KDPS'de En Çok Çıkan Kelimeler - 5


Object: itiraz etmek


Objection: itiraz; sakınca


Obligation: mecburiyet, zorunluluk


Obscured: saklı, anlaşılması güç,


Obsess: aklına takılmak, fikri sabit yapmak


Obstinate: inatçı


Obtain: sağlamak, elde etmek


Obvious: açık, anlaşılır, ortada


Occasion: fırsat, vesile, önemli gün, özel olay


Occasional: arasıra olan, düzensiz


Occupation: işgal


Occupy: işgal etmek


Occur: olmak, meydana gelmek


Odorless: kokusuz


On strike: grevde


Open-minded: Açık fikirli


Opinion: fikir


Orchid: orkide


Outline: ana hat, taslak


Output: ürün, verim, çıktı


Outrageous: nefret uyandırıcı, öfkelendirici


Overactive: çok aktif, hareketli


Overburdened: sıkıntılı


Overdue: vadesi geçmiş, gecikmiş


Overemphatic: fazla vurgulu, çok fazla çarpıcı


Overseas: deniz aşırı


Oversimplify aşırı basitleştirme


Overturn: devirmek, tepe üstü getirmek


Owing to: sayesinde; yüzünden dolayı


Pace: adım, hız


Pain: acı, sızı, ağrı


Pale: solgun


Participate: iştirak etmek


Partner: ortak


Passageway: pasaj, geçit


Pay attention to: dikkatini vermek


Peculiarity: özellik; ,,,-e özgü olma; tuhaflık


Percent: yüzde


Personality: şahsiyet


Pessimistic: kötümser


Phony: sahte, düzmece


Pick up: toplama, devşirme


Plentiful: bol; bereketli


Plunge: dalma, fırlama


Poetic: şiirsel


Point of view: bakış açısı


Policy: politika; davranış biçimi; poliçe


Polish: cilalamak, boyamak


Poll: oylama, anket


Pollute: kirletmek


Postpone: ertelemek


Praised: övmek


Precaution: tedbir, önlem


Precisely: tam olarak; kesinlikle


Prediction: tahmin


Premium: sigorta primi; ödül, prim


Presume: varsaymak


Pretense: rolüne girme, bahane


Pretext: bahane


Prevent: engellemek, korumak


Preview: ilk gösterim


Previous önceki, sabık


Pride gurur, iftihar


Prior to öncelikli, daha önemli


Private özel; şahsa ait


Prodigious Huge, şaşılacak, müthiş, kocaman


Profilic çok eser veren


Profound: tam, eksiksiz, derin; bilgili; etkileyici


Promote terfi ettirmek


Promotion terfi


Propose önerme, niyet etme, evlilik teklifi


Prospects başarı şansı


Prove kanıtlamak; çıkmak


Punctual dakik


Punctuality Being on time


Purify temizlemek, arındırmak, saflaştırmak


Pursue peşine düşmek, izini sürmek


Put off elbisesini çıkartmak


Quarter çeyrek; bölge, semt; askeri kışla


Quartet dörtlü


Raise yukarı kaldırmak; artırmak; çocuk yetiştirmek


Rate oran


Readily Easily kolayca, seve seve


Readily isteyerek, gönülden


Recast yeniden çıkarmak, değiştirmek


Recent yakında olmuş


Recession gerileme, durgunluk, azalma


Reckless aldırışsız, kayıtsız


Reckon hesaplamak, tahmin etmek


Recover iyileşmek, yeniden elde etmek


Recruit üye yapmak; işe almak


Refrain from kendini tutma, sakınma


Refugee mülteci


Refute yalanlamak, çürütmek


Regarded as gibi görülmek, kabul edilmek


Region bölge


Rejection ret


Relent yumuşama, gevşeme, merhamete gelme


Relentless amansız; acımasız, merhametsiz


Reliance geven, itimat


Relief Ferahlama, kurtarma- takviye-; nöbet kişileri


Relieve hafiflemek, rahatlamak


Reluctant isteksiz, tereddütlü


Reluctantly gönülsüzce


Remark söz söyleme; fark etme


Remarkable dikkate, sözü edilmeye değer


Remove çıkarmak, temizlemek, alıp götürmek


Renovation yenileme, tecdit, onarım


Represent temsil etme


Reprimand azar, paylama


Reprove azarlama, paylama


Reputation ün, itibar


Require gerektirmek; istemek


Reservation yer ayırtma; şart; ihtiyat


Resign istifa etmek, ayrılmak


Resignation istifa; kabullenme


Resonance tınlama


Respect saygı, hürmet


Restored onarılmış; iyileşmiş; işine iade edilmiş


Restraint zaptetme, sınırlama, hakim olma


Restriction sınırlama


Resultant sonucunda ortaya çıkan


Reveal açığa çıkarma; ilhamla bildirme


Revere Loved saymak, saygı göstermek


Revise gözden geçirmek


Revive yeniden canlan-dır-mak


Reward ödül


Ridiculous Absurd, Gildings derecede saçma


Rim Edge kenar


Rival rakip


Rot çürüme, çürük ; zırva


Rub ovma, ovalama


Rugged zor, kaba, yontulmamış, pürüzlü


Rule out Reject


Runaway kaçak


Rush aceleyle koşmak, hücum etmek


Saucer çay, fincan tabağı


Scattered dağınık


Scheme plan, tasarı


Scholarly çok derin, bilgili, bilimsel


Scholarship burs; irfan, ilim


School board okul yönetimi


Scold azarlama, paylama


Scorch yakmak, kavurmak; acı sözlerle incitmek


Scratch tırmalamak, kazımak, kaşınmak


Sealed mühürlü


Seam dikiş yeri, bağlantı yeri


Seed tohum


Seek araştırmak, bulmaya çalışmak


Seize tutmak, yakalamak, zaptetmek


Select; seçmek, ayırım


Selfish bencil


Sensitive duyarlı


Separate ayırmak


Serene sakin; yüce


Severe acı, sert, şiddetli


Shade gölge


Shape şekil


Shareholder hissedar


Shattered mahvolmuş, bitmiş; yorgun


Shield Protect, kalkan; korumak


Shift vardiya; rüzgarın yönünü değiştirmesi


Shipping gemiler; sipariş alıp gönderme


Shout bağırmak


Shrewd Clever, kurnaz, açık göz


Sinful günahkar


Sink dibe batmak


Skillful becerikli


Skip atlamak


Slope eğim


Sly sinsi


Smooth yumuşak


Sneer dudağını bükmek, küçümsemek


Soothe Comforted sakinleştirmek, rahatlatmak


Sophisticated karmaşık, girift,


Spectacle görülecek şey,


Sphere, Globe küre


Spokesperson sözcü


Sporadic Intermittent (düzensiz aralıklarla olan)


Squeeze sıkmak, ezmek


Staff personel, çalışanlar kadrosu; kurmay


Statue heykel


Stature boy-pos; önem; kişilik


Stayed late Lingered, oyalanmak


Steady düzenli, sabit


Stem from -den ileri gelmek, doğmak, çıkmak


Step adım, basamak


Stern sert, müsamahasız


Stiff katı, sert, kıran kırana


Stingy cimri, eli sıkı


Stockholder hissedar


Straighten doğrultmak


Strain kendini zorlamak, gayret göstermek


Stray başıboş, Homeless


Stretch germek, esnetmek


Struggle çabalamak, mücadele etmek


Stubborn inatçı dik başlı


Subsidize Para vermek, desteklemek


Subtle ince, narin; zeka işi


Sufficient yeterli


Summary Özet


Superficial yüzeysel, üstünkörü


Superior daha üstün


Supplementary takviye, ek


Surgeon cerrah, operatör


Surmount üstesinden gelmek, alt etmek, yenmek


Surpass aşmak, üstün olmak


Survive hayatta kalmak; hayatını idame ettirmek


Susceptible to kolay etkilenen, dayanıksız, hassas


Suspicion şüphe, zan


Sustain devam ettirmek, korumak


Swell Grow şişmek, kabarmak; artmak, büyümek


Symptom Sign semptom, belirti


Synopsis Summary özet


Tackle çaresine bakmak; üstesinden gelmek; topu ayağından almak;


Talent yetenek


Tax vergi


Tax-exempt vergiden muaf


Tear (teyr) yırtmak; (tiıyr) gözyaşı


Tempt ayartmak, yoldan çıkartmaya çalışmak


Testimony tanıklık, ifade


Thorough tam, dikkatli eksiz


Thoughtful düşünceli


Thrifty tutumlu, idareli


Throng Crowd kalabalık; kalabalık olarak gitmek


Tilted Crooked yatırmak, eğmek, ; meyil


Tiny küçük, ufacık


Top üst, zirve


Torn yırtık


Tower kule


Trace Indication iz, eser ; kopyasını çıkarmak, ipuçlarından olayı çözmek


Trail sürüklemek, gezdirmek; izlemek


Tramped Walked heavily kuvvetli adımla yürümek


Tranquil serene sakin, huzurlu


Transaction iş görme


Treachery ihanet


Treatment muamele, davranış; tedavi


Treatment muamele, davranış; tedavi


Trial deneme; duruşma


Triumph zafer, başarı


Trivial abes; bayağı; cüzi


Trust güvenmek


Trust güvenmek, inanmak


Tunnel Underground passageway


Underestimate az/düşük olarak tahmin etmek


Underground metro; yer altı


Undermine baltalamak, çökertmek, temelini çürütmek


Underrate hafife almak, küçümsemek


Unhesitatingly tereddüt etmeden


Union birlik; sendika


Unique biricik; tek; eşsiz


Unpardonable affedilemez


Unpleasant nahoş ; tatsız


Unrehearsed provasız


Unrestrained denetimsiz, frenlenmemiş, serbest


Unwillingly istemeyerek


Unwillingness isteksizlik


Vacant boş, açık; dalgın


Vague müphem, belirsiz, şüpheli


Vanity Pride, kibir, kendini beğenmiş; abes şey, beyhudelik


Varied değişik, çeşitli; değişken


Vast çok geniş, engin, pek çok


Versatile çok yönlü; elinden birden fazla iş gelen


Vexed Annoyed, bir şeye canı sıkılmak


Victim kurban


Victory Triumph, zafer


Violent sert, şiddetli, zorlu


Vital hayati önemde


Voluntarily gönüllü olarak


Vote oy vermek


Vulnerable: saldırı veya tenkide açık / maruz olan


Wasteful savurgan, müsrif


Weakness: zayıflık; zaaf


Wealthy: zengin, varlıklı


Wheel: tekerlek


Whip: kamçı; kamçılamak


Wise: akıllı, akıllıca, mantıklı


Withdraw: çekmek, çekilmek, ayrılmak


Wither: solmak, soldurmak, sindirmek


Witness: Şahit


Worthwhile: yapmaya değer, -e değer


Wrinkle: buruşmak, kırışmak


Yield (to): kabul etmek, baş eğmek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder