Bakteri, bakteri nedir, bakteriler konu anlatımı

Bakterilerin Üremesi, Bakterilerin Üremesi ile ilgili konu anlat

1. Bölünerek Çoğalma: Bütün bakteri türlerinin esas üreme şekli bölünmedir. Bölünme eşeysiz üreme biçimidir. Su, besin maddesi ve sıcaklığın uygun olduğu ilamlarda çok hızlı bölünürler. Bu bölünme her 20 dakikada bir gerçekleşir. Böylece geometrik olarak artmaya başlarlar. Ancak bu artış sürekli değildir. Çünkü zamanla ortam sıcaklığı artar, asitler ve CO2 birikir, besin maddeleri tükenir. Bunlar bakteriler için öldürücü doza ulaşınca geometrik artış bozulur. Belli değerden sonra artış yerine azalma görülür. Böylece bakteri populasyonları da dengelenmiş olur. Bakterilerde hücre bölünmesi Mitoz’a benzer. Ancak çekirdek zarı ve belli bir kromozom sayısı olmadığı için tam bir mitoz değildir.

2. Sporlanma: Bazı bakteri türleri yaşadıkları ortam şartları bozulunca “endospor” oluşturarak kötü şartları geçirirler. Endosporlar, kalıtım materyalin, çok az bir sitoplazmayla beraber, sert bir çeperle çevrilmiş halidir. Ortam şartları normale dönünce çeper çatlar. Endospor gelişerek normal bakteriyi meydana getirir.

Bakterilerde Endospor Oluşumu

Endosporlarda metabolik faaliyetler minimum seviyededir. Bu şekilde uzun yıllar yaşayabilirler. Olumsuz şartlar olan yüksek ısıdan, kuraklıktan, donmadan ve besinsizlikten etkilenmezler. 60 yıl canlı kalan bakteri sporları tespit edilmiştir. Normal bakteri hücrelerinin tamamı 100°C’de ölürken endosporlar ancak 120°C’de 15-20 dakika kalırsa ölürler. Soğuk ortamlara da aynı oranda dayanıklıdırlar. Bazı türlerde bir bakteriden birden çok endospor meydana gelebilir.

3. Eşeyli Üreme (Konjugasyon): Bakteriler bölünerek çok hızlı üremelerine, olumsuz şartları da endospor oluşturarak geçirmelerine rağmen, düzensiz de olsa eşeyli üremeyi gerçekleştirirler. Çünkü bu sayede kalıtsal çeşitliliklerini arttırarak değişen ortamlara uyum yapma imkanı bulurlar. Bu çeşitliliğe ise Kalıtsal varyasyon denir.

Bakterilerde Konjugasyonla Üreme

Konjugasyon (kavuşma) esnasında DNA yapısı farklı iki bakteri yanyana gelerek aralarında geçici bir zardan köprü oluştururlar. Bu köprü aracılığı ile DNA parçalarını değiştirirler. Sonra ayrılarak bölünmelerine devam ederler. Dikkat edilirse, çok hücreli canlılarda görülen eşeyli üremeden çok farklı bir eşeyli üreme oluşmaktadır. Bunlarda gamet oluşumu ve döllenme yoktur. Bakteriler diğer canlılara göre daha kolay mutasyona uğrarlar. Mutasyonlar genellikle zararlı ve öldürücü olmakla beraber, bakterilerde bazen olumlu sonuçlar veren faydalı mutasyonlar oluşabilmektedir. Bugün bakteriler değişik besin (kültür) ortamlarında yetiştirilerek incelenmektedir. En iyi geliştikleri kültür ortamı et suyudur.

Bakterilerin Solunumları, Bakterilerin Solunumları konu anlatımı

1. Anaerob Bakteriler: Bakteriler organik besinleri alayarak enerjilerini elde ederken genellikle oksijen kullanmazlar. Bunlar havasız yerlerde de yaşayarak çoğalırlar (Konservelerde olduğu gibi). Bunlardan bazıları oksijenin olduğu ortamlarda hiç gelişemezler. Örnek: Clostridium tetani (Tetanoz bakterisi).

2. Aerob Bakteriler: Bazı bakteri grupları (Escherichia coli, Zatürre ve Yoğurt Bakterisi gibi) ancak oksijenli ortamda yaşayabilirler. Bunlarda mitokondri olmadığı için, solunum, hücre zarının iç kısmındaki kıvrımlarda (mezozom) gerçekleştirilir. Örnek, azot bakterileri.

3. Geçici Aerob veya Geçici Anaerob Olanlar: Asıl solunumları oksijensiz olduğu halde, oksijenli ortamlarda kısa süre için aerob olanlara “Geçici aerob” denir. Normal solunum şekli aerob olanlar ise havasız kalınca fermantasyona başvururlar. Bunlara da “Geçici anaerob” denir.

Bakterilerin Beslenmeleri, Bakterilerin Beslenmeleri ile ilgili

Bazı bakteriler ototrof olup, fotosentez veya kemosentez yaparlar. Çoğunluğu ise hetetrof olup, saprofit veya parazit yaşarlar.

1. Saprofit Bakteriler: Bakterilerin büyük çoğunluğunu oluşturur. Besinlerini bulundukları ortamlardan hazır sıvılar olarak alırlar. Nemli, ıslak ve çürükler üzerinde yaşarlar. En çok amino asit, glikoz ve vitamin gibi besinleri ortamdan alırlar. Bu tür bakteriler dış ortama salgıladıkları enzimlerle bitki ve hayvan ölülerini daha basit organik maddelere parçalayarak onların çürümesini sağlarlar. Böylece toprağın humusunu arttırırlar. Hem de kendilerine besin sağlarlar. Çürütme sonucu çeşitli kokular meydana gelir. Bu yüzden bu olaya “kokuşma” denir. Bazı saprofit bakteriler, sütün yoğurt ve peynir olarak mayalanmasını sağlar.

Saprofitler, dünyada madde devrinin tamamlanmasında önemli rol oynadıklarından hayat için mutlaka gereklidirler.

2. Parazit Bakteriler: Besinlerini cansız ortamdan değil de, üzerlerinde yaşadıkları canlılardan temin ederler. Çünkü sindirim enzimleri yoktur. Bunların bazıları konak canlıya fazla zarar vermeden yaşayabilirler. Sadece onun besinlerine ortak olurlar. Kalın bağırsağımızdaki Escherichia coli bunun en iyi örneğidir. Bazı parazit bakteriler ise konak canlının ölümüne bile sebep olabilen hastalıklara yol açarlar. Bunlara Patojen bakteriler denir. Patojenler ya toksinler çıkararak ya da konak canlının enzim ve besinlerini kullanarak zarar verirler. Toksinler ya dışarı atılır (Ekzotoksin), ya da bakterinin içinde kalır (Endotoksin). içeride kalan toksinler, bakteriler ölünce zararlı hale geçerler. Canlıların patojen bakterilere ve toksinlerine karşı oluşturduğu savunmaya “Bağışıklık” denir. Parazit bakterilerin üremeleri hızlıdır.

3. Fotosentetik Bakteriler: Sitoplazmalannda serbest klorofil taşırlar. Bazı türler aynen bitkiler gibi fotosentez yaparlar. Bazı türler ise fotosentezlerinde elektron kaynağı olarak H2O yerine H2S ve H2 kullanırlar.

I. CO2 + H2O —> Besin + O2 (Fotosentetik Bakteriler)
II. CO2 + H2S —> Besin + S (Kükürt Bakterileri)
III. CO2 + H2 —> Besin (Hidrojen Bakterileri)

4. Kemosentetik Bakteriler: Bu bakteriler de madde devrinde çok önemlidirler. Bazı inorganik maddeleri oksitleyerek onları zararsız hale getirirler. Oluşan maddeler ise bitkilerce mineral tuzları olarak kullanılır. Bu oksitleme reaksiyonları sonucu açığa kimyasal enerji çıkar. Bu enerjiylede CO2 indirgemesi yaparak besinlerini sentez ederler. Işık ve klorofil gerekli değildir. Oksijen kullanılır. Kemosentetik bakteriler en çok azotlu, kükürtlü, demirli maddeleri oksitlerler.

* NH3 + O2 —> HNO2 + H2O + Kalori (Nitrosomonas)
* HNO2 + O2 —> HNO3 + Kalori (Nitrabacter)
* H2S + O2 —> H2O + S + Kalori (Kükürt Bakterileri)
* FeCO3 + O2 + H2O —> Fe(OH)3 + CO2 + Kalori (Demir Bak)
* N2 + O2 —> NO2 + Kalori (Azot Bakterileri)

Kemosentez Sonucu:

I. Bazı zararlı maddeler ortadan kaldırılmış
II. Bitkilerin alabileceği tuzlar oluşturulmuş
III. Kimyasal enerji kazanılmış
IV. Organik besin sentezlenmiş olmaktadır.

Bakteriler nasıl sınıflandırılır, Bakterilerin Sınıflandırılması

Bakteriler çeşitli özellikleri bakımından gamlandırılırlar. Bu özelliklerin başlıcaları; şekilleri, kamçı durumları, solunumları, beslenmeleri ve boyanmaları olarak sayılabilir.

Bakteriler ışık mikroskobuyla bakıldığında başlıca şu şekillerde görünürler:

1. Çubuk Şeklinde Olanlar (Bacillus): Tek tek veya birbirlerine yapışmışlardır. Tifo, tüberküloz ve şarbon hastalığı bakterileri bu şekildedir.

2. Yuvarlak Olanlar (Coccus): Bunlar monococcüs, diplococcüs, staphilococcüs ve streptococcüs biçimde olurlar. Genellikle kamçısızdırlar. Zatürre ve bel soğukluğu bakterileri bunlara örnektir.

3. Spiral Olanlar (Spirillum): Kıvrımlı bakterilerdir. Frengi bakterileri ve dişlerde yerleşen Spiroket’ler bunlara örnektir.

4. Virgül Şeklinde Olanlar (Vibrio): Virgül biçiminde tek kıvrımlıdırlar. Kolera bakterisi gibi.

Bakterilerin Gruplandırılması

Danimarkalı bakteriyolog GRAM tarafından geliştirilen boyalarla boyanan bakterilere Gram (+) pozitif, boyanmayanlara ise Gram (-) negatif denir.

Bakterilerin Yapısı ve Özellikleri, Bakteriler konu anlatımı, Ba

Monera alemini oluşturan prokaryot canlıların en yaygın ve en çok bilinen grubu bakteriler’dir. O kadar yaygındır ki, bugün “dünyamızda bakterinin bulunmadığı yer yoktur” diyebiliriz. En çok, organik artıkların bol bulunduğu yerlerde ve sularda yaşamakla beraber, -90°C buzullar içinde ve +80°C kaplıcalarda yaşayabilen bakteri türleri de vardır. Hava ve su zerreleri arasında çok uzak mesafelere bile taşınabilirler. 10. yüzyılda İbni Sina ve 15. yüzyılda Akşemseddin gibi düşünürler bakterilerin varlığını bilip, onları hastalıkların sebebi olarak belirlemişlerdir. Ancak deneysel olarak ilk defa 17. yüzyılda bakterileri gözleyebilen ve onların şekillerini yapan Antony Van LÖVENHUK olmuştur. Bakteriler bütün hayatsal olayların gerçekleştirildiği en basit canlılardır. Hepsi mikroskobik ve tek hücrelidirler. Büyüklükleri 210 mikron kadardır.

Bakterilerin Yapısı ve Şekilleri

Prokaryot olduklarından zarla çevrili Çekirdek, Mitokondri, Kloroplast, Endoplazmik Retikulum, Golgi gibi organelleri yoktur. Ribozom bütün bakterilerin temel organelidir. DNA, canlı hücre zarı ve sitoplazma yine bütün bakterilerin temel yapısını oluşturur. Bunlara ek olarak bütün bakterilerde hücre, cansız bir çeperle sarılıdır. Çeperin yapısı, bitki hücrelerinin çeperinden farklıdır.

Bakterilerin Genel Yapısı

Buna göre bakteriler, kamçısız, tek kamçılı, iki kamçılı, bir demet kamçılı, iki demet kamçılı ve çok kamçılı olarak gruplandırılırlar. Bazı bakteriler “mezozom” denilen zar kıvrımları bulundurur. Burada oksijenli solunum enzimleri vardır. Bazı bakterilerin sitoplazmalarında ise serbest olarak klorofil molekülü bulunur. Bakterilerde genel yapının %90′ı sudur. Suda çözünmüş maddeler hücre zarından giriş çıkış yaparlar. DNA’lar sitoplazmaya serbest olarak dağılmıştır. Bakteriler ökaryot hücrelere göre daha çok ribozom içerirler. Bu sayede protein sentezleri çok hızlıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder