KDPS'de En Çok Çıkan Kelimeler - 1


Abandon: terk etmek, vazgeçmek, bırakmak


Abrogate: yürürlükten kaldırmak, (bir kanuna veya anlaşmaya) son vermek


Abruptly: aniden; ani ve nezaketsiz biçimde


Absolute tam, mutlak, kesin; tamamen


Abstract: soyut


Absurd: saçma, gülünç


Abundant: bol, çok


Accomplish: başarma, tamamlama


Accord: uzlaşma


Accordingly: buna göre


Accountant: muhasebeci


Accurate: kesin, doğru, yanlışsız


Accused: sanık


Accustomed: alışkın, alışılmış, her zamanki


Achieve: başarma, elde etme


Acknowledgement: onay, kabul etme, tasdik


Acute: keskin (düşünce), şiddetli; dar açı; çok çabuk tehlikeli bir biçime gelen hastalık


Adapt: uyum sağlamak


Addicted: bağımlı, tiryaki


Addiction: bağımlılık


Additional: ilave, ek


Adequate: yeterli, uygun, elverişli


Adjust: ayarlamak, uydurmak, uymak


Adjustable: ayarlanabilir, uyarlanabilir


Administrate: yönetmek, idare etmek


Admirable: takdire değer


Advanced: ilerlemiş, ileri


Affable Agreeable: rahat, dostça, anlaşılabilir


Affair: olay, mesele, sorun


Affectionate: müşfik, sevecen


Affluent Wealthy: varlıklı


Agreeable: razı, hoş, iyi


Aid; yardım


Aisle:sıralar arası, yol, geçenek


Alliance: ittifak


Ally: müttefik, dost


Alter: Change


Ambiguous: müphem, birden fazla anlama gelebilen


Amend: düzeltme, değiştirme


Ample: gerektiğinden çok, bol


Annual: yıllık, yıldönümü


Anticipate: tahmin etmek, ve ona göre davranmak


Apparel Clothing: kılık kıyafet


Apparent: açık, apaçık, belirli


Appetite Desire for food: iştah, arzu


Apply: başvurmak, müracaat etmek, uygulamak


Appreciate: takdir etmek


Apprehension Fear; korku, endişe; anlayış, kavrayış


Approach: yaklaşım, tarz


Approval: tasvip, onay; resmi izin


Argue: tartışma, münakaşa, iddia etme


Argument: tartışma; sav, iddia


Article: makale; tanımlık; madde-fıkra; eşya-parça


Artisan: zanaatçı, esnaf


Ashamed: utanmak


Assassinate: suikast yapmak


Asset Advantage: kıymetli şey, beceri, erdem


Asset: servet; değerli nitelik


Astonished: hayret etmek, şaşkın olmak, şaşırmak


At once: derhal; aynı anda


Attack: saldırmak


Attainment: Achievement, başarı, elde etmek, marifet


Attempt: teşebbüs etmek, denemek


Attract: cezbetmek, çekmek


Available: elde edilebilir, müsait


Avidity: gayret, heves, hırs


Award: ödül, mükafat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder