Bulmaca Sözlüğü h

- H -

Haberci,ulak. : KARAKULAK
Haberleşmeye yarayan bir tür süratli vapur.: AVİZO
Habeş piskoposlarına verilen ad. : EBUNA
Habeş soylusu. : RAS
Habeş Yahudisi.:FLAŞA
Hac sırasında kesilen kurban.: HEDİ
Hacim,oylum. : CİRİM
Haç : ÇARMIH
Hafıza kaybı : AMNEZİ
Hafif esinti.:İPİLTİ
Hafif kadifemsi bir görünüş kazandırılmış sığır derisi. : NUBUK
Hafif yağmur,serpinti.:ÇİLENTİ
Hafif yaralama : HACAMAT
Hafniyumun simgesi. : HF
Haiti kökenli bir dans ve müzik.:MAMBO
Haiti kökenli,rumba ve çaçaya benzeyen bir dans.: MAMBO
Haiti plakası. : RH
Hak ve adalete uygunluk.: NASFET
Hakim,başat,başta gelen.:DOMİNANT
Hakkı devretme.: TEMLİK
Haksız olarak alınan toprak,mal. : ASABALIK
Haksızlık,kıygı. : GADR (GADİR)
Hala.:BİBİ : ÇİÇE
Halat gibi örülmüş iplik çilesi. : TURA
Halat ucu.: ÇIMA
Halat yumağı.: RODA
Halatların dikişlerinde kullanılan demir veya ağaç kama.: KAVELA
Halatta kaymayı önleyen bir düğüm biçimi.:KROPİ
Halı dokuma tezgahı.:ISDAR
Halı ve jakar dokuma sanayinde çözgü ipliği. : KORD
Halı veya kilim dokunan tezgah. : ISDAR : ISTAR
Halı,kilim veya bez dokuma tezgahı. : HAMA: HANA
Halıcılıkta iplik düğümlerini sıkıştırma topağı. : KİRKİT
Halk arasında yaban arısına verilen ad. : SARICA
Halk arasında ekini biçilip kaldırılmış tarlaya verilen ad. : KOZAN
Halk arasında Eylül ayına verilen ad.:VERİMAY
Halk arasında hindiye verilen ad. : CULUK
Halk arasında,herkesin söylediğini yapan,iltifat meraklısı kimseye verilen ad.:EFELEK
Halk bilgisi.:FOLKLOR
Halk dilinde etek anlamında kullanılan sözcük.: YEKTE
Halk dilinde abla.: MADAMA
Halk dilinde acı pul biber. : İSOT : ISIOT
Halk dilinde ağıl.: ARKAÇ
Halk dilinde atasözüne verilen ad. : ORAÇLAMA
Halk dilinde avare,işe yaramaz.:AVARA
Halk dilinde babanın kız kardeşi,hala. : EME : EMETİ: BİBİ
Halk dilinde badem. : PAYAM
Halk dilinde bahane. : MAHNA
Halk dilinde boşboğaz,söz taşıyan. : YALAK
Halk dilinde büyük heybe.:ARTMAK
Halk dilinde çay demliğine veya küçük güğüme verilen ad.: HALASTAR
Halk dilinde çekül sözcüğünün aldığı biçim.:ŞAVUL
Halk dilinde çoban köpeği.:KARABAŞ
Halk dilinde çuvala verilen ad.:KELETE
Halk dilinde dikenlik anlamında kullanılan sözcük.:SİYEŞ
Halk dilinde dilsiz.:TAT
Halk dilinde ekilmeden bırakılmış tarlaya verilen ad. : KEN
Halk dilinde kardeş. : KADA
Halk dilinde kemik veremi.:AKARCA
Halk dilinde kertenkeleye verilen ad.:ELÖPEN
Halk dilinde keser.:KERKİ
Halk dilinde kır lalesine veya gelincik çiçeğine verilen ad.: PAMPAL
Halk dilinde klitoris,bızır.:DILAK
Halk dilinde köylerde hekimlik yapan kimselere verilen ad.:OTÇU
Halk dilinde küme,topluluk anlamında kullanılan sözcük.:ÇOM
Halk dilinde lor peynirine verilen ad. : ÇOMA
Halk dilinde mısır.:LAZUT
Halk dilinde mızıkçı,yaygaracı,gürültücü anlamında kullanılan sözcük.:KACARA
Halk dilinde minnet.: MÜDANA
Halk dilinde mutfağa verilen ad.:TAKANA
Halk dilinde otlak.:ÖRÜ
Halk dilinde parıltı.: IŞILAK
Halk dilinde pestil.: BASTIK
Halk dilinde sazlık yer.: KOVALIK
Halk dilinde sebze bahçesi.:AVAR
Halk dilinde semavere verilen ad.:KAVAZ
Halk dilinde semizotuna verilen ad. : PİRPİRİK
Halk dilinde serçeye verilen ad. : DARICAN
Halk dilinde sincap.:ÇEKELEZ
Halk dilinde sperm,meni. : ATMIK
Halk dilinde şaka anlamında kullanılan sözcük.:HORATA
Halk dilinde şarbon hastalığına verilen ad. : YAKMA
Halk dilinde Tamamı için linke tıklayın" href="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Temmuz" _fcksavedurl="http://ansiklopedi.bibilgi.com/Temmuz">Temmuz ayı.: ORAKAYI.
Halk dilinde termometreye verilen ad.:ISIKERTE
Halk dilinde yabani tereye verilen ad : ISPATAN
Halk dilinde yanık,yırtık.. : YİRİK
Halk dilinde yenge anlamında kullanılan sözcük. : BULA
Halk edebiyatında aşk,özlem gibi duygusal konuları işleyen şiir türü.: GÜZELLEME
Halk edebiyatında mahlas anlamında kullanılan sözcük.:TAPŞIRMA
Halk edebiyatında uyağa verilen ad. : AYAK
Halk hekimliğinde gaz söktürücü ve antiseptik olarak kullanılan,aynı zamanda kimi yiyeceklere de katılan bir cins ceviz. : MUSKAT
Halk oylaması.: REFERANDUM
Halk tarafından sevilme,tutulma. : POPÜLARİTE
Halk,topluluk.:CUMHUR
Halkalar geçirilerek yapılmış veya zincirden örülmüş zırh.:CEBE
Halojenler gurubunun dördüncü ametali olan yalın cisim. : İYOT
Halterde kaldırılması gereken alet. : BAR
Ham demir madeninin eritildiği büyük ocak,fırın.:HADDEHANE
Ham deriden yapılan köylü ayakkabısı.:ÇARIK
Ham ile olgun arası. : ALASULU
Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kimse.:KAZAZ
Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş. : SOF
Ham keten rengi. : EKRU
Ham olarak yenilen badem,erik,kayısı gibi yemişler.:ÇAĞLA
Ham üzüm. : KORUK
Hamal semeri. : ARKALIK
Hamalların yük taşırken kullandıkları arka yastığı.:ARKALIK
Hamam böceği.:KAKALAK
Hamam. : YUNAK
Hamamda kese yapan erkek. : TELLAK
Hamamlarda musluk altında bulunan ve su biriktirmek için kullanılan mermer veya taş tekne.:KURNA
Hamle.: SAVLET
Hamsi,Sargan gibi küçük balıkları tutmakta kullanılan balık ağı : BARABAT
Hamsigillerden bir balık. : TİRSİ
Hamur durumundaki ekmeklerin, fırına atılmadan önce, içine konulduğu oyuk gözlü tahta.: BİNİT
Hamur açılırken tezgaha yapışmaması için serpilen un.:UĞRA
Hamur açılırken yapışmaması için un serpmek.:UĞRALAMAK
Hamur tahtası. : SENİT
Hamur teknelerini kazımaya yarayan araç.:ISIRAN
Hamuru ovalayarak yapılmış kırıntılarla pişirilen çorba. : OVMAÇ
Hamurun fırına verilmeden önce dinlendirildiği , üzerinde bekletildiği tahta. : PASA
Hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tür tatlı.:AKITMA
Hanay. :AVLU
Hanım,hanımefendi.:BANU
Hanigiller familyasından bir balık türü.: LAKOZ
Hanigillerden bir balık türü.:ORFOZ
Hanigillerden,Akdeniz ve Egede yaşayan lezzetli bir balık.:LAHOS
Hap. : DRAJE
Haraç.:BAÇ
Hare.Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık. : MENEVİŞ
Hareket etmeyen,kımıldamayan,sakin.:DİNGİN
Harfler,kısaltmalar kümesi. : LOGO
Harfler.:HURUFAT
Harita çıkarmaya yarayan bir aygıt.: PLANÇETE
Haritacı.: KARTOGRAF
Haritasını çıkarmak için bir araziyi üçgenlere bölme işi. : NİRENGİ
Harman aktarma ve sap yükleme işlerinde kullanılan tarım aracı.Dirgen.Yaba : ANADUT .
Harman kaldırıldıktan sonra yerde kalan toprak,çöp ve samanla karışık tahıl taneleri.:BADAS
Harman yerlerindeki hububat döküntülerini toplayan kişi. : AFARACI
Harran ovasında ünlü bir ören yeri. : SOGMATAR
Harzemşahların ilk hükümdarı.: ANUŞTİGİN
Has ekmek. : FRANCALA
Has,mahsus. :ÖZE
Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak olan baraj.: ILISU
Hasattan sonra tarla veya bahçelerde kalan ürünleri toplama.:BAŞAKLAMA
Hasırdan örülmüş kulplu torba.:ZEMBİL
Hasırotu,saz,kamış.: KOFA
Hasta dinleme aleti. : STETESKOP
Hasta. : SAYRI : BİMAR
Hastalığın bedene yerleşmesi.:RES
Hastalık etkenlerini zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı madde. : ANTİKOR
Hastalık etkenlerini zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı madde.:ANTİKOR
Hastalık nöbeti,kriz. : AKSE
Hastalık,dert.: ÇOR
Hastalıklar bilimi. : PATOLOJİ
Hastalıklar. : EMRAZ
Hastalıkların kimyasal maddelerle tedavi yöntemi.:KEMOTERAPİ
Hastalıkların nedenini araştıran bilim. : ETİYOLOJİ
Hastalıktan sonraki iyileşme. :İFAKAT
Hastanelerde perhizsiz hastalara etlisi tatlısıyla verilen tam yemek.: ALTIDAN
Hastanın veya yakınlarının,onun daha önce geçirmiş olduğu hastalık ve sağlık durumları hakkında hekime verdiği bilgilerin tümü.: ANAMNEZ
Hat sanatında birkaç kağıdın,suları ters yönde olmak üzere üst üste yapıştırılmasıyla elde edilen mukavva.:MURAKKA
Hata ,/ hatalı pul. : ERÖR
Hatay ili Reyhanlı ilçesinde arkeolojik höyük. : AÇANA
Hatay yöresine özgü,cevizli bir hamur tatlısı.:KEREBİÇ
Hatay yöresine özgü,yan yana tutturulmuş iki kamış düdükten yapılmış çifte kaval.:ARGUN
Hatayın Reyhanlı ilçesinde Tel Açanada denilen ünlü höyük.:ALALAH
Hatıra,yadigar. : ANDAÇ
Hatırlayan. : ANAN
Hava basıncını ve dolayısıyla bir yerin yüksekliğini ölçen alet,basınç ölçer.:BAROMETRE
Hava basınç birimi.: BAR
Hava korkusu. : AEROFOBİ
Hava yutma. : AEROFAJİ
Havacı bülteni. : NOTAM
Havada oksitlenmeyen bir element.:KROM
Havada on milyonda bir oranında bulunan bir asal gaz. : KSENON
Havadaki toz taneciklerini ölçmeye yarayan araç.:AEROSKOP
Havadar. : YELEÇ
Havagazı lambasının ucu. : BEK
Havai. : YELEME
Havari.:APOTR
Havaya fırlatılan bir plakanın vurulması ilkesine dayanan atıcılık dalı.: TRAP
Havuca renk veren madde. : KAROTEN
Havuç. : YEREGEÇEN
Havuç.: YEREGEÇEN
Havuz,göl,akarsu,deniz,okyanus gibi sulara ait ekosistemlerin herhangi bir derinliğindeki su tabakalarında,su hareketiyle sürüklenen veya yavaş olarak yüzen,hayvan ve bitkilerden oluşan mikroskobik büyüklükteki organizmalar. : PLANKTON
Hawai adalarına özgü gitara benzer dört telli çalgı. : UKULELE
Hawai inanışında savaş tanrısı. : KU
Hawaide karşılama veya uğurlama anısı olarak verilen,çiçekten yapılmış kolye.:LEY
Hayal. : İMGE
Hayat hikayesi.:BİYOGRAFİ
Haydut,eşkıya. : ŞAKİ
Haylaz,serseri. : NABEKAR
Hayvan bilimci. : ZOOLOG
Hayvan boyunduruğu. : TASMA
Hayvan çulu.ALIK
Hayvan derisinden yapılmış kırbaç.:ÇAVUN
Hayvan korkusu.: ZOOFOBİ
Hayvan pisliği.:TERS
Hayvan postundan başlık. : KALPAK
Hayvan vebası. : MALKIRAN
Hayvan yavrusu.:BALAK
Hayvan,balık,sebze,meyve gibi yiyecekleri,yerinden getirerek toptan satan kimse.:MADRABAZ
Hayvanca duygu.:BEHİMİ
Hayvanı avcılığa alıştırma. : BAV
Hayvanı otlatmak. : OTARMAK
Hayvanın bir yanındaki yük.:TAY
Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek.:DUŞAK
Hayvanlar veya hayvan yaşamı ile ilgili Yunanca öntakı: ZOO
Hayvanlara yedirilen bir çayır bitkisi./Bir tür sümbül. : NARDİN
Hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın ip.Hayvan bağlanan ip. : ÖRK
Hayvanları nallayan kimse.:NALBANT
Hayvanların beğenmeyerek yemedikleri iri kalbur üstü taneler. : İRİNTİ
Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi.: KAYAR
Hayvanların kemik ve kıkırdak gibi dokularından yada bitkisel yosunlardan elde edilen saydam ve renksiz bir madde.:JELATİN
Hayvanların saman,ot,mısır sapı gibi kışlık yiyeceği.: ALAF
Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap.: YALAK
Hayvanların,özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.:AKITMA
Hazır. : AMADE: ANIK
Hazreti Muhammede yardım eden ve İslamiyetin yayılmasına hizmet eden kimseler.:ENSAR
Hazreti Muhammedin aile üyelerine verilen ad. : ALİABA
Hazreti Ebubekirin lakabı.:ATİKA
Hazreti Muhammedin hayatını anlatan kitap. : SİYER
Hazreti Muhammedin siyah renkli sancağının adı. : UKBA
Hecelerin uzunluk ve kısalık,kapalılık yada açıklık değerlerine göre türlü ses kalıplarından oluşan Divan Edebiyatı nazım ölçüsü. : ARUZ
Hediye verilen levha. : ŞİLT
Hediye,bahşiş. : ATİYYE
Hekim,otacı.:DİRGER
Hekimlik taslama.: OLÇUM
Hekimlikte iştah açıcı olarak kullanılan bir bitki. : KANTİYANE
Hekimlikte kullanılan,sütleğengillerden bir bitkinin verdiği zamk ve özsu.:TIGALA
Hektar. : HA
Hele,özellikle. : BAHUSUS
Hem ısıtmaya,hem de üzerinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası.:KUZİNE
Henüz mayalanmamış üzüm suyu. : ŞIRA
Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm.:KORUK
Her biri başka perdede bir sıra kamış düdük,musikar.:MISKAL
Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya doğru okununca ortaya bir söz çıkacak biçimde düzenlenmiş manzume.: AKROSTİŞ
Her iki küreği bir kişi tarafından çekilen ve birden üç çifteye kadar küreği bulunan savaş gemisi filikası. : PATALYA
Her şeyin evveli,tazesi,turfanda. : REYAN
Her tür organik yağa verilen ad. : LİPİT
Her tür organik yağa verilen ad.: LİPİT
Her türlü gösteriş ve dünya kaygılarından uzak kalmayı öğütleyen Sünni tarikatı.:MELAMİLİK
Her yanı görmeye elverişli,camlı çatı katı veya taraça,kule.: CİHANNÜMA
Her yiyeceğe canı çeken. : EKTİ
Her zaman olduğu gibi.:BERMUTAT
Her zaman.:DAİMA
Herek.:İSPALYA
Herhangi bir kişinin, malın yada durumun niteliklerini öğrenmek için toplanan bilgi. : RANSEYMAN
Herhangi bir değerli taş yada metali sabitleştirmekte kullanılan yapışkan madde. : ROKELA
Herhangi bir eserin tanıtılması,okunması,yorumlanması veya bir sanatçıyı anma amacıyla düzenlenen toplantı.: MATİNE
Herhangi bir nedenle armağan kabul edenin vermek zorunda olduğu karşılık.:AVİYET
Herkes tarafından kabul edilebilecek bir temele bağlanamayıp yalnız bir kişinin kendi kanısına dayanan. : İNDİ
Hesap defteri.:EVAR
Hesap sahiplerine bankaca gönderilen mektup. : AVİ
Hesap ve kumanda işlerini gerçekleştirmeye yarayan elektronik devre.:MATRİS
Heyecan veren edebi üslup. Dokunaklı,etkili. : PATETİK
Heyelan. : KAYŞA
Heykel,abide anlamında yerel sözcük.:ANAK
Heykel,sütun gibi şeylerin üstüne konulduğu parça,ayak,taban. : DURAÇ
Hıristiyan sanatında ellerini kaldırmış dua eder durumda canlandırılmış insan figürüne verilen ad. : ORANS
Hıristiyan bayramı. : YORTU
Hıristiyan beyi. : TEKFUR
Hıristiyan sanatında ölü İsanın vücudunu kollarında tutan Meryem betimlemesi. : PİETA
Hıristiyan sanatında,Meryem Ana ile çocuk İsayı gösteren heykel veya resim.:MADONNA
Hıristiyan ve Musevilerde gelinin güveye verdiği para veya mal.: DRAHOMA
Hıristiyanların büyük perhize girmek üzere bulundukları günler.:APUKURYA
Hıristiyanlıkta ermiş.: AZİZ
Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası. : AFOROZ
Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası.: AFOROZ
Hıristiyanlıkta küçük kilise yapısı veya büyük bir kilisenin içinde bir azize adanmış ibadet yeri.:ŞAPEL
Hıristiyanlıkta,ilk günahı silmek ve Hıristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem.:VAFTİZ
Hırsızlık yapma şeklinde beliren hastalık.: KLEPTOMANİ
Hırslı.:MUHTERİS
Hırvatistan ve Slovakyada bir kont tarafından yönetilen toprağa verilen ad. : ZUPA
Hız ve manevra yeteneği bakımından üstün niteliklere sahip küçük savaş gemisi,muhrip.:DESTROYER
Hızı saatte 120 kmyi geçen çok şiddetli ,yağmur getirmeyen fırtına. : URAGAN
Hızla dönen rüzgarların oluşturduğu şiddetli siklon fırtınası. : TORNADA
Hicri takvimde 22 Aralık 31 Ocak arası.Kırk günlük kış dönemi. : ERBAİN
Hiç görülmemiş,alışılmamış,şaşılacak veya yadırganacak şey.Ucube.: ACİBE
Hiçbir heyecan yada zihin etkisiyle uyarılmayan ruh dinginliği. : ATARAKSİYA
Hiçbir koşula bağlı olmayan,istediği gibi davranabilen. : ERKİN
Hikaye,fıkra.:KISSA
Hilal. : AYÇA
Hile,düzen. : DEK: AL
Hileci.:DEKBAZ
Hilekar. : AYYAR
Himalaya dağlarında doruk.:APİ
Himalayalarda yaşadığına inanılan "kar adam"a verilen ad. : YETİ
Hindistan kökenli evcil bir sığır türü.: ZEBU
Hindistan plakası. : İND
Hindistan Prensesi .Raca karısı. : RANİ
Hindistan Prensi. : RACA
Hindistan ve Endonezyada yetişen,kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç. : KINAKINA
Hindistan ve Malezya ormanlarında yaşayan ilkel maymun. : LORİS
Hindistan yarımadasında yaşayan kuyruksuz,çok uzun kollu maymunların ortak adı.:JİBON
Hindistana özgü,güreşle ragbinin karışımı olan bir spor.:KABADDİ
Hindistanda bitkisel elyafla dokunan bir cins tafta. : DARİDAS
Hindistanda Ekber döneminde büyük eyaletlere verilen ad. : SUBA
Hindistanda kastlar halinde değil de kabileler halinde örgütlenmiş ve kültürleri Hindu olmayan yerli halk.:ADİVASİ
Hindistanda kocasının cesediyle birlikte ateşe atılan ve ermiş sayılan kadın. : SATİ
Hindistanda yetişen bir ağaç. : RİTA
Hindistanda yetişen bir bitki. : HALİLE
Hindistanda yetişen tırmanıcı bir karabiber ağacı. : BETEL
Hindistanda, bir din büyüğünün çevresinde toplananların birlikte oturup eğitildikleri yer : AKRAMA
Hindistanın güneyinde konuşulan bir dil.:DRAVİD
Hindistanın para birimi.:RUPİ
Hinduizm,Budizm ve Caynacılığın bazı mezheplerinde Batıni (içrek) uygulamaları konu alan çok sayıda metnin ortak adı.: TANTRA
Hinduizmde servet ve iyi talih tanrıçası.:LAKŞMİ
Hinduizmin temel ilkesi olan,hiçbir varlığı incitmeme erdemi.:AHİMSA
Hinduizmin en büyük tanrılarından biri.:ŞİVA
Hinduların kutsal kitabı. : VEDA
Hint bademi. : KAKAO
Hint edebiyatında bir çeşit epik dram. : NATAKA
Hint İran dil grubuna verilen ad. : ARİ
Hint irmiği. : SAGU
Hint kenevirinden çıkarılan esrara eskiden verilen ad.:HAŞİŞ
Hint kertenkelesi.:İGUANA
Hint mitolojisinde ayin içkisinin elde edildiği bitkiyi kutsallaştırma. : SOMA
Hint mitolojisinde fırtına ve yağmur tanrısı. Hindistanda Veda tanrılarının en büyüğüne verilen ad. : İNDRA
Hint mitolojisinde ilk insan. : MANU
Hint müziğine özgü telli bir çalgı. : VİNA
Hint müziğine özgü telli bir çalgı.:SARANGİ
Hint müziğine özgü yaylı bir çalgı.: SARANGİ
Hint okyanusunda denizaltı dağı. : OB
Hint safranı.: ZERDEÇAL
Hint sülünü.:ALE
Hint tanrısı. : RAMA : AGNİ
Hintlilerin,bağlı oldukları tarikatı belirtmek için kül veya renkli tozla alınlarına çizdikleri işaretlere verilen ad.:TİLAKA
Hiperaktif çocukları sakinleştirmede kullanılan ilaç.:RİTALİN
Hipotez,faraziye.: VARSAYIM
Hiroşimada atomdan sağ kurtulanlar. : HİBAKUŞA
Hisse senedi,tahvil,yabancı para gibi değerli kağıtları daha karlı görülen başka kağıtlarla değiştirme işi.: ARBİTRAJ
Hisse senedi. :ESHAM
Hitabet sanatı.:RETORİK
Hitit mitolojisinde gökyüzü krallığının ilk yöneticisi. :ALALU
Hititlerde arazi fiyatlarının saptanmasında kullanılan bir ölçü birimi. : İKU
Hititlerin Anadolu da yerleştikleri ilk kent olan ve günümüzde Kültepe olarak adlandırılan yer. : NEŞA
Hititlerin akıl ve bilgelik tanrısı.: AYA
Hizip. : KLİK
Hizmet belgesi.:BONSERVİS
Hizmet eden.Sadık,dost. : HADİM
Hokkabazların kullandıkları tahta maşa.:ŞAKŞAK
Hollandanın para birimi.:FLORİN
Hondurasın para birimi.:LEMPİRA
Hong Kongun plakası. : HK
Hor görmek. : KARAMAK
Hor görülen,aşağılanan.:ZELİL
Horoz tepeliği,köşe-kenar-uç. : İBİK
Horozun en gösterişli tüyü.ÇIĞA
Hortlak.:CAZU
Hoş kokulu.:ITRİ
Hoşgörü. : TOLERANS
Hoşlanarak bakma.:TEMAŞA
Hud Peygamber döneminde Hicazda oturan,kötü ahlakları nedeniyle yok oldukları rivayet edilen,Kutsal Kitapta adı geçen bir kavim.:AMALİKA
Hukuk.: TÜZE
Hukukta bir mülk üzerindeki ortaklığı giderme.:İZALEİŞÜYU
Huni biçiminde çukur yer.İç bükey. : OBRUK
Hurma dalı veya kamıştan yapılan iki yanı kulplu meyve sepeti.:KAVSARA
Huysuz atları yola getirmek için dudaklarına takılan tahta kıskaç.: YAVAŞA.: EGEN
Huysuz şirret kadın.:CADALOZ
Huzur,erinç : DİRLİK
Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapı. : LİNİN
Hücre bölünmesi yoluyla gerçekleşen hücre çoğalması. : MİTOZ
Hücre sitoplazmasında oluşan cansız yapı.:KOFUL
Hücre.:GÖZE
Hücrebilim.: SİTOLOJİ
Hükümdar ve hükümdar ailesi mensuplarına verilen ad.:İLİG
Hükümdarın,bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi. : OTOKRASİ
Hükümler.:AHKAM
Hükümsüz.:BATIL
Hüngür hüngür anlamında bir söz.:ZARİZARİ
Hünnap,iğde gibi zeytinimsi meyve. : UTME
Hünnapgillerden,hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan bir bitki cinsi,güvemeriği.:AKDİKEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder