Bulmaca Sözlüğü h etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bulmaca Sözlüğü h etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bulmaca Sözlüğü h

- H -

Haberci,ulak. : KARAKULAK
Haberleşmeye yarayan bir tür süratli vapur.: AVİZO
Habeş piskoposlarına verilen ad. : EBUNA
Habeş soylusu. : RAS
Habeş Yahudisi.:FLAŞA
Hac sırasında kesilen kurban.: HEDİ
Hacim,oylum. : CİRİM
Haç : ÇARMIH
Hafıza kaybı : AMNEZİ
Hafif esinti.:İPİLTİ
Hafif kadifemsi bir görünüş kazandırılmış sığır derisi. : NUBUK
Hafif yağmur,serpinti.:ÇİLENTİ
Hafif yaralama : HACAMAT
Hafniyumun simgesi. : HF
Haiti kökenli bir dans ve müzik.:MAMBO
Haiti kökenli,rumba ve çaçaya benzeyen bir dans.: MAMBO
Haiti plakası. : RH
Hak ve adalete uygunluk.: NASFET
Hakim,başat,başta gelen.:DOMİNANT
Hakkı devretme.: TEMLİK
Haksız olarak alınan toprak,mal. : ASABALIK
Haksızlık,kıygı. : GADR (GADİR)
Hala.:BİBİ : ÇİÇE
Halat gibi örülmüş iplik çilesi. : TURA
Halat ucu.: ÇIMA
Halat yumağı.: RODA
Halatların dikişlerinde kullanılan demir veya ağaç kama.: KAVELA
Halatta kaymayı önleyen bir düğüm biçimi.:KROPİ
Halı dokuma tezgahı.:ISDAR
Halı ve jakar dokuma sanayinde çözgü ipliği. : KORD
Halı veya kilim dokunan tezgah. : ISDAR : ISTAR
Halı,kilim veya bez dokuma tezgahı. : HAMA: HANA
Halıcılıkta iplik düğümlerini sıkıştırma topağı. : KİRKİT
Halk arasında yaban arısına verilen ad. : SARICA
Halk arasında ekini biçilip kaldırılmış tarlaya verilen ad. : KOZAN
Halk arasında Eylül ayına verilen ad.:VERİMAY
Halk arasında hindiye verilen ad. : CULUK
Halk arasında,herkesin söylediğini yapan,iltifat meraklısı kimseye verilen ad.:EFELEK
Halk bilgisi.:FOLKLOR
Halk dilinde etek anlamında kullanılan sözcük.: YEKTE
Halk dilinde abla.: MADAMA
Halk dilinde acı pul biber. : İSOT : ISIOT
Halk dilinde ağıl.: ARKAÇ
Halk dilinde atasözüne verilen ad. : ORAÇLAMA
Halk dilinde avare,işe yaramaz.:AVARA
Halk dilinde babanın kız kardeşi,hala. : EME : EMETİ: BİBİ
Halk dilinde badem. : PAYAM
Halk dilinde bahane. : MAHNA
Halk dilinde boşboğaz,söz taşıyan. : YALAK
Halk dilinde büyük heybe.:ARTMAK
Halk dilinde çay demliğine veya küçük güğüme verilen ad.: HALASTAR
Halk dilinde çekül sözcüğünün aldığı biçim.:ŞAVUL
Halk dilinde çoban köpeği.:KARABAŞ
Halk dilinde çuvala verilen ad.:KELETE
Halk dilinde dikenlik anlamında kullanılan sözcük.:SİYEŞ
Halk dilinde dilsiz.:TAT
Halk dilinde ekilmeden bırakılmış tarlaya verilen ad. : KEN
Halk dilinde kardeş. : KADA
Halk dilinde kemik veremi.:AKARCA
Halk dilinde kertenkeleye verilen ad.:ELÖPEN
Halk dilinde keser.:KERKİ
Halk dilinde kır lalesine veya gelincik çiçeğine verilen ad.: PAMPAL
Halk dilinde klitoris,bızır.:DILAK
Halk dilinde köylerde hekimlik yapan kimselere verilen ad.:OTÇU
Halk dilinde küme,topluluk anlamında kullanılan sözcük.:ÇOM
Halk dilinde lor peynirine verilen ad. : ÇOMA
Halk dilinde mısır.:LAZUT
Halk dilinde mızıkçı,yaygaracı,gürültücü anlamında kullanılan sözcük.:KACARA
Halk dilinde minnet.: MÜDANA
Halk dilinde mutfağa verilen ad.:TAKANA
Halk dilinde otlak.:ÖRÜ
Halk dilinde parıltı.: IŞILAK
Halk dilinde pestil.: BASTIK
Halk dilinde sazlık yer.: KOVALIK
Halk dilinde sebze bahçesi.:AVAR
Halk dilinde semavere verilen ad.:KAVAZ
Halk dilinde semizotuna verilen ad. : PİRPİRİK
Halk dilinde serçeye verilen ad. : DARICAN
Halk dilinde sincap.:ÇEKELEZ
Halk dilinde sperm,meni. : ATMIK
Halk dilinde şaka anlamında kullanılan sözcük.:HORATA
Halk dilinde şarbon hastalığına verilen ad. : YAKMA
Halk dilinde Tamamı için linke tıklayın" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Temmuz" _fcksavedurl="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Temmuz">Temmuz ayı.: ORAKAYI.
Halk dilinde termometreye verilen ad.:ISIKERTE
Halk dilinde yabani tereye verilen ad : ISPATAN
Halk dilinde yanık,yırtık.. : YİRİK
Halk dilinde yenge anlamında kullanılan sözcük. : BULA
Halk edebiyatında aşk,özlem gibi duygusal konuları işleyen şiir türü.: GÜZELLEME
Halk edebiyatında mahlas anlamında kullanılan sözcük.:TAPŞIRMA
Halk edebiyatında uyağa verilen ad. : AYAK
Halk hekimliğinde gaz söktürücü ve antiseptik olarak kullanılan,aynı zamanda kimi yiyeceklere de katılan bir cins ceviz. : MUSKAT
Halk oylaması.: REFERANDUM
Halk tarafından sevilme,tutulma. : POPÜLARİTE
Halk,topluluk.:CUMHUR
Halkalar geçirilerek yapılmış veya zincirden örülmüş zırh.:CEBE
Halojenler gurubunun dördüncü ametali olan yalın cisim. : İYOT
Halterde kaldırılması gereken alet. : BAR
Ham demir madeninin eritildiği büyük ocak,fırın.:HADDEHANE
Ham deriden yapılan köylü ayakkabısı.:ÇARIK
Ham ile olgun arası. : ALASULU
Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kimse.:KAZAZ
Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş. : SOF
Ham keten rengi. : EKRU
Ham olarak yenilen badem,erik,kayısı gibi yemişler.:ÇAĞLA
Ham üzüm. : KORUK
Hamal semeri. : ARKALIK
Hamalların yük taşırken kullandıkları arka yastığı.:ARKALIK
Hamam böceği.:KAKALAK
Hamam. : YUNAK
Hamamda kese yapan erkek. : TELLAK
Hamamlarda musluk altında bulunan ve su biriktirmek için kullanılan mermer veya taş tekne.:KURNA
Hamle.: SAVLET
Hamsi,Sargan gibi küçük balıkları tutmakta kullanılan balık ağı : BARABAT
Hamsigillerden bir balık. : TİRSİ
Hamur durumundaki ekmeklerin, fırına atılmadan önce, içine konulduğu oyuk gözlü tahta.: BİNİT
Hamur açılırken tezgaha yapışmaması için serpilen un.:UĞRA
Hamur açılırken yapışmaması için un serpmek.:UĞRALAMAK
Hamur tahtası. : SENİT
Hamur teknelerini kazımaya yarayan araç.:ISIRAN
Hamuru ovalayarak yapılmış kırıntılarla pişirilen çorba. : OVMAÇ
Hamurun fırına verilmeden önce dinlendirildiği , üzerinde bekletildiği tahta. : PASA
Hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tür tatlı.:AKITMA
Hanay. :AVLU
Hanım,hanımefendi.:BANU
Hanigiller familyasından bir balık türü.: LAKOZ
Hanigillerden bir balık türü.:ORFOZ
Hanigillerden,Akdeniz ve Egede yaşayan lezzetli bir balık.:LAHOS
Hap. : DRAJE
Haraç.:BAÇ
Hare.Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık. : MENEVİŞ
Hareket etmeyen,kımıldamayan,sakin.:DİNGİN
Harfler,kısaltmalar kümesi. : LOGO
Harfler.:HURUFAT
Harita çıkarmaya yarayan bir aygıt.: PLANÇETE
Haritacı.: KARTOGRAF
Haritasını çıkarmak için bir araziyi üçgenlere bölme işi. : NİRENGİ
Harman aktarma ve sap yükleme işlerinde kullanılan tarım aracı.Dirgen.Yaba : ANADUT .
Harman kaldırıldıktan sonra yerde kalan toprak,çöp ve samanla karışık tahıl taneleri.:BADAS
Harman yerlerindeki hububat döküntülerini toplayan kişi. : AFARACI
Harran ovasında ünlü bir ören yeri. : SOGMATAR
Harzemşahların ilk hükümdarı.: ANUŞTİGİN
Has ekmek. : FRANCALA
Has,mahsus. :ÖZE
Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak olan baraj.: ILISU
Hasattan sonra tarla veya bahçelerde kalan ürünleri toplama.:BAŞAKLAMA
Hasırdan örülmüş kulplu torba.:ZEMBİL
Hasırotu,saz,kamış.: KOFA
Hasta dinleme aleti. : STETESKOP
Hasta. : SAYRI : BİMAR
Hastalığın bedene yerleşmesi.:RES
Hastalık etkenlerini zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı madde. : ANTİKOR
Hastalık etkenlerini zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı madde.:ANTİKOR
Hastalık nöbeti,kriz. : AKSE
Hastalık,dert.: ÇOR
Hastalıklar bilimi. : PATOLOJİ
Hastalıklar. : EMRAZ
Hastalıkların kimyasal maddelerle tedavi yöntemi.:KEMOTERAPİ
Hastalıkların nedenini araştıran bilim. : ETİYOLOJİ
Hastalıktan sonraki iyileşme. :İFAKAT
Hastanelerde perhizsiz hastalara etlisi tatlısıyla verilen tam yemek.: ALTIDAN
Hastanın veya yakınlarının,onun daha önce geçirmiş olduğu hastalık ve sağlık durumları hakkında hekime verdiği bilgilerin tümü.: ANAMNEZ
Hat sanatında birkaç kağıdın,suları ters yönde olmak üzere üst üste yapıştırılmasıyla elde edilen mukavva.:MURAKKA
Hata ,/ hatalı pul. : ERÖR
Hatay ili Reyhanlı ilçesinde arkeolojik höyük. : AÇANA
Hatay yöresine özgü,cevizli bir hamur tatlısı.:KEREBİÇ
Hatay yöresine özgü,yan yana tutturulmuş iki kamış düdükten yapılmış çifte kaval.:ARGUN
Hatayın Reyhanlı ilçesinde Tel Açanada denilen ünlü höyük.:ALALAH
Hatıra,yadigar. : ANDAÇ
Hatırlayan. : ANAN
Hava basıncını ve dolayısıyla bir yerin yüksekliğini ölçen alet,basınç ölçer.:BAROMETRE
Hava basınç birimi.: BAR
Hava korkusu. : AEROFOBİ
Hava yutma. : AEROFAJİ
Havacı bülteni. : NOTAM
Havada oksitlenmeyen bir element.:KROM
Havada on milyonda bir oranında bulunan bir asal gaz. : KSENON
Havadaki toz taneciklerini ölçmeye yarayan araç.:AEROSKOP
Havadar. : YELEÇ
Havagazı lambasının ucu. : BEK
Havai. : YELEME
Havari.:APOTR
Havaya fırlatılan bir plakanın vurulması ilkesine dayanan atıcılık dalı.: TRAP
Havuca renk veren madde. : KAROTEN
Havuç. : YEREGEÇEN
Havuç.: YEREGEÇEN
Havuz,göl,akarsu,deniz,okyanus gibi sulara ait ekosistemlerin herhangi bir derinliğindeki su tabakalarında,su hareketiyle sürüklenen veya yavaş olarak yüzen,hayvan ve bitkilerden oluşan mikroskobik büyüklükteki organizmalar. : PLANKTON
Hawai adalarına özgü gitara benzer dört telli çalgı. : UKULELE
Hawai inanışında savaş tanrısı. : KU
Hawaide karşılama veya uğurlama anısı olarak verilen,çiçekten yapılmış kolye.:LEY
Hayal. : İMGE
Hayat hikayesi.:BİYOGRAFİ
Haydut,eşkıya. : ŞAKİ
Haylaz,serseri. : NABEKAR
Hayvan bilimci. : ZOOLOG
Hayvan boyunduruğu. : TASMA
Hayvan çulu.ALIK
Hayvan derisinden yapılmış kırbaç.:ÇAVUN
Hayvan korkusu.: ZOOFOBİ
Hayvan pisliği.:TERS
Hayvan postundan başlık. : KALPAK
Hayvan vebası. : MALKIRAN
Hayvan yavrusu.:BALAK
Hayvan,balık,sebze,meyve gibi yiyecekleri,yerinden getirerek toptan satan kimse.:MADRABAZ
Hayvanca duygu.:BEHİMİ
Hayvanı avcılığa alıştırma. : BAV
Hayvanı otlatmak. : OTARMAK
Hayvanın bir yanındaki yük.:TAY
Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek.:DUŞAK
Hayvanlar veya hayvan yaşamı ile ilgili Yunanca öntakı: ZOO
Hayvanlara yedirilen bir çayır bitkisi./Bir tür sümbül. : NARDİN
Hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın ip.Hayvan bağlanan ip. : ÖRK
Hayvanları nallayan kimse.:NALBANT
Hayvanların beğenmeyerek yemedikleri iri kalbur üstü taneler. : İRİNTİ
Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi.: KAYAR
Hayvanların kemik ve kıkırdak gibi dokularından yada bitkisel yosunlardan elde edilen saydam ve renksiz bir madde.:JELATİN
Hayvanların saman,ot,mısır sapı gibi kışlık yiyeceği.: ALAF
Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap.: YALAK
Hayvanların,özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.:AKITMA
Hazır. : AMADE: ANIK
Hazreti Muhammede yardım eden ve İslamiyetin yayılmasına hizmet eden kimseler.:ENSAR
Hazreti Muhammedin aile üyelerine verilen ad. : ALİABA
Hazreti Ebubekirin lakabı.:ATİKA
Hazreti Muhammedin hayatını anlatan kitap. : SİYER
Hazreti Muhammedin siyah renkli sancağının adı. : UKBA
Hecelerin uzunluk ve kısalık,kapalılık yada açıklık değerlerine göre türlü ses kalıplarından oluşan Divan Edebiyatı nazım ölçüsü. : ARUZ
Hediye verilen levha. : ŞİLT
Hediye,bahşiş. : ATİYYE
Hekim,otacı.:DİRGER
Hekimlik taslama.: OLÇUM
Hekimlikte iştah açıcı olarak kullanılan bir bitki. : KANTİYANE
Hekimlikte kullanılan,sütleğengillerden bir bitkinin verdiği zamk ve özsu.:TIGALA
Hektar. : HA
Hele,özellikle. : BAHUSUS
Hem ısıtmaya,hem de üzerinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası.:KUZİNE
Henüz mayalanmamış üzüm suyu. : ŞIRA
Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm.:KORUK
Her biri başka perdede bir sıra kamış düdük,musikar.:MISKAL
Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya doğru okununca ortaya bir söz çıkacak biçimde düzenlenmiş manzume.: AKROSTİŞ
Her iki küreği bir kişi tarafından çekilen ve birden üç çifteye kadar küreği bulunan savaş gemisi filikası. : PATALYA
Her şeyin evveli,tazesi,turfanda. : REYAN
Her tür organik yağa verilen ad. : LİPİT
Her tür organik yağa verilen ad.: LİPİT
Her türlü gösteriş ve dünya kaygılarından uzak kalmayı öğütleyen Sünni tarikatı.:MELAMİLİK
Her yanı görmeye elverişli,camlı çatı katı veya taraça,kule.: CİHANNÜMA
Her yiyeceğe canı çeken. : EKTİ
Her zaman olduğu gibi.:BERMUTAT
Her zaman.:DAİMA
Herek.:İSPALYA
Herhangi bir kişinin, malın yada durumun niteliklerini öğrenmek için toplanan bilgi. : RANSEYMAN
Herhangi bir değerli taş yada metali sabitleştirmekte kullanılan yapışkan madde. : ROKELA
Herhangi bir eserin tanıtılması,okunması,yorumlanması veya bir sanatçıyı anma amacıyla düzenlenen toplantı.: MATİNE
Herhangi bir nedenle armağan kabul edenin vermek zorunda olduğu karşılık.:AVİYET
Herkes tarafından kabul edilebilecek bir temele bağlanamayıp yalnız bir kişinin kendi kanısına dayanan. : İNDİ
Hesap defteri.:EVAR
Hesap sahiplerine bankaca gönderilen mektup. : AVİ
Hesap ve kumanda işlerini gerçekleştirmeye yarayan elektronik devre.:MATRİS
Heyecan veren edebi üslup. Dokunaklı,etkili. : PATETİK
Heyelan. : KAYŞA
Heykel,abide anlamında yerel sözcük.:ANAK
Heykel,sütun gibi şeylerin üstüne konulduğu parça,ayak,taban. : DURAÇ
Hıristiyan sanatında ellerini kaldırmış dua eder durumda canlandırılmış insan figürüne verilen ad. : ORANS
Hıristiyan bayramı. : YORTU
Hıristiyan beyi. : TEKFUR
Hıristiyan sanatında ölü İsanın vücudunu kollarında tutan Meryem betimlemesi. : PİETA
Hıristiyan sanatında,Meryem Ana ile çocuk İsayı gösteren heykel veya resim.:MADONNA
Hıristiyan ve Musevilerde gelinin güveye verdiği para veya mal.: DRAHOMA
Hıristiyanların büyük perhize girmek üzere bulundukları günler.:APUKURYA
Hıristiyanlıkta ermiş.: AZİZ
Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası. : AFOROZ
Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası.: AFOROZ
Hıristiyanlıkta küçük kilise yapısı veya büyük bir kilisenin içinde bir azize adanmış ibadet yeri.:ŞAPEL
Hıristiyanlıkta,ilk günahı silmek ve Hıristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem.:VAFTİZ
Hırsızlık yapma şeklinde beliren hastalık.: KLEPTOMANİ
Hırslı.:MUHTERİS
Hırvatistan ve Slovakyada bir kont tarafından yönetilen toprağa verilen ad. : ZUPA
Hız ve manevra yeteneği bakımından üstün niteliklere sahip küçük savaş gemisi,muhrip.:DESTROYER
Hızı saatte 120 kmyi geçen çok şiddetli ,yağmur getirmeyen fırtına. : URAGAN
Hızla dönen rüzgarların oluşturduğu şiddetli siklon fırtınası. : TORNADA
Hicri takvimde 22 Aralık 31 Ocak arası.Kırk günlük kış dönemi. : ERBAİN
Hiç görülmemiş,alışılmamış,şaşılacak veya yadırganacak şey.Ucube.: ACİBE
Hiçbir heyecan yada zihin etkisiyle uyarılmayan ruh dinginliği. : ATARAKSİYA
Hiçbir koşula bağlı olmayan,istediği gibi davranabilen. : ERKİN
Hikaye,fıkra.:KISSA
Hilal. : AYÇA
Hile,düzen. : DEK: AL
Hileci.:DEKBAZ
Hilekar. : AYYAR
Himalaya dağlarında doruk.:APİ
Himalayalarda yaşadığına inanılan "kar adam"a verilen ad. : YETİ
Hindistan kökenli evcil bir sığır türü.: ZEBU
Hindistan plakası. : İND
Hindistan Prensesi .Raca karısı. : RANİ
Hindistan Prensi. : RACA
Hindistan ve Endonezyada yetişen,kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç. : KINAKINA
Hindistan ve Malezya ormanlarında yaşayan ilkel maymun. : LORİS
Hindistan yarımadasında yaşayan kuyruksuz,çok uzun kollu maymunların ortak adı.:JİBON
Hindistana özgü,güreşle ragbinin karışımı olan bir spor.:KABADDİ
Hindistanda bitkisel elyafla dokunan bir cins tafta. : DARİDAS
Hindistanda Ekber döneminde büyük eyaletlere verilen ad. : SUBA
Hindistanda kastlar halinde değil de kabileler halinde örgütlenmiş ve kültürleri Hindu olmayan yerli halk.:ADİVASİ
Hindistanda kocasının cesediyle birlikte ateşe atılan ve ermiş sayılan kadın. : SATİ
Hindistanda yetişen bir ağaç. : RİTA
Hindistanda yetişen bir bitki. : HALİLE
Hindistanda yetişen tırmanıcı bir karabiber ağacı. : BETEL
Hindistanda, bir din büyüğünün çevresinde toplananların birlikte oturup eğitildikleri yer : AKRAMA
Hindistanın güneyinde konuşulan bir dil.:DRAVİD
Hindistanın para birimi.:RUPİ
Hinduizm,Budizm ve Caynacılığın bazı mezheplerinde Batıni (içrek) uygulamaları konu alan çok sayıda metnin ortak adı.: TANTRA
Hinduizmde servet ve iyi talih tanrıçası.:LAKŞMİ
Hinduizmin temel ilkesi olan,hiçbir varlığı incitmeme erdemi.:AHİMSA
Hinduizmin en büyük tanrılarından biri.:ŞİVA
Hinduların kutsal kitabı. : VEDA
Hint bademi. : KAKAO
Hint edebiyatında bir çeşit epik dram. : NATAKA
Hint İran dil grubuna verilen ad. : ARİ
Hint irmiği. : SAGU
Hint kenevirinden çıkarılan esrara eskiden verilen ad.:HAŞİŞ
Hint kertenkelesi.:İGUANA
Hint mitolojisinde ayin içkisinin elde edildiği bitkiyi kutsallaştırma. : SOMA
Hint mitolojisinde fırtına ve yağmur tanrısı. Hindistanda Veda tanrılarının en büyüğüne verilen ad. : İNDRA
Hint mitolojisinde ilk insan. : MANU
Hint müziğine özgü telli bir çalgı. : VİNA
Hint müziğine özgü telli bir çalgı.:SARANGİ
Hint müziğine özgü yaylı bir çalgı.: SARANGİ
Hint okyanusunda denizaltı dağı. : OB
Hint safranı.: ZERDEÇAL
Hint sülünü.:ALE
Hint tanrısı. : RAMA : AGNİ
Hintlilerin,bağlı oldukları tarikatı belirtmek için kül veya renkli tozla alınlarına çizdikleri işaretlere verilen ad.:TİLAKA
Hiperaktif çocukları sakinleştirmede kullanılan ilaç.:RİTALİN
Hipotez,faraziye.: VARSAYIM
Hiroşimada atomdan sağ kurtulanlar. : HİBAKUŞA
Hisse senedi,tahvil,yabancı para gibi değerli kağıtları daha karlı görülen başka kağıtlarla değiştirme işi.: ARBİTRAJ
Hisse senedi. :ESHAM
Hitabet sanatı.:RETORİK
Hitit mitolojisinde gökyüzü krallığının ilk yöneticisi. :ALALU
Hititlerde arazi fiyatlarının saptanmasında kullanılan bir ölçü birimi. : İKU
Hititlerin Anadolu da yerleştikleri ilk kent olan ve günümüzde Kültepe olarak adlandırılan yer. : NEŞA
Hititlerin akıl ve bilgelik tanrısı.: AYA
Hizip. : KLİK
Hizmet belgesi.:BONSERVİS
Hizmet eden.Sadık,dost. : HADİM
Hokkabazların kullandıkları tahta maşa.:ŞAKŞAK
Hollandanın para birimi.:FLORİN
Hondurasın para birimi.:LEMPİRA
Hong Kongun plakası. : HK
Hor görmek. : KARAMAK
Hor görülen,aşağılanan.:ZELİL
Horoz tepeliği,köşe-kenar-uç. : İBİK
Horozun en gösterişli tüyü.ÇIĞA
Hortlak.:CAZU
Hoş kokulu.:ITRİ
Hoşgörü. : TOLERANS
Hoşlanarak bakma.:TEMAŞA
Hud Peygamber döneminde Hicazda oturan,kötü ahlakları nedeniyle yok oldukları rivayet edilen,Kutsal Kitapta adı geçen bir kavim.:AMALİKA
Hukuk.: TÜZE
Hukukta bir mülk üzerindeki ortaklığı giderme.:İZALEİŞÜYU
Huni biçiminde çukur yer.İç bükey. : OBRUK
Hurma dalı veya kamıştan yapılan iki yanı kulplu meyve sepeti.:KAVSARA
Huysuz atları yola getirmek için dudaklarına takılan tahta kıskaç.: YAVAŞA.: EGEN
Huysuz şirret kadın.:CADALOZ
Huzur,erinç : DİRLİK
Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapı. : LİNİN
Hücre bölünmesi yoluyla gerçekleşen hücre çoğalması. : MİTOZ
Hücre sitoplazmasında oluşan cansız yapı.:KOFUL
Hücre.:GÖZE
Hücrebilim.: SİTOLOJİ
Hükümdar ve hükümdar ailesi mensuplarına verilen ad.:İLİG
Hükümdarın,bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi. : OTOKRASİ
Hükümler.:AHKAM
Hükümsüz.:BATIL
Hüngür hüngür anlamında bir söz.:ZARİZARİ
Hünnap,iğde gibi zeytinimsi meyve. : UTME
Hünnapgillerden,hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan bir bitki cinsi,güvemeriği.:AKDİKEN
Devamını Oku

Bulmaca Sözlüğü g

- G -



Gabonda yetişen zakkumgillerden bir ağaç.:İBOGA

Gaetano Donizettinin bir operası. : RİTA

Gaf,:POT

Gagasındaki deliklerden rüzgar estikçe türlü sesler çıktığına inanılan bir masal kuşu. :MUSİKAR

Galeta ununa bulanarak yağda kızartılan bir çeşit köfte,patates v.s.:KROKET

Galeta ununa bulanarak yağda kızartılmış pirzola.: KOTLETPANE

Gambiyanın para birimi. : DALASİ

Gametlerde bulunan kromozomların hepsine verilen ad.: GENOM

Gananın para birimi.: SEDİ

Gayrı müslim mezarlığı. : MAŞATLIK

Gayrı,başka anlamında eski sözcük. : SİVA

Gaz söktürücü bir bitki./ Hoş kokulu ve baharlı meyveleri anason gibi yemeklerde ve içkilerde tat verici olarak kullanılan otsu bitki. : REZENE

Gazel ve kasidenin ilk beytine verilen ad. : MATLA

Gazete,dergi gibi yayınlarda sayfa düzeni.:MİZANPAJ

Gazete.:CERİDE

Gazetecilik dilinde uydurma habere verilen ad. : ASPARAGAS

Gaziantep ve
Kayseri yöresine özgü,yoğurt tatlısına benzer bir hamur tatlısı.:NEVZİNE

Gaziantep yöresinde yetişen beyaz bir üzüm cinsi.: RUMİ

Gaziantep yöresine özgü bir cins çörek.:KAHKE

Gaziantep yöresine özgü bir halkoyunu. : AŞEY

Gaziantep yöresine özgü bir tür kebap. : CARTLAK

Gazinolardaki ilgi çekici,eğlendirici gösteri:. ATRAKSİYON

Gazların hareketini inceleyen fizik bilimi dalı.:AERODİNAMİK

Gebe inek. : AVGAN

Gebre otu. : KAPARİ : KEBERE

Gece korkusu.: NYCTOFOBİ

Gece ve gündüzün eşitliği. : EKİNOKS

Gece ziyafetlerinde,galalarda ve gece eğlencelerinde erkeklerin giydikleri,önü açık,ceketi daha çok atlas yakalı takım elbise.: SMOKİN

Gece. : TÜN : ŞEB

Geceler anlamında eski sözcük. : LEYAL

Geceleri sık işeme. : NİKTÜRİ

Geceleyin söylenen ağır ve feryatlı türkülerde uygulanan bir halk ezgisi. : TATYAN

Geceleyin, ateş çevresinde genç erkeklerin davul, zurna eşliğinde oynadıkları bir halk oyunu.: SİNSİN

Gecelik,gömlek,peçete yapımında kullanılan bir tür ince,yıkanabilir pamuklu kumaş.:ŞİLEBEZİ

Geçen yıl.:BILDIR

Geçerli,akan. : CARİ

Geçici,yeterli etkinliği olmayan. : PALYATİF

Geçim. : MAİŞET

Geçimini orman ürünlerinden sağlayan köylü. : ÇITAK

Geçişme.: OSMOS

Gedik,yarık. : RAHNE

Gelecekçilik.:FÜTÜRİZM

Gelen evrak. : VARİDE

Gelenek. : ANANE

Geleneksel Anadolu konut mimarlığında,ahşap yapılardaki çıkmaların altına çaprazlamasına konan dikdörtgen kesitli destek.:ELİBÖĞRÜNDE

Geleneksel
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="6" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/T%C3%BCrk">Türk evlerinde bulunan raf. : TEREK

Gelibolu yarımadasında eskiçağ kenti.: İDAİON

Gelibolu yöresinde kadınların boydan boya örtündükleri bir tür çarşaf.:ALAVURA

Gelin başlığı. : KEPEZ

Gelin çiçeği.:KALA

Gelin tacı.:KALAK

Gelincik çiçeği. : KIZALAK : KALA

Gelincik.: ARS

Gelinin çeyizi.:DÜRÜ

Gelip çatma,girme. : HULUL

Gelip geçici. :ARIZİ

Gelirler. : VARİDAT

Gelişigüzel toplanmış eşya. : DERİNTİ

Gelişigüzel ve dayanıksız yapılmış anlamında: ÇER

Gelişigüzel. : ALELITLAK

Gelişme. : NEŞVÜNÜMA

Gemi bordolarına,küpeştelerine açılan dörtgen biçimli delik.:LOMBAR

Gemi çatmasında eğri parça.:PARAÇOL

Gemi demiri.:ÇAPA.:LENGER

Gemi demirinin ucundaki yassı parça.: TIRNAK

Gemi enkazı,batık. : LAŞE

Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri. : KEMERE

Gemi için,pervaneyi ters yönde çevirme.: TORNİSTAN

Gemi kiralama : ISKAPARMA

Gemi omurgası.:KARİNA

Gemi safrası. : SABURA

Gemi yada tren yatağı. : KUŞET

Gemi yapılan yer.:TERSANE

Gemi yapım yeri.Gemilerin yükleme ve boşaltma yapması için rıhtımlarla çevrili havuza verilen ad. :DOK

Gemi zincirinin su içindeki bölümü. : KALOMA

Gemici çırağı,küçük yaştaki tayfa yamağı. : MİÇO

Gemici düdüğü.: SİPSİ

Gemici,işçi gibi kimselerin eğlenmek için gittikleri içkili,danslı yer.:BALOZ

Gemicilerin eğlenmek için gittikleri içkili yer. : BALOZ

Gemicilerin gayret sözü. : HEYAMOLA

Gemicilikte halat germe. : TİZE

Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha.:ARMADURA

Gemide hareket halinde bulunan bir halatın veya zincirin,bir an durdurulması için verilen komut.: ABOSA

Gemide hava bacaları. : MANİKA

Gemide tayfa başı. : LOSTROMO

Gemide teslim satış. : FOB

Gemilerde çeşitli anlamlar taşıyan ışıklı işaretlerin topluca sıralandığı direk.:NOEL AĞACI

Gemilerde denizcilik kurallarına aykırı durum. : KARAVELA

Gemilerde kullanılan demir halka. : ANELE

Gemilerde kullanılan küçük su fıçısı. : KARTEL

Gemilerde mizana direğinin gerisindeki yelken. : RANDA

Gemileri bağlamakta kullanılan üç yada dört kollu halat. : YOMA

Gemileri farklı iki su düzeyinin birinden ötekine geçirmek için yapılan ara havuz. : LOK

Gemileri iskele,rıhtım veya şamandıraya bağlamaya yarayan kalın halat. : PALAMAR

Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan bir tona eşit birim.:TONİLATO

Geminin saatteki hızını ölçen alet. : PARAKETE

Geminin arkası. : PUPA

Geminin bağlı olduğu limanın adı yazılan düz veya yuvarlak kıç bölümü :AYNALIK.

Geminin başka bir gemiden veya kıyıdan uzaklaşması.:AVARA

Geminin cıvadrasına çekilen üçgen yelken.: FLOK

Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler.:KANA

Geminin en geniş yeri. :MASTURİ

Geminin hangi devlete ait olduğunu gösteren bayrak. : BANDIRA

Geminin içindeki en alt bölüm.: SİNTİNE

Geminin ön tarafı. : PRUVA

Geminin rüzgar alan yönü. : ORSA

Geminin rüzgar üstüne veya altına dönmesi için yelkenlerin bazısını gevşetme,bazısını germe işlemi. : TİRAMOLA

Geminin yan kısmı.:BORDA

Geminin zincirini toplayıp demirini kaldırmaya hazır bulunması :APİKO

Genç yanardağların çevresinde,karbondioksit ve metan gazı ile çeşitli hidrokarbon gazları sızdıran yarık veya delik.:MOFET

Genç,toy. : TORLAK

Genelev işleten kadın,mama.:ÇAÇA

Genelge. : TAMİM

Genellikle 12
Tamamı için linke tıklayın" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Mart" _fcksavedurl="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Mart">Martta görülen,Batı Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="8" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Karadeniz">Karadenize özgü şiddetli bir fırtına.:HUSUM

Genellikle altına gömlek veya bluz giyilen örgü kazak.:SÜVETER

Genellikle bayramlarda konuklara ikram edilen kokulu bir çörek.:NOKUL

Genellikle beyaz renkli ve damalısı da olan cilalanabilen billurlaşmış kireç taşı. : MERMER

Genellikle bir çok
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="9" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Avrupa">Avrupa ülkesinde giyilen tahta ayakkabı.:SABO

Genellikle bir traktörün arkasına monte edilen ve zemini derince kazmaya yarayan alet.:RİPER

Genellikle dondurmanın yanında yenilen bir tatlı bisküvi. : KEDİDİLİ

Genellikle eski bir sanat yapıtının,bir yazıtın çizilerek veya boyanarak yapılmış kopyası.:RÖLÖVE

Genellikle gece kulüplerinde,pavyonlarda genç bir kadının müzik eşliğinde dans edip soyunarak yaptığı gösteri.: STRİPTİZ

Genellikle giysinin yaka,kol,etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit.: BİYE

Genellikle gömlek yapmakta kullanılan,çizgili ve ince bir pamuklu kumaş.:ZEFİR

Genellikle güneşten korunmak için bir yerin üzerine gerilen bez,naylon v.s.den yapılmış örtü.:TENTE

Genellikle hamsi veya sardalye balığından yapılan zeytinyağlı ve tuzlu balık ezmesine verilen ad. : ANÇÜEZ

Genellikle haşlandıktan sonra salata olarak yenilen,deniz kenarlarında ve tuzlu topraklarda yetişen otsu bir bitki.:DENİZ BÖRÜLCESİ

Genellikle
-Yüzölçümü: 3.287.590 km2

-Nüfusu: 1 milyardan fazla

-Başkenti: YENİ DELHİ



Nüfus bakımından dünyanın ikinci büyük ülkesidir.

Himalay... ** . ** Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="10" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Hindistan">Hindistan
da dokunan,özel motifleri olan değerli bir yün kumaş. ŞAL :

Genellikle kadınların denize girerken saçları ıslanmasın diye kullandıkları başlık.:BONE

Genellikle kahveyle birlikte yenilen bir tür çikolata. : TRÜF

Genellikle kışın akan,yazın kuruyan küçük çay : DERE

Genellikle kürkten yapılmış omuz atkısı : ETOL

Genellikle ölçü aygıtlarında gösterge çizelgesi. : SKALA

Genellikle resmi yerlerde,resmi işlerde uyulması gereken kural,yol ve yöntemlerin tümü.:SEREMONİ

Genellikle şeker hastalarının kullandığı tatlandırıcı : SAKARİN

Genellikle topla yapılan yaylım ateş. : SALVO

Genellikle uluslar arası bir serginin yapımcılığını üstlenen kişi. : KÜRATER : KÜRATÖR

Genellikle Uzakdoğu ülkelerinde B vitamini eksikliğinden doğan bir hastalık. : BERİBERİ

Genellikle Venedikte kullanılan bir kayık.:GONDOL

Genellikle yakmak için kullanılan iri saman.: KES

General veya amiral aşamasındaki askerler.:ERKAN

Geniş açılı manzara. : PANORAMA

Geniş cadde. : BULVAR

Geniş kulplu kap. : LENGER

Geniş şal. Uzun omuz atkısı. : ETOL

Geniş ve derin bilgisi olan. : MÜTEBAHHİR

Geniş yapraklı bir süs bitkisi.:DEVE TABANI

Geniş,engin : VASİ

Genişlik. : VÜSAT

Genizsi,genzel.:NAZAL

George William Russell (takma adı). : AE

Gerçeğin doğaya uygun biçimde yansıtılmasını amaçlayan sanat akımı.:NATÜRALİZM

Gerçek olan,gerçeğe yada aslına dayanan.:OTANTİK

Gerçekleşme.: TAHAKKUK

Gerçekliği ve onun çelişmelerini incelemeye yarayan ve bu çelişmeleri aşmaya yarayan yolları aramayı öngören akıl yürütme yöntemi.:DİYALEKTİK

Gerçekten,doğrusu. : FİLHAKİKA

Gerekçe. : ESBABI MUCİBE

Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan kimse.:ALAYLI

Gerekli,lüzumlu.: BECİT

Gerekli. : MUKTAZİ

Gerekme,gerekçe. : İKTİZA

Gerektiği zaman kullanılmak için saklanan tahıl. : ZAHİRE

Geri alma. : İSTİRDAT

Geri çevirme. : İRCA

Gerilim yokluğu. :ATONİ

Gerilmiş halatla taşıma.Getirip götürme halatı. : VARAGELE

Geriye doğru uçabilen küçük bir kuş. : KOLİBRİ

Gevenden çıkarılan ve kestere de denilen bir tür zamk.: KİTRE

Geveze,sözünü bilmez anlamında yerel bir sözcük.:VAZALAK

Geveze. : RAAT

Geviş getiren hayvanlarda,dört bölümlü midenin dördüncü bölümü.: ŞİRDEN

Gevrek bir elma türü.:FERİK

Gevşek,iş bilmez,tembel.:SALPA

Gezegen. : PLANET

Gezgin samuray.: RONİN

Gırtlağın ön tarafında bulunan ve salgısını kana veren bir bez.:TİROİT

Gırtlaktaki aşırı ve süreğen iltihap.:LARENJİT

Gidiş. : AZİMET

Ginenin para birimi.: SİLİ

Giresun yakınlarında bir burun. : YOROZ

Giriş müziği. : PRELÜD

Girişik bezeme. : ARABESK

Giritin efsanevi kralı. : MİNOS

Gitar eşliğinde seslendirilen
BAŞŞEHRİ .................................................... ** . ** Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="11" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Portekiz">Portekiz halk şarkısı. : FADO

Giyim eşyası alanında uzmanlaşmış moda desinatörü.:STİLİST

Giyim süslemede,şapka,çanta ve sepet örmede kullanılan parlak ve renkli şerit.: RAFYA

Giysi kesimi,kesimle verilen biçim. : KUP

Giysi. : LİBAS: ESVAP : FİSTAN

Giysinin kenarına paralel olarak yapılan kendi kumaşından süs. : BİYE

Gizemcilik.: MİSTİSİZM

Gizemli eski yazı.:RUNİK

Gizleme,örtme.: SETR

Gizli oyun.:DALAVERE

Gizli yer,köşe bucak. : TUN

Gizli,saklı,gizlenmiş.:PİNHAN

Gobenede denilen bir balık. : TORBİL

Gomalakda denilen ve cilacılıkta kullanılan hayvansal kökenli reçine.:ŞELLAK

Gonçarovun,uyuşuk ve iradesiz bir toprak sahibinin portresini çizdiği ünlü romanı.:OBLOMOV

Gondola benzer kayık. : PEREME

Gondolcu şarkısı.:BARKAROL

Göçebe ve yarı göçebe Türkmenler arasında,genellikle ölülerin ardından söylenen ağıt ve bozlağa benzer türkü. : YAKIM

Göçebe,eti için avlanan bir kuş. : ÇULLUK

Göçebelik:. BETAET

Göçücü balıkların
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="12" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Akdeniz">Akdenizden Karadenize çıkması. : ANAVASYA

Göçücü balıkların Karadenizden Akdenize geçmesi. : KATAVASYA

Göğün en yüksek katı.: ARŞ

Göğüs kafesinin iç yüzünü kaplayan ve akciğerleri saran zar.:PLEVRA

Göğüs kemiği arkasında bulunan iç salgı bezi.: TİMÜS

Göğüs zarı. : PLEVRA

Göğüs,bağır.:DÖŞ: TORAKS

Gök bilim.:ASTRONOMİ

Gök boşluğu.:CEVV

Gök cisimlerinin yükseltisini ölçmekte kullanılan araç.:USTURLAP

Gök gürültüsü korkusu.: BRONTOFOBİ

Gök yakut. : SAFİR

Gökçeadada yurdumuzun batıdaki en uç noktası olan burun. : AVLAKA

Gökçeadanın eski adı. : İMROZ

Gökkuşağı,eleğimsağma. : ALAİMİSEMA : ALKIM

Gökova körfezi kıyısında turistik bir belde.:AKYAKA

Gökova körfezinin güney kıyısında doğal güzelliğiyle ünlü bir koy.:BÖRDÜBET

Göktaşı. Taş meteorit. : AEROLİT

Gökteki ay. : MAH

Gökyüzü. : ASUMAN

Gölge. : SAYE

Gölgede kalan taraf.: KUZ

Gölgeler. : ZILAL

Gölgelik. : TENTE

Gölgelik.: SAYEBAN

Gölleri inceleyen bilim dalı. : LİMNOLOJİ

Gömlek. : KAMİS

Gönderme , yollama. : İRSAL

Gönderme kağıdı. : İRSALİYE

Gönlü rahat.Sessiz,sakin. :ASUDE

Gönül alıcı davranış, kompliman.:CEMİLE

Gönül alma.: TALTİF

Görevi sadece şarap dağıtmak olan garson.:SOMELİYE

Görgülü,terbiyeli,olgun kimse. : ÇELEBİ

Görgüsüz.:CUDAM

Görkem,ihtişam,şatafat,tantana.:DEBDEBE.:ŞAŞAA

Görme. : RÜYET

Görsel sanatlar ve müzik alanlarında,1960ların sonlarında NewYork kentinde ortaya çıkan,biçimde aşırı sadeliği ve nesnel yaklaşımı savunan akım.:MİNİMALİZM

Görsel sunumu içeren özel dosya.:PORTFOLYO

Görülen alemin ötesi.: MAVERA

Görüngü bilimi. :FENOMENOLOJİ

Görüntüleme.: KLİP

Gösterge bilimi. : SEMİYOLOJİ

Göstergebilim.: SEMİYOLOJİ

Gösteriş,şatafat.:CAFCAF

Gösteriş. :ALAYİŞ

Gösteriş.:ALAYİŞ

Gösterişi seven,varlıklı kimse.: KALANTOR

Gösterişi ve özentisi olmayan. : BABAYANİ

Gösterişsiz,sade yaşamaktan yana olan.:KALENDER

Gösterme,ortaya çıkarma. : İZHAR

Götürü iş yapan.: TAŞERON

Götürü,toptan. : KABALA

Gövde heykeli. : TORS

Gövdesi , kabuğu soyulduktan sonra yenilen veya turşusu yapılan yumru köklü,beyaz çiçekli ve otsu bir bitki. : GİMİ

Gövdesi Hindistan cevizi kabuğundan yapılmış uzun saplı saz.: REBAP

Gövdesi kızıl kırmızı,ayakları ve yelesi siyah renkli olan at.:DORU

Göz alıcı parlak renkleri olan bir papağan cinsi.:ARA

Göz alıcı,göze çarpıcı. : FRAPAN

Göz bebeği.:HADEKA

Göz çukuru. :ÇANAK

Göz tansiyonu.:GLOKOM

Göz.:DİDE

Gözbağcı,büyücü. : RAİB

Gözde iris ile billur cisim arasında bulunan boşluk. : ARTODA

Gözde sarıya çalan kestane rengi. : ELA

Gözdeki ağ tabaka. : RETİNA

Gözdeki arpacık.:İT DİRSEĞİ

Gözdeki billur cismin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen körlük,aksu.:KATARAKT

Göze takılan mercek. : LENS

Gözle görülmeyen,yapay olarak elde edilip tıpta kullanılan bir ışınım,ultraviyole.:MORÖTESİ

Gözlemevi. : OBSERVATUAR

Gözler,pınarlar,kaynaklar. : UYUN

Gözleri ağrılı ve kirpikleri dökülmüş kimse.:CİPİ

Gözleri görmeyen. : AMA

Gözpınarları. : AMAK

Gözün içini aydınlatıp görmek ve gözü muayene etmek için kullanılan aynaya verilen ad. :OFTALMOSKOP

Gözün ön odasına kan dolması.: HİFEMA

Gözüpek. : ACAR

Gözyaşı ile ilgili. : LAKRİMAL

Gözyaşı kanalcığı içinde oluşan taş.:DAKRİYOLİT

Gözyaşı.: EŞK

Gramerde çıkma durumu.:ABLATİF

Gramerde özne.: SÜJE

Granitle aynı kimyasal yapıda,içinde mikrolitler olan kayaç.:LİPARİT

Gri renkli,sise benzeyen fakat yere kadar inmeyen bulut tabakası,katmanbulut.:STRATUS

Gri veya sarı renkte,etçil bir sinek cinsi.Çulluk sineği.:YEPTİS

Grip,paçavra hastalığı.:ENFÜANZA

Grup,kategori. : ULAM

Guatemalanın para birimi.:KETZALİ

Guatr. : GUŞA

Gurbete gitme.:CELA

Gurbette yaşayan.:ELGİN

Gurur. : AZAMET

Gübre,tezek. :KEMRE

Gücenme.:İĞBİRAR

Gücü tükenmiş,yorgun,bitkin.: ARGIN

Gücüde denilen ve bez tezgahında ipliği ayarlayan tarak.:NİRE

Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar. : İSLİM

Güç vermek,güçlendirmek.:PEKİTMEK

Güçlü ve gösterişli,iri yarı kadın.:BABAÇKO

Güçlü,kuvvetli,sağlam. : BEKEN

Güçlü,şiddetli etki. : ZARP

Güçlük,sıkıntı.:MEŞAKKAT

Güçsüz düşmek,yorulmak.:FARIMAK

Güldürücü öyküler,fıkralar anlatıp hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyerek halkı eğlendiren kimse.:NEKRE

Güleç,güler yüzlü.:BESİM

Güleç.:BESİM

Güler yüzlü.:BEŞUŞ

Gülgillerden bir ağaç ve bu ağacın muşmulaya benzeyen yemişi. : ÜVEZ

Gülgillerden bir ağaç.:ÜVEZ

Gülgillerden yabani bir ağaç ve bu ağacın mayhoş yemişi.:ALIÇ

Güllük körfezi kıyısında,Milas ilçesine bağlı turistik bir köy.: KIYIKIŞLACIK

Gülme,gülüş.: HANDE

Gülünç bir biçimde giyinip süslenen kadın.:RÜKÜŞ

Gülünç derecede dar ve kısa giyinmiş olan. : ZİBİDİ

Gülüş. : HANDE

Gülüt. : GAG

Gümüş balığı. : ATERİNA

Gümüş balığına benzer bir küçük balık. : ÇAMUKA

Gümüş parlaklığında,bilinen en hafif element.: LİTYUM

Gümüş parlaklığında,demir sertliğinde,kolay işlenir ve kolayca tel durumuna getirilir bir element.:NİKEL

Gümüş üstüne özel bir biçimde kurşunla işlenen kara nakış.:SAVAT

Gümüş,altın tellerden süsleme. : TELKARİ

Gümüşbalığının küçüğü. : AFİS: İLARYA

Gümüşhane ilinde,kayak merkezi olan bir dağ. : ZİGANA

Gümüşhane ilinde,sarkıt ve dikitleriyle ünlü bir mağara.:KARACA

Gümüşhanenın Şiran ilçesi yakınlarında bir şelale. : TOMARA

Gümüşhanenin Şiran ilçesi yakınlarında bir şelale.:TOMARA

Gümüşhanenin Torul ilçesinde,tabiat parkı kapsamına alınan 18 krater gölünün ortak adı.:ARTABEL

Gün doğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. : SABA

Gün. : RUZ

Günahtan dönme.: TÖVBE

Günahtan sakınma,züht. : TAKVA

Gündüz sefası. : KAHKAHA ÇİÇEĞİ

Güneş ışığını soğurarak bitkilerde karbon özümlemesini sağlayan ve bitkilere yeşil renklerini veren madde. : KLOROFİL

Güneş odası. : SOLARYUM

Güneş.: AFİTAP.: ŞEMS

Güneşin battığı yer, batı. : MAĞRİP

Güneşin doğduğu yer,doğu. : MAŞRIK

Güneşin doğması. : TULU

Güneşin yedi rengini ayrıştıran spektroskop.: TAYFBİN

Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et.:KADİT

Güneşten yayılan ısı miktarını ölçmeye yarayan alet.: HELYOGRAF

Güney
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="13" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Amerika">Amerikada yaşayan bir cins deve kuşu.: REA

Güney
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="14" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Afrika">Afrika Cumhuriyetinin yönetsel başkenti.:PRETORİA

Güney Afrika Cumhuriyetinde doğmuş veya uzun süredir orada yaşayan ve Afrikaans dili konuşan beyaz ırktan kişiler.:AFRİKANER

Güney Afrika Cumhuriyetinin plakası. : ZA

Güney Amerika ırmaklarında yaşayan bir balık.:DORADO

Güney Amerika kemiricisi: AGUTİ

Güney Amerika ormanlarında yaşayan,mavi ve yeşil metalik yansımalı bir kuş.:AGAMİ

Güney Amerika yerlilerinin oklarına sürdükleri çok güçlü bitkisel zehir. : KÜRAR

Güney Amerikada üretilen kaliteli bir kahve cinsi. : ARABİKA

Güney Amerikada yaban hayvanlarını yakalamakta kullanılan kement.:LASO

Güney Amerikada yaşayan büyük su yılanı. : MUSURANA

Güney Amerikada yaşayan iri kemirici bir hayvan.:PAKARANA

Güney Amerikada yaşayan uzun kuyruklu bir tukan türü. : ARAKARİ

Güney Amerikanın sıcak ve bataklık bölgelerinde yaşayan bir kuş. : HOAZİN

Güney Anadoluda yabani olarak bulunan ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen kırmızı çiçekli otsu bir bitki. : NAKIL

Güney Anadoludaki konar göçer Türkmenler arasında göç kervanını yöneten genç kıza verilen ad. : ALADORLAR

Güney
Ege ve Akdeniz kıyısı bölgelerimizde Çipura balığına verilen ad. :ALYANAK

Güney kutbunda yaşayan bir kuş.:PENGUEN

Güney ve Güneydoğu Anadolu da halk arasında domatese verilen ad. : BANADURA

Güney yarımkürede bulunan parlak yıldız,Yıldırak.: SÜHEYL

Güney,güney rüzgarı,kaba yel. : LODOS

Güneydoğu
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="16" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Asya">Asyada özellikle BAŞŞEHRİ .................................................................. ... ** . ** Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="17" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Laos">Laosta kullanılan ağızlı org. : HEN

Güneydoğu Anadolu ile
Türkiyenin güneydoğusunda yer alan bir Ortadoğu ülkesidir.

- Başkenti Bağdat

- Yüzölçümü 438.317 km2,

- Nüfusu 20 milyondur.



Kuzey v... ** . ** Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="18" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Irak">Irak
Türk bölgesinde ezgiyle söylenen mani. : HOYRAT

Güneydoğu Anadoluda antik kent.:ZEUGMA

Güneydoğu Anadoluda yetiştirilen yerli koyun ırkı. : İVESİ

Güneydoğu Anadoluya özgü acı kahve. : MIRRA

Güneydoğu Anadoluya özgü,çekilmiş mercimek,bulgur ve soğanla yapılan bir yemek.:KÖLÜKAŞI

Güneydoğu Asya Uluslar Birliğinin simgesi.:ASEAN

Güneydoğu Asyada bir ırmak. : İRAVADİ

Güneydoğu Asyada yaşayan kuyruklu bir maymun.:MAKAK

Güneydoğu Asyada yaşayan yabani öküz. : BANTENG

Güneydoğu Asyada yetişen ve mobilya yapımında kullanılan bir cins kamış.:RATAN

Gün-gece eşitliği : EKİNOKS

Günlük yaşama ait küçük ve geçici belgeleri toplama şeklinde koleksiyonculuk. : EFEMERA

Gür erkek sesi.:DAVUDİ

Gürcistanın başkenti. : TİFLİS

Güreş meydancısı.:CAZGIR

Güreşler için boğa yetiştiren kimse.:GANADERO

Güreşte bir oyun.: KAFAKOL

Güreşte bir oyun.:BOYUNDURUK.:KURTKAPANI.:DALMA:ÇİPE

Gürgengillerden,kerestelik bir ağaç cinsi.:HUŞ

Gürültü patırtı.:DAĞDAĞA

Gürültü,patırtı,telaş,karmakarışık durum.: DAĞDAĞA

Güven mektubu.:İTİMATNAME

Güvercin kanadı. : CENAHI KEBUTER

Güvercin. : KEBUTER

Güverte locasının altındaki demir kol. : KASTANYOLA

Güzel avrat otu.:BELLADONNA

Güzel avrat otundan elde edilen ve hekimlikte yararlanılan zehirli bir madde. : ATROPİN

Güzel çiçekli bir süs bitkisi. : KANA

Güzel koku. : RAYİHA

Güzel koku.:ARF

Güzel kokular.:ITRİYAT

Güzel kokulu beyaz çiçekler açan ağaççık.:FUL

Güzel kokulu bir kavun türü. : ŞAMAMA

Güzel kokulu çiçekleri olan tırmanıcı bir bitki.:HANIMELİ

Güzel kokulu,değişik renkli çiçekleri olan bir süs bitkisi.: ŞEBBOY

Güzel kokulu,sarı renkte,uzunca bir kavun türü.:TOPATAN

Güzel kokulu.: ITRİ

Güzel konuşma yeteneği. : NATIKA

Güzel sanatlar evi.:DARÜLBEDAYİ

Güzel sesli bir kuş.:İSKETE

Güzel sesli ötücü bir kuş. : İSKETE

Güzel sevgili. : NİGAR

Güzel söyleme ve yazma yeteneği. : SELİKA

Güzel söz söyleyen,konuşkan.:DİLBAZ

Güzel ve faydalı şeyler.:BEDAYİ

Güzel ve inandırıcı konuşma.:CERBEZE

Güzel yüz.:DİDAR

Güzel,hoş (kadın). : RANA

Güzel,hoş,nefis.: OFLAZ

Güzel,ince,zarif kadın.Ceylan.: AHU

Güzel,iyi kadın anlamında kullanılan bir sözcük : HASNA

Güzel,sevimli insan.:GÖKÇEK

Güzel. : NİK

Güzeli en üstün,en yüce değer sayan kişi.:ESTET
Devamını Oku

Bulmaca Sözlüğü g

- G -



Gabonda yetişen zakkumgillerden bir ağaç.:İBOGA

Gaetano Donizettinin bir operası. : RİTA

Gaf,:POT

Gagasındaki deliklerden rüzgar estikçe türlü sesler çıktığına inanılan bir masal kuşu. :MUSİKAR

Galeta ununa bulanarak yağda kızartılan bir çeşit köfte,patates v.s.:KROKET

Galeta ununa bulanarak yağda kızartılmış pirzola.: KOTLETPANE

Gambiyanın para birimi. : DALASİ

Gametlerde bulunan kromozomların hepsine verilen ad.: GENOM

Gananın para birimi.: SEDİ

Gayrı müslim mezarlığı. : MAŞATLIK

Gayrı,başka anlamında eski sözcük. : SİVA

Gaz söktürücü bir bitki./ Hoş kokulu ve baharlı meyveleri anason gibi yemeklerde ve içkilerde tat verici olarak kullanılan otsu bitki. : REZENE

Gazel ve kasidenin ilk beytine verilen ad. : MATLA

Gazete,dergi gibi yayınlarda sayfa düzeni.:MİZANPAJ

Gazete.:CERİDE

Gazetecilik dilinde uydurma habere verilen ad. : ASPARAGAS

Gaziantep ve
Kayseri yöresine özgü,yoğurt tatlısına benzer bir hamur tatlısı.:NEVZİNE

Gaziantep yöresinde yetişen beyaz bir üzüm cinsi.: RUMİ

Gaziantep yöresine özgü bir cins çörek.:KAHKE

Gaziantep yöresine özgü bir halkoyunu. : AŞEY

Gaziantep yöresine özgü bir tür kebap. : CARTLAK

Gazinolardaki ilgi çekici,eğlendirici gösteri:. ATRAKSİYON

Gazların hareketini inceleyen fizik bilimi dalı.:AERODİNAMİK

Gebe inek. : AVGAN

Gebre otu. : KAPARİ : KEBERE

Gece korkusu.: NYCTOFOBİ

Gece ve gündüzün eşitliği. : EKİNOKS

Gece ziyafetlerinde,galalarda ve gece eğlencelerinde erkeklerin giydikleri,önü açık,ceketi daha çok atlas yakalı takım elbise.: SMOKİN

Gece. : TÜN : ŞEB

Geceler anlamında eski sözcük. : LEYAL

Geceleri sık işeme. : NİKTÜRİ

Geceleyin söylenen ağır ve feryatlı türkülerde uygulanan bir halk ezgisi. : TATYAN

Geceleyin, ateş çevresinde genç erkeklerin davul, zurna eşliğinde oynadıkları bir halk oyunu.: SİNSİN

Gecelik,gömlek,peçete yapımında kullanılan bir tür ince,yıkanabilir pamuklu kumaş.:ŞİLEBEZİ

Geçen yıl.:BILDIR

Geçerli,akan. : CARİ

Geçici,yeterli etkinliği olmayan. : PALYATİF

Geçim. : MAİŞET

Geçimini orman ürünlerinden sağlayan köylü. : ÇITAK

Geçişme.: OSMOS

Gedik,yarık. : RAHNE

Gelecekçilik.:FÜTÜRİZM

Gelen evrak. : VARİDE

Gelenek. : ANANE

Geleneksel Anadolu konut mimarlığında,ahşap yapılardaki çıkmaların altına çaprazlamasına konan dikdörtgen kesitli destek.:ELİBÖĞRÜNDE

Geleneksel
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="6" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/T%C3%BCrk">Türk evlerinde bulunan raf. : TEREK

Gelibolu yarımadasında eskiçağ kenti.: İDAİON

Gelibolu yöresinde kadınların boydan boya örtündükleri bir tür çarşaf.:ALAVURA

Gelin başlığı. : KEPEZ

Gelin çiçeği.:KALA

Gelin tacı.:KALAK

Gelincik çiçeği. : KIZALAK : KALA

Gelincik.: ARS

Gelinin çeyizi.:DÜRÜ

Gelip çatma,girme. : HULUL

Gelip geçici. :ARIZİ

Gelirler. : VARİDAT

Gelişigüzel toplanmış eşya. : DERİNTİ

Gelişigüzel ve dayanıksız yapılmış anlamında: ÇER

Gelişigüzel. : ALELITLAK

Gelişme. : NEŞVÜNÜMA

Gemi bordolarına,küpeştelerine açılan dörtgen biçimli delik.:LOMBAR

Gemi çatmasında eğri parça.:PARAÇOL

Gemi demiri.:ÇAPA.:LENGER

Gemi demirinin ucundaki yassı parça.: TIRNAK

Gemi enkazı,batık. : LAŞE

Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri. : KEMERE

Gemi için,pervaneyi ters yönde çevirme.: TORNİSTAN

Gemi kiralama : ISKAPARMA

Gemi omurgası.:KARİNA

Gemi safrası. : SABURA

Gemi yada tren yatağı. : KUŞET

Gemi yapılan yer.:TERSANE

Gemi yapım yeri.Gemilerin yükleme ve boşaltma yapması için rıhtımlarla çevrili havuza verilen ad. :DOK

Gemi zincirinin su içindeki bölümü. : KALOMA

Gemici çırağı,küçük yaştaki tayfa yamağı. : MİÇO

Gemici düdüğü.: SİPSİ

Gemici,işçi gibi kimselerin eğlenmek için gittikleri içkili,danslı yer.:BALOZ

Gemicilerin eğlenmek için gittikleri içkili yer. : BALOZ

Gemicilerin gayret sözü. : HEYAMOLA

Gemicilikte halat germe. : TİZE

Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha.:ARMADURA

Gemide hareket halinde bulunan bir halatın veya zincirin,bir an durdurulması için verilen komut.: ABOSA

Gemide hava bacaları. : MANİKA

Gemide tayfa başı. : LOSTROMO

Gemide teslim satış. : FOB

Gemilerde çeşitli anlamlar taşıyan ışıklı işaretlerin topluca sıralandığı direk.:NOEL AĞACI

Gemilerde denizcilik kurallarına aykırı durum. : KARAVELA

Gemilerde kullanılan demir halka. : ANELE

Gemilerde kullanılan küçük su fıçısı. : KARTEL

Gemilerde mizana direğinin gerisindeki yelken. : RANDA

Gemileri bağlamakta kullanılan üç yada dört kollu halat. : YOMA

Gemileri farklı iki su düzeyinin birinden ötekine geçirmek için yapılan ara havuz. : LOK

Gemileri iskele,rıhtım veya şamandıraya bağlamaya yarayan kalın halat. : PALAMAR

Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan bir tona eşit birim.:TONİLATO

Geminin saatteki hızını ölçen alet. : PARAKETE

Geminin arkası. : PUPA

Geminin bağlı olduğu limanın adı yazılan düz veya yuvarlak kıç bölümü :AYNALIK.

Geminin başka bir gemiden veya kıyıdan uzaklaşması.:AVARA

Geminin cıvadrasına çekilen üçgen yelken.: FLOK

Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler.:KANA

Geminin en geniş yeri. :MASTURİ

Geminin hangi devlete ait olduğunu gösteren bayrak. : BANDIRA

Geminin içindeki en alt bölüm.: SİNTİNE

Geminin ön tarafı. : PRUVA

Geminin rüzgar alan yönü. : ORSA

Geminin rüzgar üstüne veya altına dönmesi için yelkenlerin bazısını gevşetme,bazısını germe işlemi. : TİRAMOLA

Geminin yan kısmı.:BORDA

Geminin zincirini toplayıp demirini kaldırmaya hazır bulunması :APİKO

Genç yanardağların çevresinde,karbondioksit ve metan gazı ile çeşitli hidrokarbon gazları sızdıran yarık veya delik.:MOFET

Genç,toy. : TORLAK

Genelev işleten kadın,mama.:ÇAÇA

Genelge. : TAMİM

Genellikle 12
Tamamı için linke tıklayın" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Mart" _fcksavedurl="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Mart">Martta görülen,Batı Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="8" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Karadeniz">Karadenize özgü şiddetli bir fırtına.:HUSUM

Genellikle altına gömlek veya bluz giyilen örgü kazak.:SÜVETER

Genellikle bayramlarda konuklara ikram edilen kokulu bir çörek.:NOKUL

Genellikle beyaz renkli ve damalısı da olan cilalanabilen billurlaşmış kireç taşı. : MERMER

Genellikle bir çok
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="9" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Avrupa">Avrupa ülkesinde giyilen tahta ayakkabı.:SABO

Genellikle bir traktörün arkasına monte edilen ve zemini derince kazmaya yarayan alet.:RİPER

Genellikle dondurmanın yanında yenilen bir tatlı bisküvi. : KEDİDİLİ

Genellikle eski bir sanat yapıtının,bir yazıtın çizilerek veya boyanarak yapılmış kopyası.:RÖLÖVE

Genellikle gece kulüplerinde,pavyonlarda genç bir kadının müzik eşliğinde dans edip soyunarak yaptığı gösteri.: STRİPTİZ

Genellikle giysinin yaka,kol,etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit.: BİYE

Genellikle gömlek yapmakta kullanılan,çizgili ve ince bir pamuklu kumaş.:ZEFİR

Genellikle güneşten korunmak için bir yerin üzerine gerilen bez,naylon v.s.den yapılmış örtü.:TENTE

Genellikle hamsi veya sardalye balığından yapılan zeytinyağlı ve tuzlu balık ezmesine verilen ad. : ANÇÜEZ

Genellikle haşlandıktan sonra salata olarak yenilen,deniz kenarlarında ve tuzlu topraklarda yetişen otsu bir bitki.:DENİZ BÖRÜLCESİ

Genellikle
-Yüzölçümü: 3.287.590 km2

-Nüfusu: 1 milyardan fazla

-Başkenti: YENİ DELHİ



Nüfus bakımından dünyanın ikinci büyük ülkesidir.

Himalay... ** . ** Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="10" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Hindistan">Hindistan
da dokunan,özel motifleri olan değerli bir yün kumaş. ŞAL :

Genellikle kadınların denize girerken saçları ıslanmasın diye kullandıkları başlık.:BONE

Genellikle kahveyle birlikte yenilen bir tür çikolata. : TRÜF

Genellikle kışın akan,yazın kuruyan küçük çay : DERE

Genellikle kürkten yapılmış omuz atkısı : ETOL

Genellikle ölçü aygıtlarında gösterge çizelgesi. : SKALA

Genellikle resmi yerlerde,resmi işlerde uyulması gereken kural,yol ve yöntemlerin tümü.:SEREMONİ

Genellikle şeker hastalarının kullandığı tatlandırıcı : SAKARİN

Genellikle topla yapılan yaylım ateş. : SALVO

Genellikle uluslar arası bir serginin yapımcılığını üstlenen kişi. : KÜRATER : KÜRATÖR

Genellikle Uzakdoğu ülkelerinde B vitamini eksikliğinden doğan bir hastalık. : BERİBERİ

Genellikle Venedikte kullanılan bir kayık.:GONDOL

Genellikle yakmak için kullanılan iri saman.: KES

General veya amiral aşamasındaki askerler.:ERKAN

Geniş açılı manzara. : PANORAMA

Geniş cadde. : BULVAR

Geniş kulplu kap. : LENGER

Geniş şal. Uzun omuz atkısı. : ETOL

Geniş ve derin bilgisi olan. : MÜTEBAHHİR

Geniş yapraklı bir süs bitkisi.:DEVE TABANI

Geniş,engin : VASİ

Genişlik. : VÜSAT

Genizsi,genzel.:NAZAL

George William Russell (takma adı). : AE

Gerçeğin doğaya uygun biçimde yansıtılmasını amaçlayan sanat akımı.:NATÜRALİZM

Gerçek olan,gerçeğe yada aslına dayanan.:OTANTİK

Gerçekleşme.: TAHAKKUK

Gerçekliği ve onun çelişmelerini incelemeye yarayan ve bu çelişmeleri aşmaya yarayan yolları aramayı öngören akıl yürütme yöntemi.:DİYALEKTİK

Gerçekten,doğrusu. : FİLHAKİKA

Gerekçe. : ESBABI MUCİBE

Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan kimse.:ALAYLI

Gerekli,lüzumlu.: BECİT

Gerekli. : MUKTAZİ

Gerekme,gerekçe. : İKTİZA

Gerektiği zaman kullanılmak için saklanan tahıl. : ZAHİRE

Geri alma. : İSTİRDAT

Geri çevirme. : İRCA

Gerilim yokluğu. :ATONİ

Gerilmiş halatla taşıma.Getirip götürme halatı. : VARAGELE

Geriye doğru uçabilen küçük bir kuş. : KOLİBRİ

Gevenden çıkarılan ve kestere de denilen bir tür zamk.: KİTRE

Geveze,sözünü bilmez anlamında yerel bir sözcük.:VAZALAK

Geveze. : RAAT

Geviş getiren hayvanlarda,dört bölümlü midenin dördüncü bölümü.: ŞİRDEN

Gevrek bir elma türü.:FERİK

Gevşek,iş bilmez,tembel.:SALPA

Gezegen. : PLANET

Gezgin samuray.: RONİN

Gırtlağın ön tarafında bulunan ve salgısını kana veren bir bez.:TİROİT

Gırtlaktaki aşırı ve süreğen iltihap.:LARENJİT

Gidiş. : AZİMET

Ginenin para birimi.: SİLİ

Giresun yakınlarında bir burun. : YOROZ

Giriş müziği. : PRELÜD

Girişik bezeme. : ARABESK

Giritin efsanevi kralı. : MİNOS

Gitar eşliğinde seslendirilen
BAŞŞEHRİ .................................................... ** . ** Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="11" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Portekiz">Portekiz halk şarkısı. : FADO

Giyim eşyası alanında uzmanlaşmış moda desinatörü.:STİLİST

Giyim süslemede,şapka,çanta ve sepet örmede kullanılan parlak ve renkli şerit.: RAFYA

Giysi kesimi,kesimle verilen biçim. : KUP

Giysi. : LİBAS: ESVAP : FİSTAN

Giysinin kenarına paralel olarak yapılan kendi kumaşından süs. : BİYE

Gizemcilik.: MİSTİSİZM

Gizemli eski yazı.:RUNİK

Gizleme,örtme.: SETR

Gizli oyun.:DALAVERE

Gizli yer,köşe bucak. : TUN

Gizli,saklı,gizlenmiş.:PİNHAN

Gobenede denilen bir balık. : TORBİL

Gomalakda denilen ve cilacılıkta kullanılan hayvansal kökenli reçine.:ŞELLAK

Gonçarovun,uyuşuk ve iradesiz bir toprak sahibinin portresini çizdiği ünlü romanı.:OBLOMOV

Gondola benzer kayık. : PEREME

Gondolcu şarkısı.:BARKAROL

Göçebe ve yarı göçebe Türkmenler arasında,genellikle ölülerin ardından söylenen ağıt ve bozlağa benzer türkü. : YAKIM

Göçebe,eti için avlanan bir kuş. : ÇULLUK

Göçebelik:. BETAET

Göçücü balıkların
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="12" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Akdeniz">Akdenizden Karadenize çıkması. : ANAVASYA

Göçücü balıkların Karadenizden Akdenize geçmesi. : KATAVASYA

Göğün en yüksek katı.: ARŞ

Göğüs kafesinin iç yüzünü kaplayan ve akciğerleri saran zar.:PLEVRA

Göğüs kemiği arkasında bulunan iç salgı bezi.: TİMÜS

Göğüs zarı. : PLEVRA

Göğüs,bağır.:DÖŞ: TORAKS

Gök bilim.:ASTRONOMİ

Gök boşluğu.:CEVV

Gök cisimlerinin yükseltisini ölçmekte kullanılan araç.:USTURLAP

Gök gürültüsü korkusu.: BRONTOFOBİ

Gök yakut. : SAFİR

Gökçeadada yurdumuzun batıdaki en uç noktası olan burun. : AVLAKA

Gökçeadanın eski adı. : İMROZ

Gökkuşağı,eleğimsağma. : ALAİMİSEMA : ALKIM

Gökova körfezi kıyısında turistik bir belde.:AKYAKA

Gökova körfezinin güney kıyısında doğal güzelliğiyle ünlü bir koy.:BÖRDÜBET

Göktaşı. Taş meteorit. : AEROLİT

Gökteki ay. : MAH

Gökyüzü. : ASUMAN

Gölge. : SAYE

Gölgede kalan taraf.: KUZ

Gölgeler. : ZILAL

Gölgelik. : TENTE

Gölgelik.: SAYEBAN

Gölleri inceleyen bilim dalı. : LİMNOLOJİ

Gömlek. : KAMİS

Gönderme , yollama. : İRSAL

Gönderme kağıdı. : İRSALİYE

Gönlü rahat.Sessiz,sakin. :ASUDE

Gönül alıcı davranış, kompliman.:CEMİLE

Gönül alma.: TALTİF

Görevi sadece şarap dağıtmak olan garson.:SOMELİYE

Görgülü,terbiyeli,olgun kimse. : ÇELEBİ

Görgüsüz.:CUDAM

Görkem,ihtişam,şatafat,tantana.:DEBDEBE.:ŞAŞAA

Görme. : RÜYET

Görsel sanatlar ve müzik alanlarında,1960ların sonlarında NewYork kentinde ortaya çıkan,biçimde aşırı sadeliği ve nesnel yaklaşımı savunan akım.:MİNİMALİZM

Görsel sunumu içeren özel dosya.:PORTFOLYO

Görülen alemin ötesi.: MAVERA

Görüngü bilimi. :FENOMENOLOJİ

Görüntüleme.: KLİP

Gösterge bilimi. : SEMİYOLOJİ

Göstergebilim.: SEMİYOLOJİ

Gösteriş,şatafat.:CAFCAF

Gösteriş. :ALAYİŞ

Gösteriş.:ALAYİŞ

Gösterişi seven,varlıklı kimse.: KALANTOR

Gösterişi ve özentisi olmayan. : BABAYANİ

Gösterişsiz,sade yaşamaktan yana olan.:KALENDER

Gösterme,ortaya çıkarma. : İZHAR

Götürü iş yapan.: TAŞERON

Götürü,toptan. : KABALA

Gövde heykeli. : TORS

Gövdesi , kabuğu soyulduktan sonra yenilen veya turşusu yapılan yumru köklü,beyaz çiçekli ve otsu bir bitki. : GİMİ

Gövdesi Hindistan cevizi kabuğundan yapılmış uzun saplı saz.: REBAP

Gövdesi kızıl kırmızı,ayakları ve yelesi siyah renkli olan at.:DORU

Göz alıcı parlak renkleri olan bir papağan cinsi.:ARA

Göz alıcı,göze çarpıcı. : FRAPAN

Göz bebeği.:HADEKA

Göz çukuru. :ÇANAK

Göz tansiyonu.:GLOKOM

Göz.:DİDE

Gözbağcı,büyücü. : RAİB

Gözde iris ile billur cisim arasında bulunan boşluk. : ARTODA

Gözde sarıya çalan kestane rengi. : ELA

Gözdeki ağ tabaka. : RETİNA

Gözdeki arpacık.:İT DİRSEĞİ

Gözdeki billur cismin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen körlük,aksu.:KATARAKT

Göze takılan mercek. : LENS

Gözle görülmeyen,yapay olarak elde edilip tıpta kullanılan bir ışınım,ultraviyole.:MORÖTESİ

Gözlemevi. : OBSERVATUAR

Gözler,pınarlar,kaynaklar. : UYUN

Gözleri ağrılı ve kirpikleri dökülmüş kimse.:CİPİ

Gözleri görmeyen. : AMA

Gözpınarları. : AMAK

Gözün içini aydınlatıp görmek ve gözü muayene etmek için kullanılan aynaya verilen ad. :OFTALMOSKOP

Gözün ön odasına kan dolması.: HİFEMA

Gözüpek. : ACAR

Gözyaşı ile ilgili. : LAKRİMAL

Gözyaşı kanalcığı içinde oluşan taş.:DAKRİYOLİT

Gözyaşı.: EŞK

Gramerde çıkma durumu.:ABLATİF

Gramerde özne.: SÜJE

Granitle aynı kimyasal yapıda,içinde mikrolitler olan kayaç.:LİPARİT

Gri renkli,sise benzeyen fakat yere kadar inmeyen bulut tabakası,katmanbulut.:STRATUS

Gri veya sarı renkte,etçil bir sinek cinsi.Çulluk sineği.:YEPTİS

Grip,paçavra hastalığı.:ENFÜANZA

Grup,kategori. : ULAM

Guatemalanın para birimi.:KETZALİ

Guatr. : GUŞA

Gurbete gitme.:CELA

Gurbette yaşayan.:ELGİN

Gurur. : AZAMET

Gübre,tezek. :KEMRE

Gücenme.:İĞBİRAR

Gücü tükenmiş,yorgun,bitkin.: ARGIN

Gücüde denilen ve bez tezgahında ipliği ayarlayan tarak.:NİRE

Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar. : İSLİM

Güç vermek,güçlendirmek.:PEKİTMEK

Güçlü ve gösterişli,iri yarı kadın.:BABAÇKO

Güçlü,kuvvetli,sağlam. : BEKEN

Güçlü,şiddetli etki. : ZARP

Güçlük,sıkıntı.:MEŞAKKAT

Güçsüz düşmek,yorulmak.:FARIMAK

Güldürücü öyküler,fıkralar anlatıp hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyerek halkı eğlendiren kimse.:NEKRE

Güleç,güler yüzlü.:BESİM

Güleç.:BESİM

Güler yüzlü.:BEŞUŞ

Gülgillerden bir ağaç ve bu ağacın muşmulaya benzeyen yemişi. : ÜVEZ

Gülgillerden bir ağaç.:ÜVEZ

Gülgillerden yabani bir ağaç ve bu ağacın mayhoş yemişi.:ALIÇ

Güllük körfezi kıyısında,Milas ilçesine bağlı turistik bir köy.: KIYIKIŞLACIK

Gülme,gülüş.: HANDE

Gülünç bir biçimde giyinip süslenen kadın.:RÜKÜŞ

Gülünç derecede dar ve kısa giyinmiş olan. : ZİBİDİ

Gülüş. : HANDE

Gülüt. : GAG

Gümüş balığı. : ATERİNA

Gümüş balığına benzer bir küçük balık. : ÇAMUKA

Gümüş parlaklığında,bilinen en hafif element.: LİTYUM

Gümüş parlaklığında,demir sertliğinde,kolay işlenir ve kolayca tel durumuna getirilir bir element.:NİKEL

Gümüş üstüne özel bir biçimde kurşunla işlenen kara nakış.:SAVAT

Gümüş,altın tellerden süsleme. : TELKARİ

Gümüşbalığının küçüğü. : AFİS: İLARYA

Gümüşhane ilinde,kayak merkezi olan bir dağ. : ZİGANA

Gümüşhane ilinde,sarkıt ve dikitleriyle ünlü bir mağara.:KARACA

Gümüşhanenın Şiran ilçesi yakınlarında bir şelale. : TOMARA

Gümüşhanenin Şiran ilçesi yakınlarında bir şelale.:TOMARA

Gümüşhanenin Torul ilçesinde,tabiat parkı kapsamına alınan 18 krater gölünün ortak adı.:ARTABEL

Gün doğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. : SABA

Gün. : RUZ

Günahtan dönme.: TÖVBE

Günahtan sakınma,züht. : TAKVA

Gündüz sefası. : KAHKAHA ÇİÇEĞİ

Güneş ışığını soğurarak bitkilerde karbon özümlemesini sağlayan ve bitkilere yeşil renklerini veren madde. : KLOROFİL

Güneş odası. : SOLARYUM

Güneş.: AFİTAP.: ŞEMS

Güneşin battığı yer, batı. : MAĞRİP

Güneşin doğduğu yer,doğu. : MAŞRIK

Güneşin doğması. : TULU

Güneşin yedi rengini ayrıştıran spektroskop.: TAYFBİN

Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et.:KADİT

Güneşten yayılan ısı miktarını ölçmeye yarayan alet.: HELYOGRAF

Güney
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="13" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Amerika">Amerikada yaşayan bir cins deve kuşu.: REA

Güney
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="14" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Afrika">Afrika Cumhuriyetinin yönetsel başkenti.:PRETORİA

Güney Afrika Cumhuriyetinde doğmuş veya uzun süredir orada yaşayan ve Afrikaans dili konuşan beyaz ırktan kişiler.:AFRİKANER

Güney Afrika Cumhuriyetinin plakası. : ZA

Güney Amerika ırmaklarında yaşayan bir balık.:DORADO

Güney Amerika kemiricisi: AGUTİ

Güney Amerika ormanlarında yaşayan,mavi ve yeşil metalik yansımalı bir kuş.:AGAMİ

Güney Amerika yerlilerinin oklarına sürdükleri çok güçlü bitkisel zehir. : KÜRAR

Güney Amerikada üretilen kaliteli bir kahve cinsi. : ARABİKA

Güney Amerikada yaban hayvanlarını yakalamakta kullanılan kement.:LASO

Güney Amerikada yaşayan büyük su yılanı. : MUSURANA

Güney Amerikada yaşayan iri kemirici bir hayvan.:PAKARANA

Güney Amerikada yaşayan uzun kuyruklu bir tukan türü. : ARAKARİ

Güney Amerikanın sıcak ve bataklık bölgelerinde yaşayan bir kuş. : HOAZİN

Güney Anadoluda yabani olarak bulunan ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen kırmızı çiçekli otsu bir bitki. : NAKIL

Güney Anadoludaki konar göçer Türkmenler arasında göç kervanını yöneten genç kıza verilen ad. : ALADORLAR

Güney
Ege ve Akdeniz kıyısı bölgelerimizde Çipura balığına verilen ad. :ALYANAK

Güney kutbunda yaşayan bir kuş.:PENGUEN

Güney ve Güneydoğu Anadolu da halk arasında domatese verilen ad. : BANADURA

Güney yarımkürede bulunan parlak yıldız,Yıldırak.: SÜHEYL

Güney,güney rüzgarı,kaba yel. : LODOS

Güneydoğu
Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="16" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Asya">Asyada özellikle BAŞŞEHRİ .................................................................. ... ** . ** Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="17" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Laos">Laosta kullanılan ağızlı org. : HEN

Güneydoğu Anadolu ile
Türkiyenin güneydoğusunda yer alan bir Ortadoğu ülkesidir.

- Başkenti Bağdat

- Yüzölçümü 438.317 km2,

- Nüfusu 20 milyondur.



Kuzey v... ** . ** Tamamı için linke tıklayın" jquery1238585517828="18" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Irak">Irak
Türk bölgesinde ezgiyle söylenen mani. : HOYRAT

Güneydoğu Anadoluda antik kent.:ZEUGMA

Güneydoğu Anadoluda yetiştirilen yerli koyun ırkı. : İVESİ

Güneydoğu Anadoluya özgü acı kahve. : MIRRA

Güneydoğu Anadoluya özgü,çekilmiş mercimek,bulgur ve soğanla yapılan bir yemek.:KÖLÜKAŞI

Güneydoğu Asya Uluslar Birliğinin simgesi.:ASEAN

Güneydoğu Asyada bir ırmak. : İRAVADİ

Güneydoğu Asyada yaşayan kuyruklu bir maymun.:MAKAK

Güneydoğu Asyada yaşayan yabani öküz. : BANTENG

Güneydoğu Asyada yetişen ve mobilya yapımında kullanılan bir cins kamış.:RATAN

Gün-gece eşitliği : EKİNOKS

Günlük yaşama ait küçük ve geçici belgeleri toplama şeklinde koleksiyonculuk. : EFEMERA

Gür erkek sesi.:DAVUDİ

Gürcistanın başkenti. : TİFLİS

Güreş meydancısı.:CAZGIR

Güreşler için boğa yetiştiren kimse.:GANADERO

Güreşte bir oyun.: KAFAKOL

Güreşte bir oyun.:BOYUNDURUK.:KURTKAPANI.:DALMA:ÇİPE

Gürgengillerden,kerestelik bir ağaç cinsi.:HUŞ

Gürültü patırtı.:DAĞDAĞA

Gürültü,patırtı,telaş,karmakarışık durum.: DAĞDAĞA

Güven mektubu.:İTİMATNAME

Güvercin kanadı. : CENAHI KEBUTER

Güvercin. : KEBUTER

Güverte locasının altındaki demir kol. : KASTANYOLA

Güzel avrat otu.:BELLADONNA

Güzel avrat otundan elde edilen ve hekimlikte yararlanılan zehirli bir madde. : ATROPİN

Güzel çiçekli bir süs bitkisi. : KANA

Güzel koku. : RAYİHA

Güzel koku.:ARF

Güzel kokular.:ITRİYAT

Güzel kokulu beyaz çiçekler açan ağaççık.:FUL

Güzel kokulu bir kavun türü. : ŞAMAMA

Güzel kokulu çiçekleri olan tırmanıcı bir bitki.:HANIMELİ

Güzel kokulu,değişik renkli çiçekleri olan bir süs bitkisi.: ŞEBBOY

Güzel kokulu,sarı renkte,uzunca bir kavun türü.:TOPATAN

Güzel kokulu.: ITRİ

Güzel konuşma yeteneği. : NATIKA

Güzel sanatlar evi.:DARÜLBEDAYİ

Güzel sesli bir kuş.:İSKETE

Güzel sesli ötücü bir kuş. : İSKETE

Güzel sevgili. : NİGAR

Güzel söyleme ve yazma yeteneği. : SELİKA

Güzel söz söyleyen,konuşkan.:DİLBAZ

Güzel ve faydalı şeyler.:BEDAYİ

Güzel ve inandırıcı konuşma.:CERBEZE

Güzel yüz.:DİDAR

Güzel,hoş (kadın). : RANA

Güzel,hoş,nefis.: OFLAZ

Güzel,ince,zarif kadın.Ceylan.: AHU

Güzel,iyi kadın anlamında kullanılan bir sözcük : HASNA

Güzel,sevimli insan.:GÖKÇEK

Güzel. : NİK

Güzeli en üstün,en yüce değer sayan kişi.:ESTET
Devamını Oku