bazı bilgileri paylaşmak istedim.Bebeğinizin doğumdan itibaren her aşamasını takip edin.Çocuğunuzun dil gelişiminin doğru yönde ilerlemesi ileriki yaşlar için çok önemli.

Konuşması geciktiyse...
Konuşmanın gerçek anlamda gecikmesinin birkaç ana nedeni vardır. En sık rastlanan nedenler işitme sorunları ve iletişim kurma konusunda isteksizliktir.

Doğuştan gelen bir sorun nedeniyle ya da sık geçirilen ortakulak iltihabı sonucunda işitme zorluğu olduğunda çocukların çevrelerinde konuşulanları anlamaları konuşmaları etkilenecektir. Çocuğunuzun iyi işitmediğini düşünüyorsanız bu kaygınızı mutlaka doktorunuzla paylaşın.Günümüzde doğumdan hemen sonra yapılan basit bir test ile bebeğin herhangi bir işitme sorunu olup olmadığını tesbit etmek mümkün.

Bazı gelişimsel bozukluklar sosyal hayat için çok gerekli olan iletişim gereksinimini ortadan kaldırmaktadır. İletişim gereksinimi olmadığında konuşmanın gelişmesine de gerek kalmamakta. Otizm ve benzeri rahatsızlıkların ilk belirtileri içe dönüklük ve konuşma gecikmesidir. Konuşma gecikmesi olan çocukların gelişimsel açıdan değerlendirilmesi iyi olurşmanın mümkün olduğunca normal
gelişebilmesi için çok önemli. .
Çocuğun Konuşmayı Öğrenmesine Yardımcı Olacak İpuçları

Çocukların konuşmayı öğrenmesi çok karmaşık bir süreçtir. Bu aşamada sizin katkınız da çok önemlidir. Bu konuda bazı öneriler verilebilir:

  • Çocuğunuza konuşmak için zaman ayırın. Onun yaptıkları ya da kendi yaptıklarınız hakkında sohbet edin.
  • Onunla konuşurken sıranızı bekleyin; bir şey söyleyin ve size yanıt vermesine fırsat tanıyın.
  • Günde en az bir saat, onunla yüz-yüze konuşmak için zaman ayırın.
  • Odadaki TV, radyo, video, müzik ve bilgisayar oyunları gibi gereksiz seslerin olmadığı ortamda iletişimi deneyin.
  • Az konuşmanın çocuğunuzun sizinle konuşmasını zorlaştıracağını unutmayın.
  • Konuşurken çocuğunuza bakın ve size dikkat ettiğinden ve dinlediğinden emin olun.
  • Çocuğun ifadesinde kullandığı yanlış sözcükleri, "yanlış kullandın" gibi uyarmalar yerine, doğru model olarak, kısa cümle içinde tekrar etmeniz uygun olacaktır.
  • Dilin, iletişim için gerekli olduğunu ona hissettirin. İşaretle ya da nesnenin ismini söylemeye çalışarak, bir şey istediği zaman; örneğin "Süt mü istiyorsun?" gibi yönergelerle, ona hem uygun konuşma modeli olun hem de istediği nesneyi vererek kendisini ödüllendirin.
  • Çocuğunuzun her sözcüğü söyleme çabasını övgü ile pekiştirin.


YAŞ TEMEL SOSYAL VE DİL İŞLEVİ

Doğum

İnsan sesiyle rahatlar, ağlaması yaygın olarak rahatsızlık ve açlık ifade eder.

6 hafta

İnsan sesine tepki verir, yumuşak ve keyifli sesler çıkarır; yardım istediği zaman ağlar.

2 ay

Değişik sesleri ayırdetmeye başlar; yumuşak ses tonu daha çok gırtlaktan çıkar.

3 ay

Başını sese doğru yönlendirir; başkalarının konuşmasına sesle cevap verir; mırıltıya başlar, ve değişik heceleri ritmik şekilde tekrarlar.

4 ay

Değişik ses perdelerini kullanmaya başlar, ses tonlarını taklit eder.

6 ay

Başkaları tarafından çıkarılan sesleri taklit etmeye başlar.

9 ay

Yetişkinlerin tonlamasına benzer şekilde anlam ifade eden tonlamalar yapar.

12 ay

Kelime hazinesini geliştirmeye başlar; 12 aylık bir bebeğin kullandığı 5-10 kelimesi olabilir ve sonraki 6 ayda iki katına çıkacaktır.

24 ay

Kelime hazinesi hızlı bir şekilde artar ve tahminen 200-300 kelimeye ulaşabilir; kelimeler genellikle günlük nesnelerdir; ifadeleri tek kelimeliktir.

36 ay

900-1000 arası kelime hazinesi vardır; 3-4 kelimelik basit cümleler kurar (özne ve yüklem); iki kelimeli komut cümlelerini anlar.

3 - 4 YAŞ GRUBU DİL GELİŞİMİ

. Günlük yaşamımızda kullandığımız, içmek, açmak, kapamak, uyumak gibi eylemleri belirten resimleri isimlendirebilirim.
· Özellikleri belirtilen nesneleri getirebilirim.
· İki eylem gerektiren direktiflere uyabilirim.
· Çevremdeki nesneleri tanır ve onları adlandırabilirim.
· Söylemesem bile dokuzyüze yakın kelimeyi anlayabilirim.
· Iki ayri nesneli eylemi gerektiren emirleri yerine getirebilirim.
· Beş kelimeli cümle kurarak konuşabilirim.
· Zamirle kendimi ifade edebilirim.
· Sesimin tonunu ve hızını ayarlayarak konusabilirim.
· Yaptığım bir resmi anlatabilirim.
· Kendi kendime konuşur ve çok soru sorarım.
· Onsekiz adet nesne kartı içinden en az on tanesinin ne olduğunu söyleyebilirim.
· Altı kelimelik bir cümleyi, söylendikten sonra tekrarlayabilirim.
· Bir hikaye oluşturup anlatabilirim.
· Olayları birbirine bağlayıp olan biteni anlatabilirim.

4-5 YAŞ GRUBU DİL GELİŞİMİ

. Özellikleri belirtildiğinde vücudumun kisimlarini gösterebilirim.
· Üç nesneli ve davranişlari emirleri yerine getirebilirim.
· Resimleri mantikli bir şekilde açiklayabilirim.
· Tek başima 3-4 misralik basit şarkilari söyleyebilirim.
· Düzgün ve tam cümleler kurabilirim.
· Yedi kelimeden oluşan cümleleri kurabilirim.
· Geçmiş şimdiki ve gelecek zamanlari doğru olarak kullanabilirim.
· On sekiz adet değişik nesne resminden on dört tanesinin ismini söyleyebilirim.
· Yakin zamanda yaşanmiş olaylari anlatip, olaylar arasinda ilişki kurabilirim.
· Ev adresimi söyleyebilirim.
· Kaç yaşimda olduğumu söyleyebilirim.
· Sürekli olarak "neden, ne zaman, nasil" gibi sorular sorabilirim.
· Kelimelerin anlamlarini merak ederek ne olduğunu sorabilirim.
· Gerçekleri hayallerimle kariştirarak hikayeler anlatabilirim.
· Artik konuşmalarimda bebeksi konuşmalara yer vermem veya çok az konuşurum.

5-6 YAŞ GRUBU DİL GELİŞİMİ

. Adimi soyadimi söyleyebilirm
· Ailemdeki kişilerin isimlerini söyleyebilirim
· Telefonumu ve ev adresimi söyleyebilirm
· 6-8 kelimelik cümleler kurabilir, söylendiğinde tekrarlayabilirim
· Somut nesneleri yapilarina gore daha ayrintili olarak tanimlayabilirim
· Soyut nesnelerin anlamlarini sorabilirim
· Zit anlamli soyut kelimeleri söyleyebilirim
· Zit anlamli somut kelimeleri söyleyebilirim
· Günlük yaşantimi anlatabilrim
· Yer ve hareket tarif edebilirim
· Niçin sorusunu açiklayarak cevaplayabilrim

Kaynak: Development of the Child's Brain and Behavior. B.Kolb ve B.Fontie.

Devamını Oku

ÖSYM KPSS YERLEŞTiRME TAKVİMİ

ÖSYM önceki yıllarda yapılmayan bir uygulama başlattı ve yerleştime tarihlerini belirledi.Buna göre sınav ve tercih tarihleri şöyle...

2010 KPSS Takvimi


KPSS Lisans 10-11 Temmuz 2010

KPSS Ortaöğretim/Önlisans 26 Eylül 2010

2010 Yerleştirme Takvimi

ÖSYM Başkanlığınca tercihlerin alınması

KPSS 1. Yerleştirme 17-26 Mayıs 2010

KPSS 2. Yerleştirme 15-24 Kasım 2010
Devamını Oku

Öğretim Yöntem Teknik, KPSS Eğitim Bilimleri


Oğretim Stratejisi: Dersin hedeflerine ulasmayı sağlayan ve yontem secimine yon veren genel bir
yaklasımdır. Diğer bir tanımda da oğretim stratejisi; bir dersin hedeflerine ulasılmayı sağlayan
yontem, teknik ve arac gereclerin belirlenmesine yon veren genel yaklasım olarak da ifade edilir.
Ozel hedeflerle alakalıdır. Stratejiler yontemleri; yontemlerde oğretim tekniğini belirler. Baslıca
oğretim stratejileri:
1. Sunus (Alıs) yoluyla oğretim:
2. Bulus (kesfetme) yoluyla oğretim
3. Arastırma – Đnceleme yoluyla oğretim
Oğretim Yontemleri: Oğrenme unitesinin hedeflerini gerceklestirmek amacıyla teknikleri iceriği
arac – gereci birbiriyle iliskili bicimde hizmete sunan bir oğretme yoludur. Bir dersin hedeflerine
ulasmak icin kullanılan yollara oğretim yontemi denir. Baslıca oğretim yontemleri:
1. Anlatım
2. Tartısma (Takrir)
3. Ornek olay
4. Gosterip yaptırma
5. Problem cozme
6. Bireysel calısma
Oğretim Tekniği: Oğretim yontemini uygulama bicimidir. Oğretim materyallerini sunmada ve
oğretim etkinliklerini orgutlemede izlenen ozel bir yoldur. Oğretim yontemi bir tasarım ve
planlama, oğretim tekniği ise bunun uygulama bicimidir. Orneğin anlatım yonteminde oğretmenin
bicimi ve kullanacağı sorunların nitelikleri birer tekniktir.
a) Grupla Oğretim Tekniği
Beyin fırtınası
Gosteri
Soru – cevap
Benzetim/Simulasyon
Mikro oğretim
Eğitsel oyunlar
Drama
b) Bireysel Oğretim Etkinlikleri
Bireysellestirilmis oğretim
Programlı oğretim
Bilgisayar destekli oğretim
c) Sınıf Dısı Oğretim Etkinlikleri
Gezi
Gozlem
Proje
Sergi
Odev
Gorusme
www.kpsscafe.com 2
Oğretim Stratejileri
1. Sunus/Alıs Yoluyla Oğretim:
Kurucusu Asubel’dir.
Asubel, oğrenciler herhangi bir bilginin gerekli gereksiz olduğunu bilemezler. Oğretmen soz
konusu bilgileri anlamlı butunler halinde oğrencilerin duzeylerine en yakın ve somut sekle
getirerek oğrencilere aktarması gerektiğini belirtmistir.
Oğretmenin gorevi, eğitim durumlarını iyice duzenledikten sonra, en uygun arac – gereci secip
kullanarak; konuyu genelden ozele doğru sistemli ve anlamlı bir bicimde oğrencilere sunmak
olarak ozetlenebilir. Bu iste bilgilerin iyi duzenlenmis ve sıralanmıs olması onkosuldur.
Sunus yoluyla oğretme, bilgilerin cok dikkatli bir sekilde duzenlenmis, sıralanmıs ve oğrenci
tarafından alınmaya hazır bir durumda verilmesi surecidir. Bu yolla yapılan oğretimde once
genel ilke ve kavramlar verilir ve bunu ayrıntılı bilgilerin izlemesidir.
Sunus yoluyla oğretimde bilginin hiyerarsik bir yapı icerisinde anlamlandırılarak oğrencilere
aktarımı genelden, ozele yani tumdengelim yoluyla gerceklestirilir. Buna once ilkenin
verilmesi sonra da orneğin sunulması yontemi de denir. Bu strateji oğrenci acısından
bakıldığında alıs yoluyla oğrenme, oğretmen acısından bakıldığında sunus yoluyla oğretme
olarak ifade edilir.
Ozellikleri:
Oğretimde tumdengelim (genelden – ozele) doğru hiyerarsik bir yapı ve sırayla gerceklestirilir.
Once genel kavram, ilke ve genellemeler verilir. Sonra da daha ozel bilgiler ve ornekler verilir.
Bilgi duzeyindeki hedeflerin kazanılmasında kullanılır.
Daha cok oğrenme etkinliklerinin baslangıcında (derslerin giris bolumunde) kullanılır.
Cocuklar anlatılan konuyla ilgili bir on bilgiye sahip olmadığı icin.
Soyut kavramların oğretilmesinde kullanılmalıdır. Bu yuzden oğrencilerin soyut islemler
donemine gectikleri zamanlarda yani ilkoğretimin 5. sınıfından itibaren kullanılması gereklidir.
Ne oğretmen, ne de oğrenci merkezlidir. Oğrenci ve oğretmen etkilesimi yoğundur.
Anlatılan konu ile ilgili bol sayıda ornek verilerek bilgiler oğrencilerin kafasında
somutlastırılır.
Zamanla ilgili bir sorun var ise bu strateji kullanılır.
Oğretmenin duzenlediği ve oğrencinin aktif olduğu bir yaklasımdır.
Oğrencilere hazır bilgiler anlamlı olarak aktarılır.
Herhangi bir konu ile ilgili on oğrenmelerin yeterli olmadığı ve konunun yeni oğretileceği
durumlarda kullanılır.
2. Bulus/Kesfetme Yoluyla Oğretim:
Bruner’a gore oğenmede konu alanı yapıııanlama onemlidir. Bunun icin oğencinin
oğenmede aktif olmasıve bulus yapmasıgerekmektedir. Oğenci sııta bağısı ve girisimci
olmalıı. Oğenci merkezli eğtimin uygulamasıa dayalıbir yaklasıdı. Bulus yoluyla
oğenmede oğencinin kendi gozlemleri ve etkinliklerine bağıolarak bilgi, kavram, ilke ve
genellemeye ulasmasıtesvik edilir. Bruner’a gore oğenci bilgiye kendisi ulasmalıadeta
kesfetmelidir. Oğenciler bir bilim adamıgibi bilgiyi kendileri yapıandımalıı. Bunun icin
aktif arastımacıolarak, deney yapmaya, ilke ve kavramlarıbulmaya yonlendirilmelidir.
Boylece oğenciler kendisine guvenen, olumlu benlik gelistiren ve bağısı bireyler olarak
yetisirler.
Bruner’a gore onemli olan bir konunu bilgisine ulasmak değl; o bilginin altıda yatan mantığıoğenmektir. Bilgiye ulasma yolarııoğenmektir.
Konular ozelden, genelden doğru yani tumevarım yaklasımıyla islenir.
Kavrama, uygulama, analiz, sentez gibi hedef alanlarının kazandırılmasında onemlidir.
Bulus yoluyla oğretim stratejisinde daha cok etkinlikler/gelistirme bolumunde kullanılır.
Cok zaman alacağı icin eğitimde ekonomiklik ilkesine dayanmaz.
Oğrenci merkezli bir yaklasımdır. Đlke kavram ve genellemelere oğrenci ulasır.

Tumevarım yaklasımı kullanılır. Oğrencinin merak ve kesfetme isteği harekete gecirilir.
Oğrencinin bilgiye arastırma, inceleme ve problem cozme yoluyla ulasması sağlanır.
Oğretimin tumevarım yaklasımıyla islenmesinde, oğrencilerin sezgisel dusunme gucleri
gelistirilerek konulara iliskin kanıtlarla tahminde bulunmaları ve bunları sistemli olarak
arastırarak test etmeleri sağlanır. Orneğin; Karadeniz Bolgesi’nin temel iklim ozellikleri
oğenildikten sonra bir harita uzerinde bu bolgede hangi bitki turlerinin yetistirilebileceğ
konusunda tahminde bulunmalarıistenerek, hangi tahminlerin doğu olduğ bilimsel olarak
arastııı.
Oğretmen sınıfa yeterince ornek sunabilmelidir. Oğrenci bu ornekler uzerinde kafa yorabilmeli;
konunun yapısını cozumleyebilmeli; gorus ve dusunceler arasındaki temel iliskileri, ilkeleri,
ozellikleri kesfedebilmeli; benzer sorunları cozmek icin gudulenmeli ve yonlendirilmelidir. Bu
yaklasımda oğretmen, surekli ders sunusu yapan bir bilgi aktarıcısı değil; oğrencilerine
kılavuzluk eden bir yol gostericidir.
Oğrencide merak, arastırma ve belirsizlikten kurtulma surecleri kullanarak, ilke ve
genellemelere ulasmaları sağlanır.
Uygulama Asamaları:
1. Oğretmenin ornekleri sunması
2. Oğrencilerin ornekleri acıklaması
3. Oğretmenin ek ornekleri vermesi
4. Oğrencinin ek ornekleri acıklaması ve oncekilerle karsılastırması
5. Oğretmenin ek ornekleri ve ornek olmayan durumları vermesi
6. Oğrencilerin zıt ornekleri karsılastırması
7. Oğretmenin oğrencilerin belirlediği ozellikleri ve ilkeleri acıklaması
8. Oğrencilerin belirledikleri ozellikleri ve ilkeleri duzenlemesi
9. Oğrencilerin ek ornekleri vermesi
Dip Not: Bulus ve Sunus yoluyla oğretimde; oğrencinin oğrenme surecinde aktif olarak katılımını
gerektirir. Đki yaklasımda da oğrencilerin on oğrenmeleri harekete gecirilir ve yeni oğrenme
konularıyla iliskilendirilir. Yine her iki yaklasımda bilissel ozellik tasır ve anlamlı oğrenmenin
olusturulması sağlanmaya calısır.
3. Arastırma – Đnceleme Yoluyla Oğretim:
J. Dewey tarafından gelistirilen bu yaklasımda oğrencilerin arastırma ve inceleme yaparak
oğrenmeleri sağlanır. Oğrencilerin sınıf ici ve sınıf dısı etkinliklerle yaptığı problem cozme
surecidir.
Ozellikle oğrencilere yasamlarında karsılasabilecekleri problem durumlarında değisik cozumler
uretmesini oğretir. Ayrıca oğrendikleri konuları değisik durumlarda denemelerine olanak
sağlar. Arastırma – inceleme yoluyla oğretim stratejisi ozellikle uygulama duzeyindeki hedef
alanın oğrenciye kazandırılmasında etkilidir.
Oğrencilerin hayatta karsılasabilecekleri zorluklara karsı direncli olmalarını hedeflemistir, J.
Dewey. Oğrenciler oğrenim hayatı boyunca problemler cozmelidirler. Problemler hayata dair
olmalıdır.
Bu yaklasıma yonelik oğretme etkinliğinde sorun (problem) cozme yontemi izlenir. Oğretmen,
bulus yoluyla oğretimde olduğu gibi, yine bir yol gostericidir ve gerektiğinde yonlendirici
konumunda bulunur. Boylece oğrenci, arastırmalar incelemeler yaparak bir sorunun nasıl
cozumlenebileceğini oğrenmis olur.
Bu yaklasımda, oğretmenden cok oğrenciye is duser. Oğretmen dikkatli bir gozlemci, denetci
ve gerektiğinde kılavuz konumundadır. Oğrenci ise, sorunla bas basa gelip arastıracak,
inceleyecek, cozum yolunu ya tek basına ya da oğrenci arkadaslarıyla kume calısması yaparak
birlikte bulacaktır. Zaman sorunu var ise bu yontem elverisli değildir.
Oğrencilerde yaratıcılık, demokrasi gibi ilkeler gelisir. Tumevarım yontemi kullanılır.
Uygulaması:
Problemin hissedilmesi
Problemin tanımlanması

Problemin cozumu ile ilgili hipotezleri kurma
Problemin cozumu icin yontem gelistirme veri toplama
Hipotezleri test etme
Cozume ulasma ve sonuclandırma
Oğretme – Oğrenme Yaklasımları
Tam Oğrenme
Bloom tarafından gelistirilmistir. Tam oğrenme modeli, okullarda oğretme – oğrenme
surecinde rol oynayan butun oğeleri, oğrencilerin en etkili ve verimli oğrenmeye duzeyine ulasması
icin sistemli olarak bir araya getiren bir yaklasımdır. Tam oğrenme yaklasımı her okulda ve sınıfta
hızlı oğrenen ve oğrenmeyen oğrenci bulunduğu ve her oğrenciye ihtiyacı olan ek oğretim zamanı
ve nitelikli oğretim hizmeti (ipucu – katılım – pekistirec – donut) sağlanırsa her oğrencinin
oğrenebileceği varsayılır.
Tam oğrenme yaklasımı;
Hedef – davranısların belirlenmesi
Đslenecek konuların ve unitelerin giris davranıslarının kontrol edilerek (test edilerek) oğretimin
baslaması, (hazırbulunusluk testi uygulama).
Oğretim surecinde oğretim hizmetlerinin kullanılması (donut, ipucu, duzeltme, oğrenci
katılımı). Uniteler esasına gore duzenlenir.
Konular ya da unite bitiminde tekrar test yapılması (izleme testi yapılır, basarı testi yapılmaz).
Đzleme testi ile oğrenme eksiklikleri belirlenir.
Đstenilen oğrenme standardına ulasmayan oğrenciler icin tamamlayıcı oğretim etkinliklerinin
yurutulmesi. Bloom’a gore her oğenci hedef –davranıları en az %70’ine ulasmasıgerekmektedir. Gecemeyenlere tamamlayııetkinlikler uygulanı.
Butun oğrencilerin istenilen oğrenme standardına ulastığı belirlendikten sonra bir sonraki
uniteye gecme.
Bireysel oğretim tekniği değildir.
Bilissel ve duyussal davranısların kazanılmasına ait bir oğrenme yaklasımıdır.
Dip Not: Uniteye baslamadan 2 tane test uygulanır. Bilissel ve duyussal testleri. Bilissel giris
testleri ile oğrencilerin on bilgi duzeyleri saptanır. Duyussal giris testleri ile oğrencilerin unitelere,
derslere karsı olan olumsuz tutumları belirlenir. Eğer olumsuz tutumlar soz konusu ise oğretmen
bunları gidermelidir.
Đlave (tamamlayıcı) oğretim etkinlikleri icin yapılması gerekenler1
Konuyu tekrar ve bol ornekle anlatma
Bire bir oğretim yapma
Kume calısmalarını yapma
Evde ek oğretim yada odev verme
Programlı oğretim
Oğretim Hizmetlerinin Niteliğini Olusturan Değiskenler
1. Đpucları (Đsaretler): Oğrencinin oğrenme surecinde neyi, nicin ve nasıl oğreneceğini gosteren
mesajlara ipucları denir. Oğrenmeleri kolaylastıran tum iletiler ipucudur. Đpucu, oğrenciye
oğrenilecek olan konunun ne olduğu, neyi yapması gerektiği ve nasıl yapılacağını acıklamada
kullanılacak mesajların tumudur.
Baslıca Đpucları:
Sorular sorma, ornekler verme, acıklamalar yapma, kaynak kitaplar, gercek varlıklar ve olaylar,
numuneler ve modeller, konusama sırasındaki vurgular, ses tonu, yonergeler, grafik, sema ve
haritalar.
Đpucları oğrencinin ne yapması gerektiğini, konuyu anlamasını, karmasık ve soyut konuların
daha hızlı ve etkili anlasılmasını sağlar. Đpuclarının oğrenci basarısındaki, değiskenliği yaklasık
%15’tir.
Đpuclarının Đslevi:
1 %70 barajına ulasamayanlar icin yapılan.

Dikkati sağlar, oğrenciyi hedeften haber eder. Hedef – davranıslarla ilgili on bilgileri hatırlatır.
Oğrenci katılımını sağlar. Oğrenme gucluğu cekilen konuları kolaylastırır.
Oğrenme eksiklikleri gostermez.
2. Oğrenci Katılımı: Katılma, oğrencinin istenen davranısı kazanması icin kendine sağlanan
isaretlerle belli bir duzeyde acık yada ortuk olarak etkilesmesi ve bu cabayı davranısı
kazanmaya kadar devam ettirmesidir. Kısaca oğrencinin kendisine sağlanan oğretme
durumunun ilgili oğeleriyle etkilesmesi ve bu etkilesimi davranmısı kazanıncaya kadar
surdurmesidir.
3. Pekistirme: Davranısların tekrar edilme sıklığını artırma islemi pekistirmedir. Bu islemi
uyarıcılara da pekistirec denir.
4. Donut – Duzeltme: Anında uygulanmalıdır. Donut en genel anlamda, oğrenciye yaptığı bir
davranısın sonucu ile ilgili bilgi vermektir. Oğretmenin oğrenciye sorduğu sorulara aldığı
yanıtlarla ilgili onlara bilgi vermesi, “doğu”, “yanlı”, “eksik” gibi yanıları doğuluk
derecelerini bildirmesi oğenciler icin donuttur. Oğetimdeki ağılığıen fazladı.
Đsbirlikci (Kubasık) Oğrenme
Baslıca kurucuları J. Dewey ve Vgotsky’dir. Oğencilerin kucuk gruplar olusturularak bir
konuyu cozumlemek, bir gorevi yerine getirmek ya da bir problemi cozmek uzere ortak bir amac
uğuna birlikte calımalarıyoluyla gerceklesen bir oğetim yaklasııı. Grup oğetiminde uyeler
(oğenciler) arasıdaki etkilesim onemlidir. Geleneksel sıılardaki oğencilerin yarııa ve
rekabetine son vermeyi amaclayan ve basarıa birlikte ulasmayıhedefleyen bir yaklasıdı.
Đbirliğne dayalıoğenmede, oğenciler, akademik calımaları ortak bir amac
doğultusunda kucuk gruplar halinde, arkadaslı iliskisiyle, birbirlerinin oğenmesine yardı
ederek yaparlar. Grup uyelerinin, grubun bir butun olduğnu, grubun basarııdan ya da
basarıılığıdan her uyenin sorumlu olduğnu bilmesi gerekmektedir. Grup calımalarıda; farklıyetenek, farklıbedensel gelisme ve eğtim ozgecmisi olan oğenciler, birlikte calııken ortak bir
amaca yonelmekte ve boylece daha iyi arkadaslı iliskileri kurmaktadı.
Đsbirliğine dayalı oğrenme yonteminin amacı:
Oğrencilerin birbirlerinden bir seyler oğrenmelerini olanaklı kılan bir grup birlikteliğiyle
basarıyı artırmak,
Sınıfta bulunan zayıf oğrencilerin cesaretini kıran yarısmacı yapıya bir secenek getirmek,
Đsbirliği becerilerini oğreten, birbirine bağlı etlikleri gelistirerek, sınıf ici insancıl yakınlıkları
ilerletmektir.
En onemli faydası, birlikte calısma alıskanlığı kazandırma.
Proje oğretmen ve oğrenci ile belirlenir. Kumeyi oğretmen belirler.
Đsbirliğine dayalı oğrenme yonteminin ozellikleri
Yardımlasma, dayanısma duygusunu gelistirir. Sınıf icindeki etkilesimi artırır. Sorumluluk
duygusunu artırır. Empati duyguları gelistirir.
Oğrencileri motive eder.
Sosyal becerilerini gelistirir.
Oğrenciye kendi bildiğini ve bilgisini ortaya koyması icin cesaret verir.
Ozurlu oğrencilerin, normal grupta ozurlu olmayan oğrencilerle kolayca kaynasabilmesini
sağlar.
Oğrencinin okul ve oğrenmeye iliskin tutumlarını olumlu yonde etkiler.
Oğrencinin kaygı duzeyini dusurur.
Farklı kulturel ve sosyo – ekonomik duzeydeki grup uyeleri arasında olumlu yonde etkilesimi
ozendirir. Heterojen gruplar belirlenir.
Oğrenciler arasında rekabet duyguları gelismez.
Değerlendirme birey ve grup icin yapılır.
Coklu Zeka Kuramı
Baslıca temsilcisi Gardner’dı. Coklu zeka yaklasııoğetim uygulamalarıda ve oğenmede
her zeka alanı belirli oranlarda kullanımasıilkesine dayanmaktadı.
www.kpsscafe.com 6
Her oğrencinin guclu olan zeka alanlarının gelistirilmesi değil farklı olan birden fazla zeka
alanlarının guclendirilerek oğretimde etkili hale getirilmesi uzerinde durmaktadır.
Coklu zeka kuramının en onemli sayıtlısı “her cocuğn bir veya birkac alanda gelisim
potansiyeline sahip olmasıı.”
Coklu zeka yaklasımında olcme ve değerlendirme, oğretmen – oğrenci – veli isbirliği ile yapılır
ve ağırlıkla oğrenci gelisim dosyaları Portfolyo kullanılır.
Zeka Turleri:
1. Matematiksel/Mantıksal Zeka:
Bu zeka alanında mantık kuralları, sebep – sonuc iliskiler ve sayısal islem yetenekleri iyi olan
bireyler yer alır. Sayıları kullanma, problem cozme, akıl yurutme yollarını kullanma, hipotez
kurma, dusunceler arasındaki iliskileri anlama yeteneklerini kapsar.
Bilim adamları, matematikciler, muhendisler, istatistikciler bu tur zekaya sahiptir. Akademik
gorevliler.
Oğretim faaliyetleri: Oğrencilere problem cozdurme, neden – sonuc iliskileri kurdurma, deney
yapma, kavram haritası yapma deney tasarlama, denkleme donusturme gibi faaliyetleri
yaptırabilir.
Ozellikleri:
Grafik ve istatistik ifadeleri rahatlıkla yorumlayabilirler.
Satranc ve dama oynamayı, bulmaca cozmeyi, matematik dersini severler. Teknolojiyi iyi
kullanırlar.
2. Sozel/Dilsel Zeka:
Sozcukleri yazılı ve sozlu olarak etkili bicimde kullanma, dilin temel islemlerini kullanma,
okuma - yazma, konusma ve dinleme becerileri bu zeka alanının temel ozellikleridir.
Sairler, yazarlar, politikacılar ve gazeteciler dil zekasını en ust duzeyde sergilerler. Bilgiyi
hatırlama, okuma, yazma, tartısma, baskalarını ikna etme konularında basarılı olma ve mizah,
siir, yaratıcı yazım ve hikaye anlatma konularında da isteklidirler.
Oğretim faaliyetleri: Oyku yaratma, sunu yapma, kitap okuma, hikaye ve dergi okuma,
mektup yazma baslıca oğretim faaliyetleridir. Tartısma gibi etkinlikler.
Ozellikleri:
Konusmalarında ikna edicidirler. Okuduklarını kolay anlar, yorumlar ve hatırlarlar.
Yaslarına gore kelime hazineleri zengindir. Dilbilgisini etkili kullanırlar.
3. Bedensel/Kinestetik Zeka:
Duygu ve dusunceleri ifade etmede ve problem cozmede beden dilini ve vucudunu iyi kullanma
yeteneğidir. Bu zeka alanı baskın kisiler konusurken karsısındaki insana dokunurlar.
Danscılar, sporcular, el isleriyle ilgilenenler ve pandomim sanatcıları vb.
Oğretim faaliyetleri: Rol yapma, drama, hareketsel oyunlar, gezi – gozlem baslıca oğretim
etkinlikleri.
Ozellikleri:
Soylenilenlerden cok yapılanları hatırlarlar. Taklit etme yetenekleri coktur.
Uzun sure aynı yerde kaldıklarında hareket etme ihtiyacı duyarlar.
Motor becerileri gereken etkinliklerde basarılıdırlar.
Oyun ve dramalarda yer almaktan hoslanırlar.
4. Gorsel/Uzamsal Zeka:
Uc boyutlu bir nesneyi gormeden o nesnenin goruntusunu zihinde canlandırabilme, ayrıntıları
fark edebilme yeteneğidir. Renkler, sekiller, desenler, grafikler, resimler ve gorsel semboller
kullanılır.
Denizciler, heykeltıraslar, pilotlar, izciler, avcılar, mimarlar, ressamlar bu zeka alanına sahiptir.
Uzaya, sekillere, yapılara, cizgilere ve renklere duyarlıdırlar.
Oğretim faaliyetleri: Sekil kullanma, harita, grafik, resimlerle hikaye olusturma, heykel
yapma, karikatur cizme, seramik calısmaları baslıca oğretim faaliyetleridir.
Ozellikleri:
Yardım almaksızın yonlerini bulabilirler. Gozlemleyerek ve gorerek oğrenirler.

Sekilleri, detayları, renkleri, ve yuzleri kolayca hatırlayabilirler.
Hayal gucleri kuvvetlidir. Đlginc uc boyutlu modeller ve yapılar olusturabilirler.
5. Muziksel/Ritmik Zeka:
Muziği ve ritmi arac olarak kullanarak duygularını ifade ederler. Muzisyenler, orkestra sefleri,
besteciler muzik zekası guclu bireylerdir. Salt sarkı soylemesine gerek yoktur.
Bu zeka akanına sahip bireyler melodilerdeki ritmi, tempoyu, hızı ayırt etme, enstruman calma,
sarkı soyleme gibi etkinliklerden hoslanırlar.
Oğretim faaliyetleri: Sarkı soyleme, muzik aleti kullanma, ritim tutma baslıca oğretim
faaliyetleridir.
Ozellikleri:
Muzik aletlerini calabilirler, sarkı sozlerini ve melodilerini hatırlayabilirler. Seslere
duyarlıdırlar. Đnsan sesi, doğa sesi ve muziğe tepki gosterirler.
6. Sosyal/Bireylerarası Zeka:
Đnsanlar arası sosyal iletisim becerisi gelismis olan kisilerdir. Grup calısmasına daha
yatkındırlar. Empati duyguları gelismistir.
Oğretmenler de olmalı; halkla iliskiler, psikologlar, siyasetciler, pazarlamacılar.
Bireylerarası isbirlikci oğrenme, paylasma, grup calısması, duyguları ve dusunceleri algılama,
etkili iletisim kurma yeteneğidir.
Oğretim faaliyetleri: Grup calısmaları, tartısma teknikleri, proje calısmaları, yarısmalar
baslıca oğretim faaliyetleridir. Kumeler.
Ozelikleri:
Đletisim becerileri yuksektir. Ekip calısmasında gonulludur.
Yakın ve samimi insan iliskilerine girer. Baskalarının duygu ve isteklerini dikkate alırlar.
7. Oze/Đce Donuk Zeka:
Bireylerin kendi duygu ve dusunceleri anlaması, tanıması ifade etmesi ve kendi benlik
tasarımını olusturmasına aittir.
Bireysel hedefler koyma, benlik değerleriyle ilgili ozelliklere sahip olma durumudur. Đnsan
kendisini, ilgilerini ve yeteneklerini tanır.
Oğretim faaliyetleri: Gazete makalesi yazdırma, kendi kendini değerlendirme, hislerini
acıklama ve gunluk tutma baslıca oğretim faaliyetleridir.
Ozellikleri:
Bağımsız kalmayı ve calısmayı sever. Amacları belirgindir.
Bireysel basarılar pesinde kosar.
Oğretim Yontemleri
Oğretim yontemi bir dersin hedeflerine ulasmak icin izlenilen yolar anlamına gelmektedir.
Oğretim yontemi secerken:
Hedef ve davranısları kazandırmada islevsel olup olmadığı denetlenmelidir. Yani psiko – motor
hedefleri kazandırırken gosterip yaptırma yontemi secilmelidir.
Oğretmen oğretim yontemi ve tekniği bilgisi sahibi ve yatkın olması gerekmektedir.
Oğrencilerin hazırbulunusluk duzeyine sahip olması gerekmektedir.
Yontem ve teknik secimini etkileyen en onemli faktor ulasılacak hedef ve davranıslardır.
Oğrenme konuları (iceriği) en iyi aktarabilecek nitelikte olmalıdır.
Oğretmenin oğretim yontemlerine yatkınlığı.
Oğrencilerin farklı oğrenme stratejilerine uygun olmalıdır.
Sure ve maliyet yonunden uygun olmalıdır.
Sınıfta etkili oğretimi sağlamalı, oğrencinin ilgi ve dikkatini yuksek tutmalıdır.
Oğrenci sayısı, dersliğin fiziki kosulları etkilidir.
1. Anlatma (Takrir) Yontemi
Oğretmenin merkezde olduğu bir oğretim yaklasımıdır.
Sınıf ortamında bir konunun oğretmen tarafından anlatılarak, oğretilmesi seklinde uygulanır.

Sunus yoluyla oğretim stratejisinde ve daha cok bilgi duzeyindeki hedef alanın
kazandırılmasında kullanılır. En eski oğretim yontemi olarak kabul edilir.
Anlatım yontemi bir dersin girisinde, oğrencileri gudulemek, konuların acıklanmasında,
ozetlenmesinde ve anlasılması guc olan konuların acıklanmasında kullanılır.
Anlatım yontemi kısa zamanda, fazla miktarda konuları (genis mufredat), kalabalık gruplara
aktarabilmedeki avantajlardan dolayı fazla kullanılan bir yontem olmasına rağmen etkili
oğrenmeyi sağlamadaki gucu zayıftır. Cunku, oğrenci daha cok pasif durumdadır.
Oğretmen konuyu bol orneklerle sunmalıdır. Dersin tamamında kullanılmamalıdır.
Dersin sonunda ozet ve tekrar yapmada kullanılır.
Duyusal hedef alanlarının kazandırılmasında kullanılır. Orneğin, Ataturk’e saygıduyma ya da
tarihimize ilgi duyma konularıda etkili bir konusma yapıarak oğencilerin duyusal ozellikleri
gelistirilebilir.
Soru – cevap ve tartısma teknikleri kullanılarak anlatım yonteminin etkisini artırmalıdır. Beden
dili, ses tonu etkili kullanılmalıdır.
Bu yontem etkili bir sekilde kullanılacak ise jest, mimikler ve oğrencilerle mutlaka goz kontağı
kurulmalıdır.
Oğrencilerde bir konuya iliskin tavır ve tutum gelistirir.
2. Tartısma Yontemi
Bir konu ya da problem ile ilgili olarak oğrencileri dusunmeye yoneltmek, anlasılması guc
konuları acıklamak ve verilen bilgileri irdelemek amacıyla kullanılan bir yontemdir.
Bulus yoluyla oğretim stratejisinde ve daha cok kavrama duzeyindeki davranısların
kazandırılmasında kullanılır.
Tartısma yonteminde oğretmen – oğrenci etkilesimi sağlanarak oğrencilerin bir konu
uzerindeki dusuncelerini soylemelerine ve yorum yapmalarına olanak sağlanır.
Oğrencilerin konu uzerinde analiz, sentez ve değerlendirme yapma gucleri gelistirir.
Tartısma yonteminin uygulanmasında oğrencilerin karsılıklı anlayıs ve hosgoru icerisinde
olaylara farklı bakıs acısı ve yorum getirmeleri sağlanır.
Dezavantajlarına bakar isek, zaman problemdir. Zaman iyi bir sekilde planlanmalıdır.
Oğretmen oğrencinin kurallarını onceden belirlemeli ve oğrencilerine iletmelidir. Đstenmeyen
disiplin sorunları cıkabilir.
Eğer bu yontem uygulanacak ise oğrencilerin tartısılacak konu ile bilgi duzeyleri yeterli
seviyede olmalıdır.
Oğrencilerde demokratik tutum ve davranıslar gelisir.
Oğrenciler gecmis yasantılardan ornekler verir. Oğrencilerin konular uzerinde kendi
dusuncelerini soylemesini, yorum ve elestiri yapmasını sağlar.
Tartısma Teknikleri
Munazara
Đki grubun bir konuyu tez – anti tez seklinde ele alarak dinleyicilerin ve jurinin onunde
tartısmasıdır. Dil etkili kullanma, neden – sonuc iliskileri kurmayı gelistirir.
Sınırlılığı ise: Bireyleri inanmadığı dusunceyi acıklama ve savunma durumuna dusurmesidir.
Panel
Belirli bir konuda 3 – 5 kisilik grup tarafından dinleyicilerin onunde tartısmanın yapılmasıdır.
Panelin amacı gerceği bulmaktan cok, bir konunun cesitli yonlerini aydınlatmak ya da konuyla
ilgili cesitli eğilim ve gorusleri ortaya koymaktır. Oğrencilerin olaylara cok boyutlu ve elestirel
bakabilmesidir.
Sempozyum
Bilimsel, akademik ve sanatsal, dusunsel konuların cesitli yonleriyle bir grup tarafından
sunumudur. Her uye belirli bir konuda konusma yapar. Sempozyumun sonucunda soru – cevap
yapılır ve elestiri kullanılır. Sempozyumun en onemli ozelliği bilimsel bakıs acısı
kazandırmasıdır.
Orneğin, universiteli oğrencilerin meslek bulma sorunlarıyla ilgili bir sempozyum yapılmak
istenirse. Bu sempozyuma, psikolog, toplum bilimci, profesorler, oğrenci derneklerinden kisiler
cağrılabilir. Farklı alanlardan kisiler cağrılmaktadır. Bu kisiler konusmalarını yaptıktan sonra
dinleyiciler isterler ise soru sorabilirler.
Acık Oturum
Bir dinleyici grubunun onunde konusmanın yapılmasıdır. Panelden farklı olarak konusmacılar
baskandan soz alarak konusabilirler. Tum sınıf tartısmaya katılabilir.
En onemli ozelliği oturum baskanından izin alınmadan konusulmamasıdır.
Kollegyum
Đki panel grubu vardır. Birinci grup uzman kisiler, ikinci grup ise oğrencilerden olusur. Uzman
kisiler tartısmaya katkıda bulunarak acıklamalar yapar.
Eko diyalog gibi.
Seminer
Uzmanlık ve bilgi gerektiren konuda uzman bir kisinin sunu yapmasıdır. Sempozyumdan farkı
tek bir kisi var. Uzman kisi kendi alanı ile ilgili sunum yapmasıdır.
Brifing
Bir kurumun yapısının ve isleyisinin tanıtım ya da teknik bir konun yetkili kisi ya da uzman
tarafından sunumuna dayanan tekniktir.
3. Ornek Olay Yontemi:
Gercek hayatta ortaya cıkan ya da gercek hayatta yasanma ihtimali olan ve oğretmen tarafından
hazırlanan problemlerin sınıf ortamında cozumlenerek oğrenmenin gerceklesmesine dayanan
bir yontemdir.
Oğrenci merkezli bir yaklasımdır. Oğrenciyi, gercek yasam sorunlarıyla yuz yuze getiren bir
yontemdir.
En onemli faydası; oğrencilere bildiklerini ve kavradıklarını gercek duruma uygulama fırsatı
vermesidir.
Ornek olay gercek olaylardan ya da yazılı olarak hazırlanan olaylardan secilir. Oğrenciler ornek
olay uzerinde dusunerek farklı bakıs acıları gelistirerek problemi cozmeye calısır.
Bulus yoluyla oğretim stratejisinde ve kavrama ve uzerindeki hedef alanları kazandırmada
kullanılır.
Đlkoğretimde cevre kirliliği unitesini isleyen bir oğretmen mahallerinde cevre kirliğine yol acan
etkenler ve sorunları ile ilgili gercek hayattan aldığı bir ornek olayı sınıf ortamına getirerek
oğrencilerin konu uzerinde arastırma yapmalarını sağlayabilir.
Hukuk fakultesinde bir derste gercek hayattan alınan bir adli olayın uzerinde cozumlemelerin
yapılması.
Oğrenciler, kavradıkları bilgileri gercek ya da gerceğe benzeyen bir duruma uygulama gucunu
gelistirir.
4. Gosterip Yaptırma/Demostrasyon:
Bir islemin, bir deneyin nasıl yapıldığını, bir arac – gerecin ya da makinenin nasıl calıstığını
oğretmenin once uygulamaya yaparak, gostererek ve acıklayarak sonrada oğrenciye yaptırarak
oğrenmeyi sağladığı bir yontemdir.
Davranıs model gosterilerek oğrencilerin bu modelden oğrenmeleri sağlanır.
Daha cok beceri (psiko – motor) davranısların, insan iliskilerinin, ahlak ve gorgu kurallarının,
karmasık bazı olayların gosterilerek oğrenilmesine donuk bir yontemdir.
En etkili yonu, bir becerinin ustaca ve en uygun bir sekilde nasıl yapılabileceğinin
oğretilmesidir.
Uygulama Đlkeleri:
Gosterip yaptırma yonteminde her oğrencinin gosteriyi rahat gorebileceği ortam hazırlanmalı,
gerekli guvenlik onlemleri alınmalı ve arac – gerecler onceden hazırlanmalıdır.
Kazandırılacak davranıslar once oğretmen tarafından oğrencilerin gozu onunde her asaması
acıklanarak yapılmalıdır.
Her bir oğrenci gosterilen davranısı ve asamaları yapmalıdır.
Oğretmen gerekli donut – duzeltmeyi anında vermelidir.

Oğrenci, davranısı beceri haline getirmelidir. Oğrenci, beceri haline getirdiği davranısı değisik
durumlarda kullanabilmelidir. Transfer.
Oğrenci merkezli olduğu icin cok zaman alır. Ekonomik maliyeti yuksektir.
5. Problem Cozme:
Đstenilen hedefe varabilmek icin etkili ve yararlı olan arac ve davranısları turlu olanaklar
arasından secme ve kullanmadır.
Problem cozme, bilimsel yontem elestirisel dusunme, karar verme, sorgulama ve yansıtıcı
dusunme gibi terimleri icermektedir.
Bu yontem, bir problemin cozumunde, genelleme ve sentez yapmada kullanılır. Daha cok
arastırma yoluyla oğrenme yaklasımında, bilissel alanın uygulama duzeyindeki davranıslarına
kazandırılmasında ve bu alanın analiz ve sentez ozelliklerini gelistirmede kullanılır.
Bireyin hayatında karsılastığı değisik sorunların cozme becerisini kazandığı ve bu surecte ust
duzey dusunme becerilerini kazandığı oğretim yontemidir.
Bilimsel ve elestirel dusunme oğrenciye kazandırılır. Neden – sonuc iliskisini kurmayı
oğrenirler. Karar verme sorgulama yetenekleri artar.
Analoji, tumdengelim, tumevarım gibi yontemleri vardır. Analoji; benzerlikler kurmadır.
Orneğin vucudumuzdaki damarları bir sehrin caddelerini benzetebiliriz. Oğrenme konusu
probleme donusturulerek oğrenme soylenir. Kalıcı ve uzun sureli oğrenme sağlar.
Bilimsel yontemi kullanmayı ve bilimsel tutumu kazandırır. Oğrenmede ilgi ve gudulenmeyi
artırır.
6. Proje Temelli Oğrenme:
Oğrencilerin grup olarak ya da bireysel olarak gercek yasam konularına ve uygulamalarına
iliskin olarak disiplinlerle (bilimsel alanlar – konular – etkinlikler) bağlantılı bir problem ya da
senaryo uzerinde yerine getirdiği bir tur problem cozme etkinliğidir. Gercek yasam
kosullarında gerceklestirilir.
Bu yontemde genelde oğrencinin bireysel ve grup olarak gerceklestirdiği oğrenme etkinliğinin
sonucunda bir urun ya da performans ortaya koyması soz konusudur.
Oğrenci ders senaryoları icersinde, ust duzey dusunme, problem cozme, yaratıcılık, bilgiyi
yeniden duzenleme, sorgulama, irdeleme gibi calısmalar yaparak etkin oğrenmeye calısırlar.
Değerlendirme urune ve surece yonelik olarak yapılır. Oğretmen ve oğrenci birlikte yaparlar
değerlendirmeyi.
Bir urun tez ya da performans ortaya konur. Oğrenciyi hayata hazırlar.
Ozellikleri:
Proje tasarısını oğretmen ve oğrenci birlikte yapar.
Tek cozum yoktur. Birden fazla cozum uzerinde calısılır.
Konular derinlemesine oğrenilir. Oğrenci, bilgiyi kesfeder ve kullanır.
Gercek yasam konularına yonelik olarak disiplinler, konu alanları – konular arası etkilesime
dayalı oğretim yapılır.
Oğrenciler bireysel ve grup halinde calısır ve isbirliği, sorumluluk, paylasma gibi ozellikler
gelisir. Surec ve urun birlikte değerlendirilir.
Oğrenciyi hayata hazırlar. Oğrencinin bağımsızlığını kazanmasını, ekip halinde calısabilmesini
ve problem cozme yeteneklerini gelistirir.
7. Deney:
Oğrenci merkezlidir. Bilimsel bir surecin asamaları oğrenilir.
Sonuclar somut delillere baplı olarak tartısılarak bulunur.
Deney kosulları belirlenmis ve denetlenebilir ortamlarda yapılır. Oğretmen deneyin hedeflerini
dersin hedefleri cercevesinde belirledikten sonra gerekli arac – gerecleri onceden hazırlar bir ya
da birkac kez on deneme yaptıktan sonra sınıfta gerekli guvenlik onlemlerini de aldıktan sonra
deney uygulaması gerceklestirir. Deneyi oğretmen yaptıktan sonra, mutlaka oğrenciler yapmalı
ve bilimsel surec ile ulasılacak sonuclar tartısılarak bulunmalıdır.
Oğretim Teknikleri
Grupla Oğretim Teknikleri
1. Beyin Fırtınası:
Bir konuya cozum getirmek, karar vermek, hayal yoluyla dusunme ve fikir uretmek icin
kullanılan yaratıcı bir etkinliktir.
Grupta problem cozmekle gorevlendirilen uyeler mumkun olduğu kadar cok fikir ileri surerler.
Fikirler ile ilgili yorum, elestiri yapılma, dusunceler yonlendirilmez, fikirler kağıtlara yazılır
sonrada uzerinde genel bir değerlendirme yapılır.
Doğal konusma yapılır iyi – kotu, doğru – yanlıs gibi yargılamalar kullanılmaz. Fikirlerin
niteliğinden cok niceliğine onem verilir.
En onemli ozelliği oğrencilerde yaratıcı dusunce yeteneğini gelistirebilmesidir.
Herhangi bir cozume ulasmak amaclanmaz. Oğretmen donut yapmaz.
Oğretmen sınıfa bir problem getirdiği zaman oğrencilerine 5 dakika gibi dusunme suresi verir.
Oğrencilerin farklı dusunmeleri sağlanır.
2. Gosteri:
Oğrencilere bir isin nasıl yapılacağını gostermek ya da genel ilkeleri acıklamak ya da bir aracın
nasıl calıstığını gostermede kullanılır.
Oğrenme konusu arac – gerec kullanılarak somutlastırılır. Orneğin, gece – gunduzun olusumu,
gunes ve dunya marketleri uzerinde anlatılır.
Oğrenme konularını somutlastırmada anlasılır hale getirmede, ilgi cekici duruma getirmede
kullanılır.
Bir bilgisayarın nasıl acıldığını gostermek (gosteri), oğrencilere yaptırmak (gosterip –
yaptırma). Đslem akıs seması var ise gosteridir.
3. Soru – Cevap:
Oğrencilerin derse katılımın sağlayan, dusunme ve konusma alıskanlıklarını kazandıran onemli
bir tekniktir.
Soru once sınıfa sorulmalı, oğrenciler dusundurulmeli, sonra soruyu cevaplayacak kisi
belirlenmelidir. Her oğrencinin yanıtlayacağı turden sorular sorulmalıdır.
Doğru cevaplar hemen pekistirmeli, yanlıs cevaplar yine aynı oğrenciye ipucu ve ek sorularla
duzelttirilmelidir. cevap oğrenciye buldurulmalıdır.
Farklı turden sorular: kapalı uclu bilgi soruları, iliskisel – birlestirici sorular, genisletme
soruları sorulmalıdır.
Bu yontem her derste ve yontemde kullanılabilir. Bu yontem oğrenme eksikliklerini oğrenile
bilinir. Bu diğer yontemlerde yoktur.
4. Rol – Yapma – Drama:
Oğrencinin kendi duygu ve dusuncelerini baska bir kisiliğe girerek ifade etmesini sağlayan
tekniktir. Cok zaman alan bit tekniktir.
Spontane drama; oğrenci doğaldır. Bicimsel drama ise; oğrenci yonlendirilir.
5. Mikro Oğretim:
Oğretmen eğitiminde kullanılan ve az sayıdaki oğrencinin grup calısmalarıyla gerceklestirildiği
bir tekniktir.
Dersler kısa tutulur. Her oğrenci konusu sunar, sunu, kamera, video, teyp vb. kayda alınır.
dersten sunu birlikte izlenir ve tartısılır ve değerlendirilir.
Staj bu calısmaya girmez. Kayıt sarttır.
6. Eğitsel Oyunlar:
Oğrenilen bilgilerin pekistirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan bir
tekniktir. Oğrencinin cok yonlu gelisimini sağlar. Daha cok kazandırılan bilgilerin tekrarı. Okul
oncesi ve ilkoğretim birinci kademesinde yaygın.
7. Altı Sapkalı Dusunme:

Yaratıcı dusunme becerilerini gelistirmede kullanılan bir tekniktir. Elestirisel ve cok yonlu
dusunmeyi sağlar. Bu teknikte değisik renklerde sapkalar ve anıları temsil eden dusunceler
bulunmaktadır.
8. Benzetim (Simulasyon):
Gerceğe uygun olarak gelistirilen yapay bir ortamda ya da model uzerinde yapılan bir oğretim
yaklasımıdır.
Sınıf icinde bir olayı gercekmis gibi ele alarak uzerinde eğitici calısma yapılır.
Gercek durumların onemli boyutları bir model ya da resimler ve diğer sembolik yolarla
belirlenir. Orneğin, pilotların ucus oncesi yapay kosullarda eğitim gormeleri, astronot eğitim,
tıp oğrencilerinin kadavra uzerinde calısmaları.
Benzetim tekniği tehlikeli durumlarda riski azaltmak, mal ve can guvenliğini artırmak ve
maliyet gibi nedenlerden dolayı ve karmasık davranısların aktarılmasında tercih edilen bir
tekniktir.
Bireysel Oğretim Teknikleri
1. Programlı Oğretim:
Skinner’in ve davranıcıkuramı gelistirdiğ oğetme kuramıı.
Oğretimin bireylerin hızına gore duzenlenmesi esasına dayanır.
Kucuk adımlar; oğretmen konuları kendi icerisinde anlamlı parcalara ayırır. Her bir parcayı
zaman ve suresi geldikce asamalılık ilkesine gore oğretir.
Etkin katılım; her bir oğrenci derse aktif olarak katılması.
Basarı ilkesi; her oğrenciye bir kez de olsa basarı duygusunun yasatılması.
Anında duzeltme; anında yapılmasıdır cunku bireysel.
Oğrencilerin sosyal becerilerini gelistirmez.
2. Bireysellestirilmis Oğretim (Keller Planı):
Bir sınıfı olusturan oğrenciler arasındaki oğrenme ve bireysel farklılıkların giderilerek her
oğrenciye hızına uygun oğretim yapılması surecidir. Her oğrenci kendine ozgu duzeylerde
oğrenir.
Oğretmen senenin basında bir kereye mahsus olmak uzere oğrencilerin seviyelerini aynı seviye
getirir. Aynı seciye gruplarına 3 – 4 kisilik gruplara ayrılır. Oğretmen acıklamaları sınıfa değil
de gruplara yapar. Bireysel odev ve calısmalar yapılır.
Donusumlu gunluk calısmalar, tamamlayıcı sınıflarda ozel ders verme, beceri gelistirme
calısmaları, planlı grup – farklı sınıflar (seviye grupları) calısmaları duzey gelistirme
calısmaları yapılır.
3. Bilgisayar Destekli Oğretim:
Bilgisayar oğretiminde oğretmene yardımcı bir oğretim aracı olarak kullanılır.
Oğrencileri icin, renkli, hareketli, animasyonlu olarak hazırlanan eğitim cdleri aracılığıyla ile
oğrenme zevkli ve ilgi cekici hale gelir.
Bilgisayar oğretmenin yerine gecen bir arac değil, oğretmene yardımcı olan, oğretimi
tamamlayıcı bir destek aracıdır. Eğitimde daha cok duyu organına hitap etme.
Sınıf Dısı Oğretim Teknikleri
1. Gezi: Okul ve sınıf calısmalarını tamamlamak, unitede gecen konuları doğal ortamında gormek
ve okul – yasam arasındaki bağı kurmak amacıyla yapılan planlı ziyaret tekniğidir. En onemli
faydası ilk elden oğrenme yasantıları sağlamasıdır. Ozellikleri:
Gezi sonucları sınıfta tartısılmalı ve raporlastırılmalıdır.
Gezi iyi planlanmalıdır. Oğrencinin cok yonlu gelisimini sağlar. Ust duzey dusunme yolları
gelisir.
Gezi yapılacak kurumdan ve okul mudurluğunden izin alınarak gezi programının butun
boyutları oğrencilerle birlikte planlanmalı ve yurutulmelidir.
2. Gozlem: Oğrencilerin gercek hayat icinde ya da yapay ortamlarda (laboratuar, sınıf) olayları,
nesneleri, insanları bir plan dahilinde izlemeye dayalı bir tekniktir. Belirli bir nesne, olay ya da
durumla ilgili bilgi toplamak amacıyla yapılır.

3. Gorusme: Oğrenme konusuyla ilgili bilgileri uzman kisilerden alarak sınıf ortamında
aktarmaya dayalı bir tekniktir. Uzman kisi sınıf ortamına getirebilir, sınıftan bir grup gidebilir
ya da tum sınıf gorusmeye gidebilir. Oğretmen tek basına gorusmeye gitmez.
4. Sergi: Oğrencilerin, oğrenme surecinde urettikleri urunlerin değerlendiği ve paylasmayı
sağlayan bir tekniktir. Bu teknik ile, oğrencilerin yaratıcılığı, urettikleri, becerileri gelistirilir ve
oğrenme sureci ile ilgili cekici, doyum sağlayıcı bir anlama kavusur. Oğrenci aynı zamanda
yaparak – yasayarak ve planlı is yapma alıskanlıkları kazanır.
5. Odev: Oğrencilerin sınıf dısında yaptığı ek oğrenme etkinliği olarak gerceklestirilir. Odevin en
onemli amacı: sınıfta anlatılan ve kavratılan konular tekrar eme, pekistirme ve alıstırma olanağı
sağlamasıdır. Odevin ozellikleri:
Odev acık, net ve anlasılır olmalıdır. Odev eğitsel değer tasımalıdır.
Oğrenciye oncelikle sınıfta anladığı ve oğrendikleri konuların tekrarını ve alıstırmasını
yapmaya donuk odev vermelidir. Odev, oğrencinin gelisim duzeyine uygun ve normal sure ici
verilmelidir. Odevlerle ilgili oğrenciye anında donut verilmelidir.
Odev, oğrencinin bireysel yapabileceği icerikte verilmelidir.
Oğretim Yontem ve Tekniklerin Secimi
1. Ulasılacak hedef – davranıslar
2. oğrenme konularını (iceriği) en iyi aktarabilecek nitelikte olmalıdır.
3. oğretmenin oğretim yontemlerine yatkınlığı.
4. oğrencilerin farklı oğrenme stratejilerine uygun olmalıdır.
5. Sure ve maliyet yonunden uygun olmalıdır. Oğrenci sayısı, dersliğin fiziki kosulları.
6. sınıfta etkili oğretimi sağlamalı, oğrencinin ilgi ve dikkatini yuksek tutmalıdır.
7. oğrencilerin hazır bulunusluk duzeyine uygun olmalıdır.
Temel Oğretme (Glasser)
8. Hedeflerin saptanması: Oğretmen oğretimin hedeflerini saptar, davranıs olarak ifade eder.
9. Oğrenme icin gerekli giris davranısların belirlenmesi: Yeni oğrenme konuları ile onceki
oğrenme konuları arasında bağ (onkosul oğrenmeler – hazırbulunusluk) kurularak oğrenmeyi
sağlar oğretmen.
10. Oğrenme – oğretme ortamının secimi ve duzenlenmesi: Oğretmen sınıfın fiziki kosullarını
en iyi sekilde hazırlamakla yukumludur. Derste kullanılacak strateji, tekniğin, yontem.
11. Değerlendirme: Oğrenme surecinin sonunda, oğrenme ne duzeyde gerceklesti. Oğrenme
eksiklikleri kalmıssa, bunlar tamamlanır, yanlıslar duzeltilir. Oğrenciye basarısı hakkında donut
verilir.
Gagne’nin Oğenme DurumlarıModeli
1. Dikkat: Dikkati cekme.
2. Beklenti: Hedeften haberdar etme.
3. Đsleyen bellek: On bilgileri hatırlama.
4. Secici algı: Uyarıcı materyal kullanma.
5. Uzun sureli bellek: Oğrenciye rehberlik etme.
6. Tepki: Davranısın ortaya konulması.
7. Pekistirec – donut – duzeltme
8. Hatırlama: Kalıcılığı sağlama.

Devamını Oku